Sanirim blog'da hic bahsetmedim. Robby aslen Italyan, kuzey Italya'li. Uzun sure once Amerika'ya yerlesmis ama Italya'yla baglarini hic koparmamis bir Italyan ailenin cocugu. Annesi dogma buyume Alman, sonradan Robby'nin babasiyla evlenmis ve Italyanlasmis.
Evet, abartmiyorum gercekten Italyanlasmis. Yani Italyan bir kaynanam var ve Turk kaynanalarla yarisir vaziyette diyebilirim. Neyseki, cok daha kibar ve duzgun bir uslupla yapiyor yaptiklarini. Dahasi onunda gercek bir Italyan kaynanasi var ki, aman Allah'im iste o Turk kaynanalara rahmet okutur.
Ben kendimi o ikisinin "tatli" atismalari sayesinde benle ugrasamamalari sayesinde kurtariyorum. Yoksa vay bana vaylar bana! :)
Tum bunlarin yani sira Robby Italyan firmasinda calisiyor. Hemde Italyan gelenegini tum unsurlariyla Amerika'ya tasimis bir Italyan firmasi.
Neyse, bu kadar on bilgiyi vermemin sebebi, Amerikalilarin aksine bizim evde bol bol yemekler davetler vermenin ve bu davetlerde yemeklerin ve sofranin kusursuzlugun gerekliligini, ve onemini vurgulamakti.
Tabiki bu davetlerin hepsinde yemekleri kendim yapmiyorum. Bazen disaridan da getirtiyorum, hic altindan kalkamayacagimi hissedersem, babaanneden (Robby'nin babaannesi) destek aliyorum cunku sanilanin aksine Italyan yemekleri makarna ve pizzadan olusmuyor. Dahasi sadece makarna bile yapsam o makarnanin sosu o kadar onemli ki, hic o riski almak istemiyorum. Onun yerine bilmedikleri bir yemekler yapip o yemegin aslinda oyle olmasi gerektigine inandirmayi tercih ediyorum :)
Genis gruplar yerine mumkun mertebe 4 kisilik gruplar agirlayip samimi bir ortam olusturmaya calisiyorum. Bu sayede hem kendim cok yorulmuyorum, hemde hepimiz eglenmis oluyoruz.
Zira ozellikle Italya'dan gelen mudur hanimlarinin protokol yemeklerinden epey SIKILdiklarini her geldiklerinde hissetmisimdir.
Tercih etmememe ragmen genis bir grup gelicekse, risk almayip direk ciftlik evine yonlendiriyorum. Orasi cok daha buyuk ve her zaman bu is icin kullandigimdan ortama daha hakimim, ustelik babaannenin porselenleri benimkilerden daha guzel :) Dahasi, insanlar tabiata, agaca, cicege, bocege baktiklarindan yemek 2. planda kaliyor. ciftlikte gezdirirken falan yemekteki aksakliklar arada kaynayip gidiyor.
Neyse, uzun suredir yazamayisimdan olsa gerek cenem dustu konu nerden nerelere geldi.
Bu sene kuzenlerim disinda pek misafir agirlayamadik, cunku tasiniyoruz.
Tasindiktan gelenin gidenin bol olacagini biliyorum.
Tasindiktan gelenin gidenin bol olacagini biliyorum.
O yuzden sofralarimda misafirlerimin ve biz bize yemeklerimizde sevgilimin bile cok dikkat cektigini ve begendigini bildigim pecelerimden almaya devam ediyorum.
Son aldiklarimin hepsi Marshall's' dan ve vergiler haric $1.49'a aldim. Her bir pakette 24 pecete var.
Ebay yada Amazon'dan bakmak isteyecek pecete meraklilari icin markasi "click"
Ustteki ikilinin marine konseptli sofralarda guzel gozukecegini dusunuyorum.
Alttaki ikilinin de sloganlarini sevdim :)
Tatli servis ederken hos gozukucektir.
Bu kocaman beyaz peceteyi Ikea'dan 100'lik paketini $2.99'a aldim.
Fiyatina gore kalitesi muhtesem.
Kucuk boy peceteleri beyaz peceteye sararak kullandigimda oluyor. Boylece misafirlerimi guzel gozuken ama islevsellikte zaman zaman sinifta kalan bir minnak peceteye mecbur etmemis oluyorum.
Ozellikle ana yemek olarak istakoz, midye gibi deniz urunlerini tercih etmissek pecete buyuk boy dahi olsa muhakkak cift pecete kullaniyorum.
Zira cogu zaman elle yemek disinda pek bir secenek olmuyor.
Insanlari elleri agizlari yalasik bulasik bir halde utana SIKILa ekstra pecete ister vaziyete dusurmek istemiyorum.
Hem onlar hem benim icin utandirici bir durum.
Bu gunlerde SIK SIK evimizdeki tadilati bitirip, tasinmak ve mutlu, kalabalik sofralarimiza geri donmeyi hayal ediyorum.
0 comments:
Post a Comment