Showing posts with label Book. Show all posts
Showing posts with label Book. Show all posts

Monday, February 8, 2016

the girl on te train ~ Paula Hawkins

@ 10:57 AM 0 comments
Hayat benim icin her zaman oldugu gibi seyahat ve seyahat sirasinda okuduklarim olarak devam ediyor. Baska bir suru seyde oluyor tabiki ama sadece bu ikisiyle egleniyorum :)
 
 Ozellikle bu donem gercekten cok cok yogunum. Cok dar vakitlerimde snap chat'te kafa dagitiyorum. Instagram artik eskisi kadar keyif vermiyor. Sosyal aglara girip ansizin cikmayi sevmedigim icin acik tabiki ama benim icin eglence vasfini bir parca yitirdi.
 
Neyse, bugunun konusu en son okudugum ve etkilendigim bir kitap.
Best seller oldugu icin elestirilecegini adim gibi bildigim halde bir cesaret yazmaya karar verdim.
 
O arada aslinda pek cok kitap okudum ama bu ve bu gibi sebeplerden dolayi yazmaya elim gitmedi.hani diyorlar ya "it doesn't worth but it hurts" bu elestiriler bende o tamda etkiyi yapior iste.
Bir gun Boncuk yine haftasonu full calisiyordu. Spora gidip geldikten sonar evde yalniz takiliordum. Bir blog'da (unuttum simdi kimin bloguydu) kahve ve kekini almis kitap keyfi yapan bir hatun gordum. Aman ben bir ozendim, bir ozendim. Hemen o duzeni kendime uyarladim. Cayimi, elmami ve kitabimi aldim. tabi bende isler o kadar duzenli yurumedi. Elmalar bana yandan yandan gulumserken kitabi okuyamadim. Once elmalari huplettim :)
Sonra kitaba basladim. Allah'im o ne oyle elimden birakamadim.
Cayim falan sogudu. Degistirmeye kalkmadim. Oyle soguk soguk icim.
 
~bu kisimda cok azicikta olsa spoiler var~
Kadinlarin perspektifinden anlatilmis romanlari zaten severim,bir de isin icine kayip bir kadin girince aslinda hikaye hicte kusursuz olmamasina ragmen elimden birakamadim.
Kitap psikolojik gerilim kategorisine tam oturuyor.
Bir kere karekterlerin psikolojik durumlari cok iyi anlatilmis.
Evlilik ici ve disi siddetin dereceleri gayet iyi aciklanmis. Ozellikle iliskilerle alakali kafasi karisik insanlarin okudugunda bir isik yakacagini dusunuyorum.
Yalniz normal sartlarda hikayedeki psikolog arkadas coktan lisansansi kaptirmisti. Yani bu kitabi okuyup psikolog/psikiyatrist bana boyle davranacak yahut bu tepkileri verecek yanlisina dusmeyin.
Zaten hikayeyi "kusurlu" bulmamin sebeplerinden biride buydu.
Kadinlarin perspektifinden anlatilsada hikayedeki erkeklerinde duygulari es gecilmemis. Tabi yine kadinin hissettirdikleri uzerinden gidilerek.
 
Psikolojik gerilimi sevenlerin olaganustu bulmamakla beraber sevecegini dusunuyorum. Surukleyici olmasi, kolay okunmasi en buyuk artisi. Icerisinde olum temasi oldugu icin yas halinde uzak dursaniz iyi olur ama ask acisi cekenlere iyi gelecegi kanaatindeyim. 
 

Wednesday, September 16, 2015

How to boost your memory~

@ 8:54 AM 0 comments
Son postlarimin hepsi ust uste seyahat konulu olmus.
 En sevdigim aktivitem gezmekte olsa, hep gezmiyoruz.
Baska seyler de yapiyoruz. Onlari da yazmak lazim.
Gemide kara gunleri cok yogun gectigi icin deniz gunlerinde yorgun oluyorum ve genellikle kitap okumak seminerlere katilmak gibi pasif aktivitelerle vakit gecirip iliklerime kadar dinlendigimi hissediyorum.
 
Hawaii gezimizde 4 gun gidiste 4 gun donuste deniz gunu vardi ve dinlenmek icin cok vaktim oldu.
 
Okudugum kitaplardan bir tanesi bu kitapti.
Kindle'im varken bedava kitaplari okuma sansim oluyordu.
Sonra Iran'a gittigimde arkdasima verdim falan, o da okuyor ingilizcesini gelistiriyor mu bilmiyorum ama ben okuyamiyorum  o kesin.
Evde bol miktarda print kitap var ve kindle'in yerini asla tutmuyor.
 
Neyse konumuza donelim.
Bu kitap hafizamisi nasil gelistirecegimizle alakali.
Benim sahsen hafizam cok iyidir.
Bir seyi bildigim dillerden herhangi birinde 1 kez dinlesem hatirlarim. Okusam zaten kesinlikle hatirlarim. Okudugunu hatirlamak cok daha kolay.
 
Fakat herkes bu kadar sansli degil. Dahasi belki hatirlamanin daha kolay yollari vardir ve ben zor yoldan gidiyorumdur diye dusunerek aldim.
 
Acik soylemek gerekirse pek oyle bir sey yoktu ama bu demek degildir ki kitabi sevmedim.
Mesela boyle defining idea'lar vardi icerisinde.
Cok monoton bir konunun akici anlatilmasini saglamis.
Hafizayi zayiflatan faktorlerin cok uzerinde durulmus ve genellikle dogru noktalara parmak basilmis.
Arada bilimsel calismalara da yer verilmis.
Yazilanlar havada kalmamis, temellendirilmis.
Politika yapmaktanda geril durulmamis :)
Boyle yagmurlu bir gunde okumustum.
Arada cama vuran damlalara bakmistim.
Gemide internet kullanimi sINIrli oldugu icin bir nevi sosyal medya detoxu kivaminda, guzel bir gundu.
 
 
Daha oncede belirttigim gibi ben alirken bedavaydi suan bedava degil ama para verip almaya degecek bir kitap.
Anlatim dili kolay, ozellikle sayisal bolumlerde okumus, ingilizcesi cok advance olmayanlar icin iyi.
Fakat sosyal bilimler, mesela ingiliz dili edebiyati, sosyoloji falan gibi bolumleri ingilizcesi okuduysaniz. Ingilizce anlaminda pek bir sey katacagini sanmiyorum.Yinede fazla kafa yormadan hizla okuyup bitirilecek kitaplarda bir ihtiyac aslinda.
Okumak isterseniz,illa kindle'inizin olmasina gerek yok, smart phone yada tablete kindle app indirip, buradan alarak da okuyabilirsiniz.
 
 

Tuesday, February 24, 2015

Nagasaki {Eric Faye}~

@ 10:59 PM 1 comments
Nagasaki...
Book of loneliness... 
Although, it was all about inner feelings of person who discovered a woman who is secretly living in his place, writer use his great talent and create a suprisingly interesting story. 
He was able to keep the reader's attention awake on every single line and page. 

I believe everyone who lives in big cities, or away from family and old friends would easily make connections with the characters. 
Personally, I often felt like some of my feelings were vocalized by the characters.

Guilt, selfishness, (again) loneliness was main considerations, but how come I was happy and maybe even a kind of satisfied?
I guess, because I was reading, somebody else went through similar emotions I did.
It made me  feel good.

Overall, very well written relatively short novel
highly recommended, very much worth time and money to spent.

If  you like, you can puchase from here like I did.

*****
Bu bir yalnizlik kitabi...
Ama oyle romantik yalnizlik degil, en okkalisindan, insanin icine isleyen kup kuru bir yalnizlik 

Cok sevdigim bloggerlardan Sergul'un blogundaki bu yaziyi okuyarak almaya karar verdim.

Yazar okuru garip bir sekilde iyi hissettirerek yalnizligi anlatmayi basarmis. 
Galiba hepimiz anlasilmak istiyoruz. Belkide bu yuzden kendimi iyi hissettim.

Gercek bir olaydan esinlenilmis olsa, aslinda olaydan cok kisilerin duygularina odaklanilarak yazilmis. 
Cok hareketli bir kitap asla degil ama yazar bir sekilde okurun ilgisini uyanik tutmayi basariyor.

Karakterlerle aramda baglar kurmakta hic zorlanmadim. 
Benzer duygulari farkli zamanlar ve sehirlerde yasadigimi hatirladim. 
-bu bloga tesadufen gelmediyseniz, az cok biliyorsunuzdur ne cok yalniz kaldim. Bazen kendi tercihimle bazen sartlar geregi-

Ingilizce biliyorsaniz kesinlikle ingilizcesini tavsiye ederim. Cunku cok basarili bir ceviri. Uzun zamandir bu kadar iyi bir metin okumamistim. Tiri viri seyler okumaktan dilimi resmen gerilemis hissediyordum. Ayni sayfa icerisinde bazen 3 kelimeyi bilmedigim oldu ama metne oyle iyi yedirilmiski zorlama yada egreti durmamis.
Gercekten guzel olmus. 
Okumak isterseniz buradan bakabilirsiniz. 
Bilmeyenler icin, illede kindle sahibi olmaniza gerek yok, telefon yada tablete kindle app'ini indirip rahatlikla okuyabilirsiniz.  

Thursday, December 4, 2014

Listen! Little man / Dinle! Kucuk adam {Wilhelm Reich} ~

@ 12:02 PM 0 comments
Hani bazen insan der ya "aptal bu insanlar!" 
yada 
"insan olun biraz!"
"bu kadar bayagi olmak zorunda misin?"

Eminim herkes degil ama ben bu gibi laflari sIK SIK sarf ederim. Genellikle icimden tabiki.
Disimdan soyleyecek kendine guvene sahip biri degilim. Zaten cevaplariyla karsilasacak cesaretimde yok.

Bunu yaparken biraz tepeden baktigimin ve belki ukalalik ettigimin farkindayim.

Fakat amacim kimseyi kucumsemek degil, aslinda tek istedigim icimdeki ofkeyi kelimelere dokebilmek, bazen yalnizligimi dillendirebilmek.

Iste Wilhelm Reich kitabinda bunu yapmis.
Etrafinda onu inciten "kucuk" adamlara kalemiyle seslenmis.
Iyide etmis.
Icinde dindirilemez bir ofke tasiyan, muhitinde yalniz hissedenlerin sevecegini dusundugum bir kitap. 
Sahilde okumak icin biraz agirdi ama artik nasil olsa ki$a giriyoruz. 
Okumanin tam zamani, okuyun!




Monday, October 27, 2014

Viking Tales {Jennie Hall}~

@ 7:19 PM 0 comments


Kuzey Avrupa mitolojisi ve Vikinglerin yasam tarzina ilgim oldugu icin cok hevesle indirmis ama bir turlu firsat bulup okuyamamistim. 
Bu kadar sairane, akici bir dille yazildigini bilsem asla bu kadar beklemezdim.

Basit kelimelerle yazildigi icin ingilizcesini gelistirmek isteyenlerin okuyabilecegi hos bir kitap.
Okumak isterseniz, buradan ucretsiz olarak indirebilirsiniz.

Cafe du Jour {Lilian Darcy}~

@ 11:17 AM 0 comments
Hani bazen basimiza bir musubet geldiginde birileri bize hoyratca "kim bilir kimin canini yaktin da basina bunlar geldi"  der, "eee canim sende soyle yapmasaydin" der

iste o an canimiz iki kere yanar. 
"Iyi insanlarin basina da kotu seyler gelir buna da sabir deneyimi denir" demek isteriz ama o an ya aklimiza gelmez, ya da kelimeleri toparlayip soyleyecek halimiz yoktur.

Kurbani suclamaya pek merakli kulturlerde malesef bunu daha cok yasariz. 

Kendin ettin kendin buldun, eden bulur, turevi atasozleri de bunun ne kadar  icimize islediginin en buyuk gostergesidir. 
Iste bu kitap tamamiyla masum, hayatinin hic bir safhasinda karincayi bile incetmemis. Herkesin kiymetlisi bir genc kadinin feci bir kaza gecirip yataga mahkum olduktan sonraki hayatini, acili tedavi surecini, hayata tutunma cabasini ablasinin gunlugunden okuyoruz.

Ve hergun ictigi bir bardak kahveyi, nasil ve neden aldigini ogreniyoruz.     

Karakter olarak ablayi cok sevmesemde, fazla elestirel, herseyi kendine vazife edinmis ama bundan sikayet eden, cogu zaman empati yoksunu bir hatun oldugunu dusunsemde zaman icerisinde onun bile degismis olmasi, bana umut verdi. 

Hic akici olmamasina ragmen kitabi genel anlamda sevdim.

Limandan demir alip Karayiplere dogru yol alirken baslamistim. 
Belki de okudugum ortamin guzelligindendir, kim bilir... 

Insan oykuleri okumayi sevenlere kesinlikle tavsiye ederim. 
Ben alirken bedavaydi. Simdi $3 olmus ama kesinlikle verdiginiz parayi hakeden bir kitap. 
Buradan indirebilirsiniz. 



Friday, September 19, 2014

Six weeks to OMG~ Venice A. Fulton

@ 8:01 AM 0 comments
Her zaman olmasada arada bir diet kitaplari okumayi seviyorum.
Boylece hem yeni bir bilgi var mi ogrenmis oluyorum hemde abarttigim zamanlarda motive olmus oluyorum. Fazla kilo almadan kurtarma harekati baslatiyorum.

2 hafta sonra kismetse tatile gidecegimiz icin, orada sagliksiz beslenecegimizi dusunerek yeni bir harekat daha baslattim. 

Bunu da cok degisik onerileri oldugunu duydugum Venice A. Fulton'in onerilerini okuyarak pekistirdim.

Degisik derken gercektende degisik onerileri var.
Ozellikle bu kitabin 2-3 sene once yazildigini dusunecek olursak, devrim niteliginde oldugunu daha kolay anlayabiliriz sanirim.
Ozellikle Seyda Coskun'un listelerini yapanlarin kesinlikle okumasi gereken bir kitap oldugu kanaatindeyim cunku onun listelerinin kimyasal esasinin Fulton'un goruslerine dayandigini dusunuyorum.

Tabiki yanlis anlasilmak istemem. Taklit ediyor falan demiyorum.
Aklin yolu bir.
Zaten doktorlarin da, diyetisyenlerin de, kisisel antronorlerin de yapmasi gereken dogru bilgiyi bulup uygulamak degil mi?

Kitapta liste falan yok, yenmesi ve yenmemesi gereken yiyeceklere, yapilmasi gerekenlere, kitabi okuyup kendimiz karar veriyoruz.

Fakat ana hatlariyla onerileri kitabin arka kapagindaki gibi:
Maddelendirilmis kismin Turkcesi soyle:
Kahvaltiyi atlamak sahlikli olabilir
Bazi meyveler yag yakimini engelliyor olabilir.
Ara ogunler zararlidir.
Meyve sulari ve smoothie'ler istah acar.
Ne kadar egzersiz yaptiginizdan cok ne kadar zorladiginiz onemlidir.
Brokolideki karbonhidratlar koladakinden daha zararli olabilir.

Iste bunlarin hepsinin ve daha fazlasinin sebeplerini ogreniyoruz.
Ben sahsim adina bir seyler ogrendigimi hissediyorum ve bu okumadan memnun kaldim. 
Kilo vermek isteyen, diyet mevzulariyla ilgilenen yada benim gibi genel anlamda bilgisini arttirip, motive olmak isteyenlere tavsiye ederim.


Thursday, September 4, 2014

Ali and Nino / Ali ve Nino ~ Kurban Said

@ 9:59 AM 0 comments
bir ask hikayesi...

ben demiyorum.
kitabin kapaginda oyle yaziyor. 

Bence bir ask hikayesi degil.
Yuzunu doguya donmus bir adamin batili bir kiza "sahip oldugu" bir hikaye.
O da kendince seviyor tabi ama her seyden  once gercekten sevmesine  kulturel kodlari izin vermiyor. 

Kadini mal gibi goren kulturlerde -ki buna Turk kulturu de dogusuyla batisiyla, kuzeyi guneyi, ortasiyla dahil- sevmek zor oluyor.  
Hep soylerim bizim erkegimiz sevmeyi bilmiyor. 

Erkegin kutsandigi, ustun goruldugu topraklarda erkekler isteklerini gerceklestirirken, tum simarikliklariyla bazi kadinlari peslerinden surukleyebiliyorlar. 

Bu dun de boyleydi, bugun de boyle.
Simdikiler daha beter ustelik, ayilik ayni, bayagilik ekstrasi.

Kiz icin uzuldum sahsen. 18 degil 20 yasinda Ali ile karsilasmis olsa suratina bile bakmazdi.

AMA

Kafkaslari, Azerbaycan, Iran ve 1. dunya savasi zamanindaki Turkiye'yi merak ediyorsaniz, farkli mezheplerin ve dinlerin birbirleriyle iliskilerine ilginiz varsa, kalin SIKIci politika kitaplari yerine bu kitabi okuyun. Cok sey ogreneceksiniz.

Yazarin adaletine hayran oldum. Ne bir tarafi cok ovmus ne de digerini cok yermis.
Tam ayarinda anlatmis. 
Muhtemelen kendisi Musluman oldugu* ve daha iyi bildigi icin Muslumanlarin bakis acisini daha cok anlatmis ama bunu diger gruplari assagilayarak yapmamis.

Okurken icimin buruldugu anlar cok oldu. 
Nasilda beklemisler,  nasil umud etmisler Turklerin savasi kazanmasini

Yazik olmus...








*bu konuda net bir bilgimiz yok. Cunku Kurban Said takma bir isim. Cok farkli kimliklerle yasamis. Kactigi icin Yahudi oldugunu soyleyenler var ama aksi goruslerde azimsanmayacak kadar cok. Ben liberal yada en azindan Avrupa kulturu almis bir Musluman oldugunu dusunuyorum.
Bunu yazarin diger kitabinda daha iyi anliyoruz. Ondan daha sonra bahsedecegim.





Friday, August 29, 2014

Simyaci / the alchemist ~ Paulo Coelho

@ 10:29 AM 1 comments
Uzuuun zaman once, taa lisedeyken Simyaci'yi okumustum. Hatta okulda tenefuslerde canim SIKILdigi icin okulda okumustum. 
Gerizekali cocuklardan biri benimle dalga gecmisti. Hani simya her hangi bir maddeden altin yapma zanaati ya, cok aptalca, tam sana gore bir aptallik falan muhabbeti...
igrenc seyler...
Zaten o sene benle baya bir dalga gecmislerdi. Kabus gibi bir seydi. 
Tabi onlar o zamanlar beni loser* gibi gorup kendilerinin cok iyi isler basaracaklarini saniyorlardi. Sonuc oyle olmadi.
iyikide olmadi.
Daha zeki, daha cesur, ve kaybetmekten daha az korkan ben oldugum icin onlarin hayal ettiklerini, hatta hayallerinin otesini basaran ben oldum. 
-bu lafim sanaydi liseli kardesim :) yani sen otur kitabini oku, vizyonunu gelistir. Kazanan sen olacaksin ve bunun en buyuk kaniti da bizzat benim. Onlari salla gitsin. Gerci sen fazla zeka ve ustun empati yeteneginin verdigi asiri kirilganlikla tam olarak sallayamazsin ama  sallayabildigin kadar salla-

Herneyse, o gun  baslayip, eve gelince bitirmistim. 
Bir hikmet oldugunu anlamis ama -zannediyorum- mistik ogeler nedeniyle ne oldugunu anlayamamistim. 
Biliyorsunuz bizim camasirhanenin kutuphanesi var -evet kitaplik degil, kutuphane- camasir yikamaya gittigimde orada buldum.
Bir daha alip okudum. Bu sefer hikmetini nispeten anladigim kanaatindeyim.
Pilot hikaye $oyle; bir cobanin gordugu bir ruya uzerine hazine bulmak icin ciktigi yolda kendi hikayesini bulmasi diyebiliriz sanirim. 

Yola cikmis biri olarak insan yola cikinca neyle karsilasacagini bilemiyor. Basina neler neler geliyor. Sonucta o basina gelenler degil, onlara karsi dost bildiklerimizin verdigi tepkiler canimizi yakiyor.
Keske yakmasa... ama yakiyor iste...

Kisa bir kitap, aslinda 1 gunde bitirilebilir ama bence bir oturumda 30 sayfadan fazla okunmamali. Zaten kitabi sahile de goturmedim. Evde kendime atmosfer yapip okudum. Cunku bence insan ancak o zaman odaklanabiliyor.

Yazilali cok uzun zaman oldugu icin bazi bolumler artik kliselesmis gelebilir.
Yinede onlari bile butunluk icerisinde okumanin ayri bir guzelligi var.

Donup donup tekrar okusam belki farkli seyler ilgimi ceker diye dusunuyorum.
O yuzden bir kopyasini kendime de alacagim.
Bu okumamda ilgimi ceken kisimlari instagram hesabimda paylastim ve paylasmaya devam edecegim. Zira izleyicilerimi SIKmamak adina abartmamaya calistim.

Bundan sonra yola elimdeki kitaplari bitirir bitirmez muhtemelen sonbaharda Paulo Coelho'nun baska bir kitabini siparis ederek devam etmeyi dusunuyorum. 





* ayni anda hem ezik, hem malup, hem zavalli  manalarina gelen compact bir sozcuk


Tuesday, August 19, 2014

Octopus/ ahtapot ~Guy Lawson

@ 2:43 PM 0 comments
Sahil kitaplarimin arasina bir yenisini daha ekledim. 

Global finans sektoru, Wall st, beyaz yakali kalpazanlar...

nasil?

gizli borsa, illimunati, ajanlar, komplo teorileri

daha ilginc degil mi?

Kitap gercek hikaye diye tanimlanmis ama sahsi gorusum daha ziyade hatirat oldugu yonunde.
Sebeplerini daha sonra aciklayacagim. 

Karakterimiz Sam Israel, wall st'de bir sure calisip sonra kendi yatirim sirketini kuran bir adam. 
Vadettigi buyuk karlari yapamayinca sahtecilige basvuruyor.
 Ama tabi ilahi adalet var. Sen herkesi kandirinca seni de bir kandiran bulunuyor.
Ac gozlulugun sonu yok!

Kisilik olarak yazar benim kafamda bu adamin Bernie Madoff (Madoff skandalindan hatirlarsiniz),Gordon Gekko, ve  birazcik Ben Bernanke arasi bir adam gibi bir izlenim birakti.
Asiri hirsli, durma noktasini bilmeyen, baska insanlari dusunuyormus gibi yapan biri. 
Baslangicta cok ilginc gibi gozuksede gundelik hayatta pek cok kez karsilasabilecegimiz turden biri aslinda. Her yer onun gibilerle kayniyor ama bu adamin eline biraz guc ve para gecmis. Zaten ne olmussa oyle olmus.

Cok surukleyici bir dille bu adamin yaptiklarini okuyoruz.
Ben okurken cok eglendim.
Kafam bosaldi. 
Boyle bir seye ihtiyacim vardi kesinlikle.

AMA 

Daha once bahsetmisimdir, Robby ve ailesi 3-4 kusaktir is ve finans cevreleriyle icli dislidir. 
Zaten Robby'nin kendisi de oyle. O yuzden bu adam hakkinda biraz bilgim var. Okuduktan sonra da arastirdim ve kesin emin oldum.

Bana kitabi babasi verdi. Okuyun, konusalim dedi. 

Bu kisim biraz spoiler gibi olucak ama yine de bastan neyin ne oldugunu bilerek okumakta da bir sakinca gormedigim icin yaziyorum.

Herseyden evvel Graber'le tanismasi pek onun anlattigi gibi olmamis.
O bar hikayesi falan kurmaca. Bir cok kisi kuzeninin tanistirdigi konusunda hem fikir. Cunku ayni donemde kuzeni de ayni yerde calisiyormus.
Muhtememlen cok uzun sure uyusturucu kullanimi nedeniyle beyni hayal ettigi seyle gercegi karistirmaya baslamis.
Bunu  baska bolumlerde de SIK SIK farkediyoruz. 
Ne gariptirki, erken yastan itibaren bu kadar cok uyusturucu kullanmasinin sebebine ise hic deginilmemis. Sadece sirt agrilari ve gecirdigi cok sayida (son 7-8 yil icerisinde 10 tane falan diye biliyorum) omurga ameliyatindan bahsediyor.
Oysa gercekte omurga problemleri yasamaya 16 yasindayken babasinin arabasiyla yaptigi kazadan sonra basliyor. (Kitapta bu kisim yok)
Bir zaman sonra oyle bir his yaratiyorki insanin icinde, sanki sirtinda cok yuk var cok stresli de ondan omurga problemi yasiyor gibi dusunduruyor okura. 
Bir cesit acima duygusu hissettiriyor.

ilk 100-150 sayfada hep Graber'in ucagindan, yatindan, katindan bahsediyor ama onlar Graber'e ait degil, sirkete ait ve  sadece belirli bir olcude kullanim hakki var.
Nedense Sam Israel'in kafasinda kullandigi hersey Graber'e aitmis gibi bir imaj olusmus.
Istese de alamaz ayrica, cunku kazandigi para finans sektoru icin cok fazla degil. 
King diye anardik falan diyor. Direk desteksiz sallamis.
Graber icin kime sorsaniz herkes onu bir beyefendi olarak tanimlar eminim.
Kazanmayi ve kaybetmeyi bilen saygin bir broker. 
Yani o bavullarla gelen paralar falan hep yasal. O zaman neden bavullarla gidip geliyor derseniz cunku 80lerde para transferi fiziksel olarak yapiliyordu.

Graber'in yanindan ayrildigini soyluyor ama bu da dogru degil. Ayrilmadi, kovuldu ve bunu herkes biliyordu. Isten kovulmasinin sebebi de ondan para calmasi. Daha o zamandan hirsizliga baslamis. keske finans hayati o zamanlar bitseymis.
Yine hic bahsetmiyor ama yasal olarak trade yapamamasinin sebebi lisansinin olmamasi. Linsansinin olmamasinin sebebi de iptal edilmis olmasi. 

Wall st. %90 yahudilerden olustugundan bahsediyor.
Bunu secici algiya bagliyorum. Kendisi yahudi oldugu icin oyleleri goruyor. 
Evet finans cevrelerinde diger mesleklere nazaran daha fazla yahudi var ama oran %90 degil. 
En fazla %40 olabilir. Bu cevreyle bizzat kendim gayet ic iceyim. 
Diyelimki o yillarda daha fazlaydi, simdi azaldi. Her halukarda %50dir, fazlasi olamaz.
Pek cok seyi oldugu gibi bunu da fazla abartmis.

Neyse, bir diger konu basindan itibaren merkezlerinin yani Bayou headquarters'in bile suphe cekici oldugu yonunde gorusler var. Yani hep bos olan bir park yeri, fazlaca iyi davranan cok az miktarda calisan olmasi, ve buna ragmen yuksek kar oranlari...

Yani demem o ki, para yatiranlar da bir garip...

Bana en garip gelen ki, bu konuda polisin de suphelendigi kanaatindeyim. 
Bence onun esas saklamaya calistigi kara para akladigi gercegi.
Cunku; 
1. evi nakit parayla aliyor ve dosuyor (bu 90larin en tipik kara para aklama yontemiydi. Ben bile biliyorum yani, pess! Gerci sonradan nasil sisteme sokup temiz paraya ceviriyorlar bilmiyorum ama yapiyorlar bir sekilde)
2. ve en onemlisi karisi bosanirken 50 milyon dolar talep ediyor. Yani bir yerlerde 100 milyon dolar sakladigini dusunuyor. (hani ikiye bolunecek ya, kadinin payi yarisi olacak.)
Daha bir cok baska detayda var ama meramimi anlattigim kanatindeyim, daha fazla deginmeye degmez. 

Ozetle o bahsettigi "gizli market" sacmaliklarina caresizce inanmasinin, olabilecegine ihtimal vermesinin sebebi o parayi aklamakti. 
Muhtemelen bunu poliste biliyordu ama delil yetersizligi nedeniyle olmadi. 

ve yazar bu kisima hic deginmemis.
Belkide tum kitabi 3-4 kisiye sorarak yazdi.
Bilgiler hic teyit edilmemis gibi...

sonra da arkasina utanmadan "son soz" yazmis.
Sam Israel hep dogrulari soylemismis...
Bana gore o hic bir zaman dogruyu soylemedi. 
Hatta belkide kitabin yazilmasinin amaci kahramani biraz masum gostermek ve kamu oyu destegi almak, sadece sahtecilige dikkati cekip, diger kanunsuzluklari unutturmak bile olabilir
Zira bu sayede sadece sahtecilikten en fazla 20 yil yatar cikar. Diger durumda 30-40 yili bulabilirdi.
Dolayisiyla ben bunun safca bir acgozluluk hikayesinden fazlasi oldugunu dusunuyorum. 

Tum bunlara ragmen bu kitabin okunmasi gerektigine inaniyorum.
Ozellikle MBA yapmayi dusunenler icin Ingilizce finans terimlerine alismak icin iyi bir deneyim olabilir.
Ayrica surukleyici ama dedigim gibi  gercek hikaye degilde kurgu oldugunu bilerek okursaniz.






Sunday, August 3, 2014

The return journey~

@ 2:25 PM 0 comments
Son zamanlarda is icin o kadar cok okudum ki, keyif okumalari keyif vermemeye basladi, okuyamadim.

Yeniden okumaya basladigimda elimde uzun suredir surunmekte olan kitaplari bitirmekle basladim.

300 sayfalik bir kitabi bitirmek ne kadar surebilir?
yada ne kadar zor olabilir?

Kisa ama yine de okudugunuz materyale gore degisir, degil mi?

iste benim okudugum materyal surunduren tipteydi.
Dolayisiyla araya 1-2 kitap aldim. Bir ara sadece uykum kactigi zamanlarda okudum falan falan...
Zor oldu yani.

O yuzden baslayacaksaniz yaniniza cay degil, caydanlik alin. Cayim bitti kalkayim, doldurayim derseniz hic bitmiyor. Demlik bittikce kalkin, gene de 1 ay falan surer.
Maeve Binch'in kitaplari zaten genellikle SIKIcidir. Siradan insanlarin siradan hikayelerini anlatir. Ilginc olmasini beklemek hata olur ama arkadasim, bu kadar da olmaz ki!
Bu kadari bana bile fazla geldi. Ki ben kendim de cok eglenceli biri sayilmam.

Ara ara acip okumak acisindansa gayet iyi. Cunku bir roman degil. Icerisinde 21 tane kucuk hikaye var. Hepsi de bir birinden bagimsiz. 

Yazarin diger kitaplari da aslinda ayri ayri hikayelerle ilerler sonlara dogru bir yerlerde birlesirlerdi. Bu sefer tek fark birlesmemesi oldu. 
Aslinda iyi bir Binch okuruysaniz farkedersiniz, bu kitaptaki bazi hikayelerin karakterleri de tanidikti. 
Bir noktada bazilari yine birlesti ama bunu ancak tum kitaplarini okuyanlar anlayacaktir.   

Gel gelelim, 21 hikayeden kaci aklinda kaldi derseniz, 7-8 tanesi biraz, 2-3 hikayeden de gercekten etkilendim. 

Zaten sorunda buydu. 
Hepsine bayilmayi tabiki beklemiyorum ama bu da biraz az geldi. 

Onun disinda dili gelistirmek acisindan muthisti. 
Uzun zamandir kitap okurken hic sozluge ihtiyac duymazdim. Bu sefer bazi sayfalarda 3-4 kere baktigim bile oldu. 
En guzel tarafi da text 'e cok iyi yedirilmisti. Kullanmis olmak icin kullanmamis, o sozcuk oraya olmus. Adeta yerini sevmis 

Demem o ki; cok  eglenceli bir kitap degil ama iyi yazilmis.  Ingilizcenizi gelistirmek istiyorsaniz yada TOEFL, GRE, GMAT turevi standard sinavlardan birini alacaksaniz kesin okuyun.










Friday, June 20, 2014

Don't Worry, Make Money ~

@ 9:09 AM 1 comments
Bestseller'lardan ve kisisel gelisim kitaplarindan hoslanmiyor musunuz?

Elimde mevcut antipatiyi nefrete donusurebilecek bir kitap var.
Bunu okuyun, bir daha hic birine yaklasmayin!
O derece!

Zaten oldum olasi akil verilmesinden hic hazetmem.
O yuzden kisisel gelisim kitaplarindanda hoslanmam.
Bana bilmislik taslayan anne/ teyze arkadaslari ile sohbetler, bana daha ziyade soylev gibi gelir.
Ne kadar sIKIci!

Bu sefer kutuphanede gorunce, hadi onyargili olmayayim, okuyayim dedim.
Sonucta kitap parayla alakali ve benim portfoy yonetimi konusunda pek bilgim yok diye dusunmustum.
Icerisinde 100 tane oneri var. 
Her gece birini okusam, uykuya gecisimi kolaylastirir saniyordum.
Hic oyle olmadi.

Malesef bu kitap daha ziyade fazla basit, fazla siradan ve gundelik oneriler veren bir kitapmis.
Oylesine bir kisisel gelisim kitabinin para ile ilgili hikayelerle suslenmis hali daha ziyade.

Bizde biliyoruz, iyi dusun iyi olsun!
Kolaysa sen dusun!

Neyseki, kutuphaneden almistim. Para verip alsam kahrolurdum.
Son zamanlarda kutuphanelerin bunun icin oldugunu bile dusunmeye basladim.
Iyiki varlar.
Onlar sayesinde kuskulu oldugumuz kitaplari satin almadan okuyabiliyoruz













Follow me~

 

KaLinka Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review