Showing posts with label kitap. Show all posts
Showing posts with label kitap. Show all posts

Tuesday, July 12, 2016

the reluctant groom {Debbie Macomber}~

@ 10:08 AM 0 comments
Son donemde daha az kitap okumaya basladim ve bu durumdan hic memnun degilim. Ne kadar cok isim olursa olsun bir araya SIKIStirabilmek istiyorum. Kindle'im varken oyle yapiyordum ama print kitapla bunu yapmam pek mumkun olmuyor. Cunku kucuk canta seviyorum ve kitaplar cantaya sigmiyor yada cok agir geldigi icin tasimak istemiyorum. Guya elimdeki print kitaplari bitirip oyle kidle alacaktim ama print kitaplara hiz verecegime, okumayi tumden yavaslattim. Hic cool degil!!!Sanirim en kisa zamanda bir kindle edinmenin zamani geldi, geciyor.

Neyse, bugun bahsedecegim kitabi aslinda gecen sene Florida'ya ucarken okudum ama sitenin kutuphanesine indirmeden bahsetmek istiyorum.

Bu kitabin icerisinde iki kitap var. Ikiside iki ayri kitap olarak daha once basilmis ve sonradan ikili halde tekrar basilmis. ilkinin adi All things considered, digerinin Almost paradise

 Ikisi hakkinda kisisel gorusum ise ikisininde af buyurun bir birinden gereksiz oldugu yonnunde. Evet abartmiyorum. Hakikaten gereksiz. Insana bir halt ogretmeyecek, erkek egosunu, bir kadinin ne kadar iyi bir durumda olursa olsun erkege ihtiyaci(!) oldugunun altini cizen kitaplar. Ozellikle 2. kitabinn bir Kadin tarafindan yazilgina inanamadim. O zaman niye okudun derseniz, canim SIKILdigi icin okudum. Yoldaydim, yapacak ve okuyacak baska hic bir sey yoktu. Zaten koltuklarda minnacik, klostrofobik  bir ortamda fazlasiyla daralmisim.O sebepten okudum yani.

Peki hic mi olumlu tarafi yok?
Bu kitaplarin tek olumlu tarafi gunluk dildeki ingilizceyi cok iyi kullanmasi diyebilirim.Bana hic bir sey katmasa da gunluk dilde SIKINti yasayanlara faydasinin olacagi kanaatindeyim. 

Monday, February 15, 2016

The first century after beatrice~ Amin Maalouf

@ 2:37 PM 0 comments
Amerikan televizyonuna geldigimden beri alisamadim. Dahada alisabilecegimi sanmiyorum. 1-2 tane Tv show'u disinda hic bir Tv programini sevemedim. O yuzden canim SIKILDIginda youtube vidyolari izliyorum.
Ece Temelkuran'i ne kadar sevdigimi zaten biliyorsunuzdur. Eskiden gazete yazilarini okurdum. Simdide kitaplarini okuyorum.
Bir gun yine canim SIKILmisti ve Ece Temelkuran'i izlemek istiyordum. Ararken, kentler ve golgeler  programina  rastladim (izlemek isterseniz burada) Sonrasinda o programinda hemen hemen tum bolumlerini bayilarak izledim. 
Neyse, orada Ece Temelkuran Amin Maalouf'u anlatiyordu.Cok etkilendim ve  gecen sene tatile gitmeden hemen once tatilde okumak icin bir kitabini siparis ettim.

90'larda yazilmis bir kitap ve aslinda kitapta gecenler (on gorulenler) bir kac yil once uzak doguda yasandi. Hatta hala da yasanmaya devam ediyor. 

Edebi anlamda muhtesem. Amin Maalouf'un nasil olupta hala Nobel almadigina hayret ediyorum.
Gel gelelim, ucakta okumaya uygun hafif bir kitap degil. Ucakta basladim, tatilde tekrar denedim ama olmadi. En sonunda Chrismas tatilinden sonra kafamin net oldugu bir gun basladim ve anlayarak okudum. Nispeten ince bir kitap olmasina ragmen gunde en fazla 10 sayfa okuyabildigim icin yavas ilerledi.

Ozellikle GRE ve GMAT gibi standard sinavlara hazirlananlara tavsiye ederim. Sozlukten yardim alarak, ve sindirerek okundugunda cok sey ogrenilebilecek bir kitap.

Monday, February 8, 2016

the girl on te train ~ Paula Hawkins

@ 10:57 AM 0 comments
Hayat benim icin her zaman oldugu gibi seyahat ve seyahat sirasinda okuduklarim olarak devam ediyor. Baska bir suru seyde oluyor tabiki ama sadece bu ikisiyle egleniyorum :)
 
 Ozellikle bu donem gercekten cok cok yogunum. Cok dar vakitlerimde snap chat'te kafa dagitiyorum. Instagram artik eskisi kadar keyif vermiyor. Sosyal aglara girip ansizin cikmayi sevmedigim icin acik tabiki ama benim icin eglence vasfini bir parca yitirdi.
 
Neyse, bugunun konusu en son okudugum ve etkilendigim bir kitap.
Best seller oldugu icin elestirilecegini adim gibi bildigim halde bir cesaret yazmaya karar verdim.
 
O arada aslinda pek cok kitap okudum ama bu ve bu gibi sebeplerden dolayi yazmaya elim gitmedi.hani diyorlar ya "it doesn't worth but it hurts" bu elestiriler bende o tamda etkiyi yapior iste.
Bir gun Boncuk yine haftasonu full calisiyordu. Spora gidip geldikten sonar evde yalniz takiliordum. Bir blog'da (unuttum simdi kimin bloguydu) kahve ve kekini almis kitap keyfi yapan bir hatun gordum. Aman ben bir ozendim, bir ozendim. Hemen o duzeni kendime uyarladim. Cayimi, elmami ve kitabimi aldim. tabi bende isler o kadar duzenli yurumedi. Elmalar bana yandan yandan gulumserken kitabi okuyamadim. Once elmalari huplettim :)
Sonra kitaba basladim. Allah'im o ne oyle elimden birakamadim.
Cayim falan sogudu. Degistirmeye kalkmadim. Oyle soguk soguk icim.
 
~bu kisimda cok azicikta olsa spoiler var~
Kadinlarin perspektifinden anlatilmis romanlari zaten severim,bir de isin icine kayip bir kadin girince aslinda hikaye hicte kusursuz olmamasina ragmen elimden birakamadim.
Kitap psikolojik gerilim kategorisine tam oturuyor.
Bir kere karekterlerin psikolojik durumlari cok iyi anlatilmis.
Evlilik ici ve disi siddetin dereceleri gayet iyi aciklanmis. Ozellikle iliskilerle alakali kafasi karisik insanlarin okudugunda bir isik yakacagini dusunuyorum.
Yalniz normal sartlarda hikayedeki psikolog arkadas coktan lisansansi kaptirmisti. Yani bu kitabi okuyup psikolog/psikiyatrist bana boyle davranacak yahut bu tepkileri verecek yanlisina dusmeyin.
Zaten hikayeyi "kusurlu" bulmamin sebeplerinden biride buydu.
Kadinlarin perspektifinden anlatilsada hikayedeki erkeklerinde duygulari es gecilmemis. Tabi yine kadinin hissettirdikleri uzerinden gidilerek.
 
Psikolojik gerilimi sevenlerin olaganustu bulmamakla beraber sevecegini dusunuyorum. Surukleyici olmasi, kolay okunmasi en buyuk artisi. Icerisinde olum temasi oldugu icin yas halinde uzak dursaniz iyi olur ama ask acisi cekenlere iyi gelecegi kanaatindeyim. 
 

Wednesday, September 16, 2015

How to boost your memory~

@ 8:54 AM 0 comments
Son postlarimin hepsi ust uste seyahat konulu olmus.
 En sevdigim aktivitem gezmekte olsa, hep gezmiyoruz.
Baska seyler de yapiyoruz. Onlari da yazmak lazim.
Gemide kara gunleri cok yogun gectigi icin deniz gunlerinde yorgun oluyorum ve genellikle kitap okumak seminerlere katilmak gibi pasif aktivitelerle vakit gecirip iliklerime kadar dinlendigimi hissediyorum.
 
Hawaii gezimizde 4 gun gidiste 4 gun donuste deniz gunu vardi ve dinlenmek icin cok vaktim oldu.
 
Okudugum kitaplardan bir tanesi bu kitapti.
Kindle'im varken bedava kitaplari okuma sansim oluyordu.
Sonra Iran'a gittigimde arkdasima verdim falan, o da okuyor ingilizcesini gelistiriyor mu bilmiyorum ama ben okuyamiyorum  o kesin.
Evde bol miktarda print kitap var ve kindle'in yerini asla tutmuyor.
 
Neyse konumuza donelim.
Bu kitap hafizamisi nasil gelistirecegimizle alakali.
Benim sahsen hafizam cok iyidir.
Bir seyi bildigim dillerden herhangi birinde 1 kez dinlesem hatirlarim. Okusam zaten kesinlikle hatirlarim. Okudugunu hatirlamak cok daha kolay.
 
Fakat herkes bu kadar sansli degil. Dahasi belki hatirlamanin daha kolay yollari vardir ve ben zor yoldan gidiyorumdur diye dusunerek aldim.
 
Acik soylemek gerekirse pek oyle bir sey yoktu ama bu demek degildir ki kitabi sevmedim.
Mesela boyle defining idea'lar vardi icerisinde.
Cok monoton bir konunun akici anlatilmasini saglamis.
Hafizayi zayiflatan faktorlerin cok uzerinde durulmus ve genellikle dogru noktalara parmak basilmis.
Arada bilimsel calismalara da yer verilmis.
Yazilanlar havada kalmamis, temellendirilmis.
Politika yapmaktanda geril durulmamis :)
Boyle yagmurlu bir gunde okumustum.
Arada cama vuran damlalara bakmistim.
Gemide internet kullanimi sINIrli oldugu icin bir nevi sosyal medya detoxu kivaminda, guzel bir gundu.
 
 
Daha oncede belirttigim gibi ben alirken bedavaydi suan bedava degil ama para verip almaya degecek bir kitap.
Anlatim dili kolay, ozellikle sayisal bolumlerde okumus, ingilizcesi cok advance olmayanlar icin iyi.
Fakat sosyal bilimler, mesela ingiliz dili edebiyati, sosyoloji falan gibi bolumleri ingilizcesi okuduysaniz. Ingilizce anlaminda pek bir sey katacagini sanmiyorum.Yinede fazla kafa yormadan hizla okuyup bitirilecek kitaplarda bir ihtiyac aslinda.
Okumak isterseniz,illa kindle'inizin olmasina gerek yok, smart phone yada tablete kindle app indirip, buradan alarak da okuyabilirsiniz.
 
 

Tuesday, February 24, 2015

Nagasaki {Eric Faye}~

@ 10:59 PM 1 comments
Nagasaki...
Book of loneliness... 
Although, it was all about inner feelings of person who discovered a woman who is secretly living in his place, writer use his great talent and create a suprisingly interesting story. 
He was able to keep the reader's attention awake on every single line and page. 

I believe everyone who lives in big cities, or away from family and old friends would easily make connections with the characters. 
Personally, I often felt like some of my feelings were vocalized by the characters.

Guilt, selfishness, (again) loneliness was main considerations, but how come I was happy and maybe even a kind of satisfied?
I guess, because I was reading, somebody else went through similar emotions I did.
It made me  feel good.

Overall, very well written relatively short novel
highly recommended, very much worth time and money to spent.

If  you like, you can puchase from here like I did.

*****
Bu bir yalnizlik kitabi...
Ama oyle romantik yalnizlik degil, en okkalisindan, insanin icine isleyen kup kuru bir yalnizlik 

Cok sevdigim bloggerlardan Sergul'un blogundaki bu yaziyi okuyarak almaya karar verdim.

Yazar okuru garip bir sekilde iyi hissettirerek yalnizligi anlatmayi basarmis. 
Galiba hepimiz anlasilmak istiyoruz. Belkide bu yuzden kendimi iyi hissettim.

Gercek bir olaydan esinlenilmis olsa, aslinda olaydan cok kisilerin duygularina odaklanilarak yazilmis. 
Cok hareketli bir kitap asla degil ama yazar bir sekilde okurun ilgisini uyanik tutmayi basariyor.

Karakterlerle aramda baglar kurmakta hic zorlanmadim. 
Benzer duygulari farkli zamanlar ve sehirlerde yasadigimi hatirladim. 
-bu bloga tesadufen gelmediyseniz, az cok biliyorsunuzdur ne cok yalniz kaldim. Bazen kendi tercihimle bazen sartlar geregi-

Ingilizce biliyorsaniz kesinlikle ingilizcesini tavsiye ederim. Cunku cok basarili bir ceviri. Uzun zamandir bu kadar iyi bir metin okumamistim. Tiri viri seyler okumaktan dilimi resmen gerilemis hissediyordum. Ayni sayfa icerisinde bazen 3 kelimeyi bilmedigim oldu ama metne oyle iyi yedirilmiski zorlama yada egreti durmamis.
Gercekten guzel olmus. 
Okumak isterseniz buradan bakabilirsiniz. 
Bilmeyenler icin, illede kindle sahibi olmaniza gerek yok, telefon yada tablete kindle app'ini indirip rahatlikla okuyabilirsiniz.  

Thursday, December 4, 2014

Listen! Little man / Dinle! Kucuk adam {Wilhelm Reich} ~

@ 12:02 PM 0 comments
Hani bazen insan der ya "aptal bu insanlar!" 
yada 
"insan olun biraz!"
"bu kadar bayagi olmak zorunda misin?"

Eminim herkes degil ama ben bu gibi laflari sIK SIK sarf ederim. Genellikle icimden tabiki.
Disimdan soyleyecek kendine guvene sahip biri degilim. Zaten cevaplariyla karsilasacak cesaretimde yok.

Bunu yaparken biraz tepeden baktigimin ve belki ukalalik ettigimin farkindayim.

Fakat amacim kimseyi kucumsemek degil, aslinda tek istedigim icimdeki ofkeyi kelimelere dokebilmek, bazen yalnizligimi dillendirebilmek.

Iste Wilhelm Reich kitabinda bunu yapmis.
Etrafinda onu inciten "kucuk" adamlara kalemiyle seslenmis.
Iyide etmis.
Icinde dindirilemez bir ofke tasiyan, muhitinde yalniz hissedenlerin sevecegini dusundugum bir kitap. 
Sahilde okumak icin biraz agirdi ama artik nasil olsa ki$a giriyoruz. 
Okumanin tam zamani, okuyun!




Friday, September 19, 2014

Six weeks to OMG~ Venice A. Fulton

@ 8:01 AM 0 comments
Her zaman olmasada arada bir diet kitaplari okumayi seviyorum.
Boylece hem yeni bir bilgi var mi ogrenmis oluyorum hemde abarttigim zamanlarda motive olmus oluyorum. Fazla kilo almadan kurtarma harekati baslatiyorum.

2 hafta sonra kismetse tatile gidecegimiz icin, orada sagliksiz beslenecegimizi dusunerek yeni bir harekat daha baslattim. 

Bunu da cok degisik onerileri oldugunu duydugum Venice A. Fulton'in onerilerini okuyarak pekistirdim.

Degisik derken gercektende degisik onerileri var.
Ozellikle bu kitabin 2-3 sene once yazildigini dusunecek olursak, devrim niteliginde oldugunu daha kolay anlayabiliriz sanirim.
Ozellikle Seyda Coskun'un listelerini yapanlarin kesinlikle okumasi gereken bir kitap oldugu kanaatindeyim cunku onun listelerinin kimyasal esasinin Fulton'un goruslerine dayandigini dusunuyorum.

Tabiki yanlis anlasilmak istemem. Taklit ediyor falan demiyorum.
Aklin yolu bir.
Zaten doktorlarin da, diyetisyenlerin de, kisisel antronorlerin de yapmasi gereken dogru bilgiyi bulup uygulamak degil mi?

Kitapta liste falan yok, yenmesi ve yenmemesi gereken yiyeceklere, yapilmasi gerekenlere, kitabi okuyup kendimiz karar veriyoruz.

Fakat ana hatlariyla onerileri kitabin arka kapagindaki gibi:
Maddelendirilmis kismin Turkcesi soyle:
Kahvaltiyi atlamak sahlikli olabilir
Bazi meyveler yag yakimini engelliyor olabilir.
Ara ogunler zararlidir.
Meyve sulari ve smoothie'ler istah acar.
Ne kadar egzersiz yaptiginizdan cok ne kadar zorladiginiz onemlidir.
Brokolideki karbonhidratlar koladakinden daha zararli olabilir.

Iste bunlarin hepsinin ve daha fazlasinin sebeplerini ogreniyoruz.
Ben sahsim adina bir seyler ogrendigimi hissediyorum ve bu okumadan memnun kaldim. 
Kilo vermek isteyen, diyet mevzulariyla ilgilenen yada benim gibi genel anlamda bilgisini arttirip, motive olmak isteyenlere tavsiye ederim.


Follow me~

 

KaLinka Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review