Wednesday, March 27, 2013

maybelline bb cream~

@ 4:13 PM 0 comments
Hayvanlar uzerinde test edilmemesi, iceriginin daha acik ve kontrol edilebilir olmasi gibi sebeplerle batili markalarin bb kremlerini uzun suredir denemek istiyordum.  Makyaj gurularinin ovgulerine, bir de renk SIKalasinin geni$ligine aldandigimdan bu i$e Maybelline'den ba$ladim.
Ba$lamaz olaydim!
Sonuc tam bir fiyasko!

Neresinden ba$lasam bilemiyorum, hic begenmedim, begenenler nasil/neresini begendi anlamadim. Kapaticilik 0, nemlendirme 0, yapisi desen berbat!
A$iri aki$kan ve korkunc yagli.
Ustelik garip bir $ekilde yagsiz oldugu iddiasinda!
Eger yagsizsa, bu kadar yag benim suratima nerden geldi? (bu sorum yetkililere:))
Hatta sivilcelendirdiginden de suphelendim ama belki donemseldir, yada mevsimsel tam emin degilim. (sirf gunahini almak istemedigimden, yoksa neredeyse eminim yani)

Daha once skin79 ve misha'yi kullanmi$ ve cok memnun kalmi$tim. Hatta fondoten kullanmayi nerdeyse tamamen birakmi$tim. Bir tek goz altimdaki koyu halkalar icin kapatici kullaniyordum. Yuz makyaji olarak bb krem, bir de allikla mis gibi oluyordu. Kapaticilikta sinifta kaldigi icin Maybelline'le bunu yapmak mumkun degil. Tam manasiyla hic bir beklentimi kar$ilamadi.
Allah'tan fazla pahali degildi de cok icime oturmadi.

Maybelline bb cream

Genellikle begenmedigim makyaj urunlerimi atmazdan evvel, bir seylerle karistirip falan ise yaramasi icin ugrasiyorum. Maksat israf olmasin. 
Mevcut durumda yagli olan maybelline bb kremi, yine maybelline'in su bazli fondoteniyle karistirdim.
Neticede fondotenden ince yapili, kapaticiligi olan ve yuzumde daha uzun sure kalan, ayni zamanda da gune$ koruma faktorlu bir urun elde etmi$ oldum. Dahasi aki$kanliktan kurtulup fircayla rahatca surulebilir hale gelmi$ oldu. Simdilik boyle kullanip bitirmek istiyorum. Bir daha da hayatta almam.

Bekleme arasi ali$-veri$leri~

@ 12:21 PM 0 comments
Son gunlerde hayatim 2 randevu arasi bekleme sureleriyle geciyor. Niye bekliyorum, neyi bekliyorum, kimi bekliyorum, etc. hic girmiyorum. Bu uzun ve benim icin cok heyecan verici bir hikaye, o yuzden bilahere anlaticam.
Bekleme aralarinda canim SIKILio, internete sadece telefondan baglanabiyorum onda da kota a$imi mevzusu falan var. Kitap okuyasimda gelmiyor, heyecanliyim yerimde duramiyorum, kitap nasil okuyim?

Caresiz...  Ali$-veri$e verdim kendimi :P

 Minnetonka'lari daha once bir blogda gormu$tum ho$uma gitmi$ti.  $ehirde oldugum icin Macy's'e ugradim. Oradaki renkleri ho$uma gitmedi. Sonra DSW shoes'a baktim.
Orada daha cok renk secenegi vardi.  Ayni gun 1 ayakkabiyi 3 kere gormek, bu bir i$aret olsa gerek dedim ve affetmedim aldim :) Diger renklerinde de gozum kaldi aslinda, ufak bir koleksiyon fena olmaz gibime geliyor. Baharda kisa $ortlarla, ve mini kot eteklerle guzel olacagini du$unuyorum.
Ozellikle ince ayaklilar cok rahat bir ayakkabi. A$iri geni$ degil ayagimdan cikmiyor. Cok dar degil SIKmiyor. Tabani cok kalin degil kaba durmuyor, cok ince degil dagi ta$i yerde ne varsa hissettirmiyor. Her $eyi tam ayarinda. Havalarin isinmasini sabirsizlikla bekliyorum.
shoes
Digeri ise Turkiye'de moda olmayan ama burda klasiklesmi$, her genc kizin dolabinin olmazsa olmazi :) Ilk geldigimde cok $a$irmi$tim, hatta hic begenmemi$tim, ne cirkin $ey hayatta giymem demi$tim ama insan ne olursa olsun ana akimdan etkileniyor. Zamanla gozum ali$ti, begenmeye bile ba$ladim.
Shoes
Ilkini eskittim, uygun fiyatli bulunca 2. cifti aldim. Cunku bu tarzdakiler indirimede girmiyor.

Bu ulkede Gucci, DKNY, Fendi ve daha nicelerini %40-50 hatta daha fazla indirimlerle bile gordum ama bu tarzdaki pabuclari cok nadiren %10-20 gibi indirimlerle gordum. 
Cok acayip degil mi?
Bunca yil sonra bu ulke beni hala $a$irtmaya devam ediyor.

Bu aralar boyle, firsat bulup eve ugradikca ali$-veri$ postlari girmeyi du$unuyorum. 


Monday, March 25, 2013

tig isi cicekler~

@ 1:34 PM 0 comments
Crochet flowers

Mart ayinin sonu gelmesine ragmen hava kendisine yaki$mayacak soguklukta :(
Haliyle di$ari ciksam bile cabucak eve donuyorum. Evde otururken tikinmamak icin elimi oyalayacak bir $eylere ihtiyacim oluyor.

Daha once burda bahsettigim soktugum kazaklardan birinden rengarenk iplerim olmu$tu. Az ve ince ipler olduklari icin orguyle guzel bir $ey yapma ihtimali goremedim.
Cicekler yapsam guzel olur diye du$undum ama dantelden, tig i$inden hic anlamadigim icin ba$ta gozum yemedi. Youtube videolarininda yardimiyla aldim tigi elime, denemeye ba$ladim. Bu arada tigimda L'oreal'in sac boyasinin icinden cikti. 

Ipler sokulen kazaktan, tig sac boyasindan, ornekler youtube'dan...
Amator ruhuma saglik :)

Ilk denemelerim goruldugu uzere pek bir yampiri yumpiri ama git gide duzeliyor. 
Belki bir zaman sonra guzel olanlarini birle$tirip, balkondaki oturma grubuna kirlent yapmayi dusunuyorum. Cok begenirsem yatak odasina da koyabilirim, cunku yatak ortumde cicekli yada belki bu iplerim bitince yeni ipler alip african flower dedikleri bir model var onu yapsam diyorum.

Belli olmaz, bakalim $imdilik kendimi boyle oyaliyorum.




Thursday, March 21, 2013

Ulta ali$-veri$i

@ 3:05 PM 2 comments
Ulta

Uzun suredir kendime kozmetik urunleri almayi, hatta kozmetik bloglarina ve magazalardaki reyonlara bile bakmayi yasaklami$tim. Kendime gorme gozum isteme gonlum diyorum. Bir nevi detox yapiyorum. Kullanilamaz haldekileri atiyorum, digerlerini kullaniyorum, bitirip atiyorum. Dolayisiyla artik aldigim her $eye gercekten cok ihtiyacim var.

Dermalogica tonik; bittikce aldigim, bazen ba$ka urunler denesemde istedigim neticeyi alamayip geri dondugum surekli kullandigim urunler. ( bir ara cilt bakimi rutinimden daha detayli bahsederim). Maalesef bu defa uzun sure once bitmesine ragmen bir yerlerde kampanya olsa, indirime girse yada bir hediye verseler diye bekliyordum.El yakan fiyatlarininda bu duruma katkisi buyuk allah'tan arayi cok uzatmadan $65 ve uzeri ali$veri$e mini boy urunlerden olu$an hediyeler verdiler. Dermalogica'da $65 bandini a$mak hic zor olmadi. :) hatta bana 2 tane birden hediye verdiler.
Dermalogica goz alti kremi; goz altlarimla ba$im dertte! Eskiden bir tek koyu halkalar vardi. $imdi bir de cizgiler cikti. Bu gune dek me denediysem yaramadi. Bakip gorucez bakalim bu i$e yariyacak mi?
Eos lip balm; Yeni bir urun olmamasina ragmen bir denk getirip deneyememi$tim. Chicago sagolsun, Mart ayinin ortasi gelmesine ragmen hala -14'lerde gezdigi icin hala ki$ gibi dudaklari catliyor. Bu da bana deneme firsati cikardi. $uan icin bende herkes gibi cok begendim. Tadi ve derinlemesi nemlendirmesi harika bir durum.
Essence ojeler; Sanirim bu yaz boyle ojeler moda olucak. Fircasi yassi, surumu kolay, cabuk kuruyor, dayanikli (2 gun dayandi) eee daha ne? Elleri temiz ve bakimli gostermesi ho$uma gitti.
Ulta
Essence lip stick; Uzaktan rengini Mac O'ya benzetip aldim ama alakalari yok.  Fazla renk vermeyen sadece hafif parlaklik ve sim veren bir ruj. Cok gerekli degildi ama yazin iyi olur diye du$unerek oyle esti aldim. Pi$man degilim. 
Ulta
Essence lip balm; renkleri ho$uma gittigi icin aldim. Bunlarinda tadi guzel, yaz ki$ kullanilir. Cantada ta$inir. Kirilsa, kaybolsa uzulunmez. Uygun fiyatli guzel urunler.

Swatch'larini cekmeyi denedim ama sonra baktim. Renk vermeyen bir urunlerde neyin swatch'indan bahsediyorum diyip vazgectim. Yine de merak eden olursa eklerim.

$imdilik bu kadar... 
Havalarin duzelmesini ve yeni sezon ali$-veri$lerimi yazdigim gunlerin cabuk gelmesini diliyorum. 

Monday, March 18, 2013

Dalli gullu mutfak esyalari~

@ 10:07 AM 0 comments
Donem donem evin bir yerine takiyorum, ve surekli o taktigim yer icin ali$-veri$ yapiyorum. Bu durum istediklerimi bulmam ve o bolgeyi kendimce tamamlanmi$, bir nevi kurtarilmi$ bolge sayincaya kadar devam ediyor. Mesela, bir sure once yatak odasina takmi$tim. 3 takim yatak ortusu, 4 car$af takimi, cok sayida pike ve battaniye aldiktan sonra takintim gecti. En az 3-4 aydir magazalarin yatak takimi bolumune bile ugramiyorum.

Yeni takintim mutfak. Oturup kalkip mutfak e$yasi aliyorum. instigram ve bloglarda bazi hatunlarin tabak-canak resimlerini gordugumden beri de dalli gullu tabaklara ozeniyordum. Bu arada o resimlerde benim icin epey faydali oluyor. Esyalarin sofradaki goruntuleriyle kutulardaki halleri farkli oluyor. Gozumde canlandirmami kolayla$tiyor. Ba$ta instigramdaki hatunlarin hakkinda guzel $eyler yazdiklari Cath Kidston'in takimini almayi du$unuyordum. Robby'e gosterdim, melamin diye agzini burnunu egdi. Normalde begendigim hic bir $eye boyle tepki vermediginden bu sefer boyle yapmasina $a$irdim ve alamadim, icime sinmedi. Sonra anneme anlattim (o da sagolsun hep  damadindan taraf :/ ) "ayyy melamin petrol artigiiii" dedi (ayni boyle uzata uzata). Hatta paran yoksa biriktir parani sonra al bile dedi. Ucuz olmadigini soyleyince zaten kulliyen kar$i cikti.
Haliyle bende ba$ka bir markanin benzer tarzdaki porselen urunlerini aramaya ba$ladim. 
lenox butterfly meadow
Vee, kalbimi Macy's'de bu bebeklere kaptirdim.
Neyin nesi kimin fesi, nerede/neyle yapilmi$, yaparken petrol artigi kullanmi$ mi :P, etc. detaylari ogrenmek icin hemen arkasini cevirip baktim. Sadece Lenox butterfly meadow serisi oldugunu ogrenebildim. Neyse, eve gelip  sitesine baktigimda, hem made in USA, porselen, kansorejen madde icermeyen boyalarla yapildigini hemde indirimde oldugunu gormu$ oldum.
Indirimin verdigi co$kuyu, icimdeki ali$-veri$ a$kiyla birle$tirip, iki ki$i oldugumuz icin kahvaltiya her gun ayri bir renk sofra kurarim du$uncesiyle rasyonelize ederek iki takim birden aldim.
fincanlar
Fincanlari da pek $irin...
Bir kac haftadir kullaniyorum. Surekli makinede yikandigi halde ne desenlere ne renklerine hic bir $ey olmadi. Yani sira, microdalgaya'da dayanikli, es kaza kahvaltiya gec oturursak soguyanlari isitmak istedigimde oradan oraya aktarma derdim olmuyor.
En sevdigim tarafi da porselenin kalitesi, ince, cok zarif, $iir gibi...

Uluslararasi gonderim yapiyorlar mi bilmiyorum ama resmi sitesi burda.

 Bir kac gune kalmadi, bir takim daha gordum. Onu da cok begendim.
Taslarinin kocamanligina vuruldum desem...
 Cereal icin buyuk tas gerekiyor. Otekiler cok minik kaliyordu. Fincanlarina baktim ama begenmedim. Agiz kismi daha ince olan fincanlari daha cok seyiyorum. Hatta o yuzden kupayla da pek aram yoktur. Ama buyuk tabaklarini almayi du$unuyorum. Bakalim kismet...

royal albert porcelain
Royal Albert'in USA sitesinden aldim ama UK'den de gonderim yapiyorlar.  UK kargonun Turkiye'ye daha ucuz ve cabuk ula$acagini du$unuyorum.
Bakmak isteyenler icin burda

Bu kadarla dala gule doyduk mu?
HAAYIIIIR!
Ikea tray
Gecen pazar ikea'da bu tepsiyi ve peceteleri gorunce, benim bayilacagimi bildigi icin Robby hemen cagirmi$.  Bende affetmedim, direk kaptim tabi ki :)

Sunday, March 17, 2013

mutemadiyen tikiniyorum~

@ 11:40 AM 0 comments
Kakaolu toplar

Zannediyorum, Mart-Nisan-Mayis aylari demek kuzey yarim kuredeki pek cok kadin icin diyet aylari.

Benim icinde genellikle oyledir. En azindan bu zamana kadar oyleydi. Bu sene ne olduysa oldu. Havalarin hala duzelmemesinden midir, nedir?  Mart ayi geldi, benim ishahim acildi.
Durumum felaket!
Kot pantolon giydigimde, belimden ta$an minik, sevimsiz, derhal defolup gitmesi gereken simide aldirmadan hemen hemen her aksam tikiniyorum.

Bu bebeklerde o aksamlardan birinden.
Evde son dilimleri yenmeyen, hafif kurumu$, ce$itli kekleri atmaya kiyamadim. Robotta cekip kakakao ve sutle kari$tirip top haline getirdim. Sevgili, uzerine azicik hindistan cevizi istedi. onunkine koydum, kendiminkine koymadim. Onu da ekleyeydim, hic durdurak bilmeyecektim.
Bir lezzetli oldu ki... Normal keki bile bu kadar yemiyordum.

Iradeyi devreye sokup, kendime hayir yeme demeliyim. Yada her zamanki gibi u$enip yapmamaliyim ama ne mumkun. Yapmaya usendigimde bile gojiberry falan gibi hazirlanma gerektirmeyen $eylerden hupletiyorum. (dun aksam oyle yaptim mesela:( )

Bende bu aralar durum boyle.
Tez zamanda degi$mesi dilegiyle...

Tuesday, March 12, 2013

2:46 : Aftershocks: Stories from the Japan Earthquake

@ 2:35 PM 0 comments
kindle readings

Aslinda okuyali cok uzun sure oldu ama dun Sergul'un bloguna baktigimda hatirladim. Depremin hemen sonrasinda hissettiklerini anlattigi bir yazi yazmi$. 1999'da deprenden ozellikle maddi olarak ailecek epey buyuk yaralar aldigimizdan da olsa gerek, empati kurmakta hic zorlanmadim. O donemde biz cana gelecegine mala gelsin demi$tik ama sonucta mal canin yongasi. O donemde hic ummadigimiz SIKINtilarla bogu$mak zorunda olmak, kolay olmami$ti. Dahasi bir sure sonra annemin i$ nedeniyle surekli deprem bolgelerine gitmek zorunda olmasi, ve o ya$ta uzun saatler evde bir ba$ima kalmak beni manende cok zorlami$ti. 
Insan cok guclu bir organizma. Her $eye ali$iyor. Bugun hayal gibi gelsede o gunler geldi gecti. Geride hatiralar kaldi. 

 Bu kitapta Japon'da ya$anan hikayelerin derlenmi$. Cok guzeldi. Hala ara ara bakiyorum. Kimi insanlarin sakinligine, kimilerinin umuduna, kimilerininse panikleme hikayelerini okuyorum. Hep soylerim; gercek insan hikayelerini ayri bir seviyorum.

Buradan bedava kindle versiyonunu indirebilir, yada hardcover secenegine tiklayip $12'a baski versiyonunu alabilirsiniz.

Monday, March 11, 2013

Keep Calm & Carry On~

@ 10:43 AM 0 comments
Aksi gibi Chicago hafta sonu cok yagmurluydu. Gezmeyi sevdigimiz icin tabiki yagmur bizi duruduramadi ama arada islanmamak icin yagmurdan kacip, magazalara dar attik kendimizi.O kacma anlarindan birinde, Marshall's'da gezerken buldum bu kutuyu.
Cay kutusuymu$.

keep calm and carry on

Robby, 2. Dunya Savasi sirasinda Ingilterede cildirmi$, nereye saldiracagini $a$irmi$ insanlari sakinle$tirmek icin posterlere "sakin ol ve devam et" yazdiklarini soyledi. Gerci posterler hic bir zaman asilmamis ama asilsa bile etkili olur muydu tarti$ilir. Cunku mesela Amerika'da yollarda SIK SIK gordugumuz hamburgerli tabelalarin insanlarin i$tahini acmadigi ve hamburgercilere yonlendirmedigi bilimsel olarak kanitlanmi$. Yani resimlerin kayde deger etkiler birakmadigini artik biliyoruz ama yazi belki etkilidir. Nede olsa algi surecinde beyinde izledikleri yollar farkli. Ara$tirmak lazim...

Icmek icin aslinda fazla baharatli buldugumdan english breakfast cayi sevmem. Kutusu ho$uma gittigi icin, sonrasinda icine ba$ka sevdigim caylardan doldurma amacli attim sepete.
Hem belki beni de sakinle$tirir belli mi olur...

Cay demi$ken, kuru kuru cay gitmez, yaninda guzel bir cikolatadan bahsetmeden gecmek olmaz.  Kahve cekirdegi buyuklunde minik cikolata taneleri. Gayet diyet friendly bir arkada$, her biri 1 kaloriymi$. 4-5 tane yesem bana yetiyor. Coook cok az yagli ve az $ekerli, benim bile $ekerimi cikarmadi yani o derece. Zaten butun kutuyu bile yesek 70 calori aliyoruz. 
dark chocolate nibs
Trader's Joe'dan aldim.Amerika'nin Mid-West di$indaki bolgelerinde var mi bilmiyorum. Ben $imdiye kadar sadece Chicago ve yakin cevresinde gordum. Kendi adiyla cikardigi dogal/Organik urunleri satan bir market. Organik marketlerin pek cogundan daha hesapli olmasi ve cali$anlarinin yardim sever olmalari ile favori marketim haline geldi. Son donemde kucuk ali$-veri$lerimin tamamini Trader Joe'dan yapiyorum.

Thursday, March 7, 2013

Son izlediklerim~

@ 2:22 PM 0 comments
Kendimi bildim bileli belgesel izlemeye cok merakliyim. Eskiden ben kendi ba$Ima yada annemlerle beraber zaten izlerdim ama hayatima giren hic kimse ne bir sevgili ne de bir arkada$ belgesel turune benim kadar merakli olmadi. Goru$tugum insanlar ya apolitikti yada bildiklerinin cogunu haberlerden ve kurtlar vadisinden ogrenen insanlardi. 

Robby'i ilk tanidigim zamanlarda en cok dikkatimi ceken, bir konu hakkinda soylediklerimi sonuna kadar dinleyip (ama kulaklariyla), hayir sen yanli$ biliyorsun demeden, buna mi kafa yordun demeden, hehe deyip gecmeden, mantikli cevaplar vermesi olmu$tu. Tamamen haksiz oldugum veya yanli baktigim bir konuda bile son derece zarif bir tonla ve bana konuya baska bir perspektiften bakmama yardimci olucak cevaplar vermesi, bazen ben konuyu yeterince bilmiyorum, falanca gune kadar bakicam sonra uzerinde konu$alim demesi cok ho$uma gitmi$ti. Tarti$ma adabini bilmeyen, konu$mak icin yeterince kelime dagarcigina sahip olmayan, cahil ve saygisiz tiplerle goru$mek durumunda olunca, onun bu hali benim icin bulunmaz bir meziyetti.

Zaman icerisinde ikimizden birinin bildigi digerinin bilmedigi, bildigimi sandigi ama tam bilmedigi yani uzerinde konu$amadigimiz konularda beraber belgeseller izlemeye ba$ladik. Tabiki tek bir belgeseli bilgi kaynagi olarak gorup, onu baz alarak bir yargiya varma hatasina du$meyerek. O konu hala merak ediyorsak ba$ka kaynaklarada bakiyoruz ama belgeseller ne olursa olsun iyi birer girizgah oluyorlar.

Guncel konulari derinlemesine ogrenmek icinde en ideali belgesel programlar oluyor. Frontline bunlardan bir tanesi.

interactive-frontline-01

Izleyiciyi SIKmadan, konuyu fazla dagitmadan, ilgi ki$ilerle yapilan roportajlarla susleyerek yapmi$lar.  
Sorulara net, acik, kafa kari$tirmayacak cevaplar aliyoruz.
Mesela Amerika'da ekonomik kriz neden oldu? sorusunun cevabini ben pek cok ki$iden alamadim. Sonuclarini herkes cok guzel anlatiyor, burada bir problem yok ama sebebini acik ve anla$ilir aciklayabilen pek kimseyi gormemi$tim. I$te bu adamlar onu cok guzel anlatiyor. Dahasi, bir birinden cok farkli konulari i$liyor. Mesela baz istasyonuna tirmanan adamlarin hazin sonlarindan bahsettikleri bir bolumu de var.
Fazla uzun degil, 50 dakika falan. Eger daha uzun suren bir konu varsa 2 bolum halinde yayinliyorlar. $uan 31. sezonlarindalar, 28. sezona kadar konular hala bugun bile guncelligini koruyor. 

how-the-states-got-their-shapes-509981e79e169

Severek izledigim diger belgesel serisi "eyaletler $ekillerini nasil aldi?"
Sunucusu Frontline'dakilere gore cok daha geveze, esprili ve keyifli bir adam. Eyaletlerin $ekilleri cizilirken ne gibi faktorlerin rol oynadigini anlatiyor. Mesela, bir bolumde tren yolunun etkisini anlatirken, digerinde kulturel faktorleri anlatiyor. Tabiki bu esnada Amerikan tarihi hakkinda da cok $ey ogrenmi$ oluyoruz. Amerika'ya gelmek isteyenlerin, merak edenlerin ilgisini cekebilecegini du$unuyorum. 

presidents_film_landing

Son belgesel serisi cok eglenceli yada herkesin bilmesi gereken bir konu degil. Uzerinde her gun herkesin konu$ulabilecegi ho$ bir sohbet  konusuda degil. Son 100 yildaki Amerikan ba$kanlari hakkinda PBS'in yaptigi bir belgesel (yani sponsorlu i$, az cok yanli olma ihtimali var).

  Bu seri sayesinde cogunun yaptiklarini genel hatlariyla ogrendik. Turkiye'de nasil yakin tarih cok iyi bilinmiyorsa, burdada Amerikalilarin bile cogunun cok iyi bildigini du$unmuyorum ama $uan kalici oturumumla alakali bir takim sebeplerle ogrenmem gerekiyordu. Benim icin en olumlu tarafi kar$ila$tirma yapma imkani bulmu$ olmam. Mesela, eskiden tarihte cok haz  etmedigim bir cumhurba$kaninin, artik pek cok davrani$Ini konjekturel bulmaya ba$ladim. Doneminin diger ba$kanlarina baktigimda hic farkli olmadiklarini gordum. Bu bakimdan bana cok $ey katti. Kar$ila$tirmali tarih bilmemenin benden neler goturdugunu bu kadarcik bilgi kirintisiyla bile gormu$ oldum.

Itiraf etmeliyim ki, cift olarak ikimizde iyi birer film izleyicisi degiliz. Robby komedi izlemeyi sever. Ben animasyon severim. Bunlari da mumkun mertebe sinemada izlemeye calisiriz. Ama evde genellikle belgesellere takiliyoruz. Dev ekran televizyonu bile Rosevelt'in tum kiri$ikliklarini gormek istiyorum diyerek alan bir sevgilim var. Ne bekleyebiliriz ki?  :)
Dolayisiyla $imdiden soyleyeyim, izlediklerim deyince bahsettiklerim, belgeselden oteye gecmeyecek.

TjMax alis-veri$i 2~

@ 12:58 AM 0 comments
Sene icerisinde bazi zamanlar vardir. Indirim urunleri secilmi$, geriye pek alinasi bir $ey kalmami$. Yeni sezona henuz gecilmi$. Urunler raflarda yerlerini almi$ ama hava hala yeni sezona uygun bir hal almami$tir. Magazalar gezilir ama ne alsam, ne giysem derken eli bo$ gonlu ho$ cikilir. i$te ben tam boyle bir hal icerisindeyim. Boyle zamanlarda canim illede bir $eyler almak istediginde ki$isel bakim yada ev urunlerine yoneliyorum.

tjmax shopping

En son makyaj temizleme mendillerimin azaldigini farkettim. Tjmax'e ugradigimda daha once kullanmadigim bir marka olan forever young'in mendillerinden aldim. Aman Yarabbim! ben boyle kuru bir temizleme mendili gormedim. Temizlemesine temizliyor ama benim icin fazla kuru ben daha nemli olanlari seviyorum. Bitirene kadar evde daginiklik yapip i$ cikarmasin diye SIKIcam di$imi ama bir daha alacagimi hic sanmiyorum.

Bed head colour goddess sac acici spreye gercekten ihtiyacim vardi. Duz sacliyim ve banyodan sonra sacimi onsuz acmam mumkun degil yani aslinda acarimda epey bir yolunur. KI$In koyu renk sac kullanmayi sevdigim icin her ki$ saclarimi boyuyorum. Bu bebekte sac rengini koruma iddiasinda, hadi bakalim, performansini zaman icerisinde gorecegim. Henuz degi$ik kokusu di$inda pek bir numarasi yok gibi ama zaten topu topu 3 kere kullandim.

Plantlife aromatherapy herbal sabunu dogal urun  oldugu/gozuktugu icin aldim. Cok guzel kokmuyor, daha dogru pek fazla kokmuyor. Dogal oldugununda garantisi yok yani uzerinde ne organik ne de ba$ka bir etiket yok. Tipik bir pazarlama tuzagina du$mu$ bile olabilirim. Her neyse, bir iddiaya gore made in USA, enteresan... genelde Amerika'da Amerikan yapimi urun gormek az rastlanan bir durumdur. Gluten, paraben, GMO yokmu$ icerisinde. Ye$il cay, zeytin yagi (ki muhtemelen ben o kokuya tav oldum) ve daha nice onemli gerekli yag ozleriden, faydali ve organik bitkilerden yapilmi$. Soguk i$lemden gecirilmi$, aksi halde, o ozlerin faydalari kayboluyormu$. Ultra moisturizing (cok iyi nemlendiren) yaziyor. Bakalim, n'apicak, uzerindeki agacini sevdigim, sende beni sevicek, bana iyi bakicak misin? :)

Limonlu banyo sabununun rengine, kutusuna, kokusuna, her $eyine hastayim. Nemlendirme iddiasi falan var ama canim benim, onu kullanmaya kiyamiyorum ki, nasil ogreneyim n'aptigini :)

boots

Ki$ biterken bir bot (daha) almak hic aklimda yoktu. Ba$kalarinda goruyorunce ho$uma gidiyordu ama hic elim gitmiyordu almaya. Saatine mi denk geldi artik ne olduysa bilemiyorum. Birden bire fiyati uygun, cok rahat ve tarzida guzel eee daha ne olsun dedim, aldim gitti.  Cok islak yada camurlu havalarda giyilmez diye du$unuyorum ama ofis icinde ve bahar aylarinda ho$ olur gibime geliyor. Bakalim, ne zaman giyicem. 

Wednesday, March 6, 2013

Uzun kar yuruyu$umuz~

@ 11:04 PM 0 comments

karli gun

Mart ayi ile birlikte teknik olarak bahar gelmesine ragmen bu sene toplasam bir iki kere kar gorduk. Her halde dahada gormeyiz, ki$ boyu varsa yoksa kuru sogugun kahrini cektik diye uzulurken, dun Chicago'nun 2011 Subat'indan sonra yasanan en karli gununu ya$adik. Haberlerde bir kac gun oncesinden uyarilara ba$ladiklari icin resmen alarm halinde sabahin erken saatlerinden itibaren kar bekliyorduk. Sabah camdan baktigimda biraz yagmi$ti ama yinede beni hayal kirikligina ugratacak kadar azdi. Cogu zaman oldugu gibi beklenilenden biraz gec kaldi, ogleden sonra yagmaya ba$ladi.  Kar yagarken yuru$ yapmayi cok sevdigim icin tam ciksam mi cikmasam mi, napsam, ne zaman ciksam dusunuyordum ki; Robby 15 dakika sonra evdeyim diye mesaj atti. Normalde cok yogun cali$tigi icin cok nadir erken cikar, o yuzden cok $a$irdim. Tahmin ettigim gibi yogun kar yagi$i nedeniyle toplantilari kar$i taraf  iptal etmi$. Cok sevindim, Allah tuttugunu altin etsin onlarin dedim.  Sarindim burundum, hemen hazirlandim. Gelir gelmez di$ari ciktik.

Cikmamizla beraber, $ehrin bazi yerlerinde kar kalinligi 40 cm kadar yukselecek, aman dikkat, vs. diyenlerin neden bahsettigini anladim. Sanirim bizim oturdugumuz yerde bu bolgelerden bir tanesiydi. Hic sikayet etmeyecegim. Coook cok keyifliydi. Ruzgar cok a$iri fazla degildi. Iliklerimize i$leyip, tir tir titretmedi. Ucurup dengemizi kaybettirmedi. Kar yagmurla kari$ik, bula$ik sungeri gibi vicik vicik degildi. Tam kivamindaydi.

Ana caddede, ara sokaklarda, $ehir meydaninda her yerde dola$tik. Gordugum guzel ev fotograflarini, sokaklari falan instigramda payla$tim zaten. Hatta bu yuzden bugun buraya ekleyecek payla$ilmami$ fotograf bulmakta zorlandim.

3-4 saat yuruyu$ten sonra cok yoruldugumuzdan Starbucks'a gittik. Peppermint mocha ve mashmalow bar'la icimizi isittik. Sonra cikip bu defa aksi yone dogru tekrar yuruduk. Nasil o kadar yolu gittik anlamadim. Konu$a konu$a gidince insan unutuyor sanirim. Yakla$ik 5 mil otedeki ali$-veri$ merkezine varmi$iz. Uzakligini oldugunu surekli arabayla gittigimiz bir yer oldugu icin biliyorum. Gitmi$ken el-i$i malzemeleri satan bir magazaya ugrayip, hem isindik hem bakindik. Benim ucu tig gibi olan $i$e ihtiyacim vardi. Baktim, buldum ama daha ince ve uzununa ihtiyacim oldugu icin almadim. Ba$kada bir $ey ilgimi cekmedi. Pek cok $eyin yapilmi$ hallerinin daha ucuz oldugunu farkettigimden beri el-i$ine olan ilgim azaldi.

Donu$te taksi tutariz diyorduk. Hadi bir deneyeli bakalim, yuruyebilecek miyiz derken, tum o yolu geri yuruduk. Tabi bu durumda Amerika'nin cagirilinca yarim saatte gelen miskin taksicileri de etkili oldu. Yollarda kar kureyiciler tarafindan islatildik, camurlandik. Macerali bir yolculuktu ama eglendik.

Eve dondugumuzde saat 10'u geciyordu. Salep yapsak dedik. Yalniz gitmez dedim. Mikrodalgada bir kac dakikada pisebilecek, kolay ve cabuk uydurma bir tarcinli kek yaptim. Hic fena olmadi.

salep&tarcinli kek

Yeni kelebekli tabaklarimiz, takimi fincanlarimizda salep ve tarcinli kek keyfimize e$lik etti. Cok guzel bir gun gecirdik.  

Sunday, March 3, 2013

Northern Light~

@ 12:47 PM 0 comments
Northern_Lights

Adindan dolayi Finladiya'nin kuzeyinde gozlenen gokyuzudeki i$iklarla alakali bir hikaye olabilecegini du$unerek indirdim. O yuzden kitabin kapagi yerine gercek kuzey i$iklarini yazinin resmi olarak kullanmayi tercih ettim. Gel gelelim, ilk sayfayi okumamla hic alakasi olmadigini anladim. Yine de zamansiz, mekansiz insan oykulerini sevdigim icin  okumaya devam ettim. Anlatimlarin gozumde canlandirabilecegim kadar detayli, ama bazi $eyleri hayal gucume birakacak kadar da SINIrli olmasi ho$uma gitti. Bir sure sonra Maeve Binchy'in hikayerindeki betimlemeleri, karakteri hatirlatmaya ba$ladigi icin devam etmem daha da kolay oldu.

Olaylarin gectigi yeri az cok bilsekte, zamani tam olarak bilmiyoruz. Hikaye muhtemelen 2. dunya sava$indan bir sure sonra ya$aniyor. Serbest yatirimci olarak fabrika kurmalarindan, bu duruma insanlarin $a$irmalarindan, ku$kuyla baKmalarindan, cali$an kadina toplumun baki$ acisindan falan anliyoruz. Zaten onlar en guzel kisimlariydi, ve neyseki, kitabin cogunu olu$turuyordu.

Onun di$inda, yazar ozellikle ana karakterlerin kari-koca ili$kilerini anlatirken epey sacmalami$. Ayni durum akrabalik ili$kilerinde de var. Fazla abartili oldugu icin inandiriciligini kaybetmi$. Buna karsin klasik Ingiliz yada Bati-Avrupa'li aile hayatindaki tutucugu anlatmasi ho$uma gitti. Amerikan Pastasini izleyip Amerika'dakilerin oyle ya$adigini sananlarin mutlaka goz atmasi gereken bir kitap. Zira Amerika'daki muhafazakar kesiminde hayati bugun bile kitaptakinden cok farkli degil.

Klasik hikayeleri seven, klasik bir hatun olmama ragmen okurken zorlandim. En azindan ilk 50 sayfayi zorlanarak okudum. Ne zaman ki, karakterleri tanidim, o zaman nispeten daha hizli akmaya ba$ladi. Hikayenin cekiciliginden ziyade iyi edit edildigi icin yine de tavsiye edilmeye deger buldum.

Buradan daha detayli hikayeyi okuyabilir, indirebilirsiniz.

Friday, March 1, 2013

Yumak sepetim~

@ 5:11 PM 0 comments
yumaklar

Bu aralar kedi gibi yumaklarla oynuyorum. Evde atmaya kiyamadigim eski kazaklari sokup kirlent, yastik, hatta belki battaniye ormeye karar verdim.

Hem eski kazaklardan kurtulurum, hem yeni yastiklarim icin iplerim olur diye du$unerek sokmeye basladim ama mubarek bende de ne cok eski kazak varmi$! Projeye sadece cok a$iri eski olmayanlari ve ipi guzel olanlari dahil ettigim halde 6 kazak 2 atki soktum yetmedi bitmedi. Dolaplari daha e$elesem daha neler bulucam Allah bilir.

Oncesinde sadece altta kalan kismini eskilerle, ust kismi yeni iplerle orerim derken $imdi oyle cok oldular ki yeni almasamda olurmu$.

Bu bebeklerde renklerine, yumu$akligina vurulup yeni aldiklarim.

yumak

Havalar boyle kotu giderse, muhtemelen yakinda pek cok minderimiz olucak. Bakalim, yapinca gosteririm. $imdilik rengarenk yumaklarimi sepetlerinde seyretmekle mesgulum :)

iyi hafta sonlari...

Bu kutular ne?

@ 3:11 PM 0 comments
Sams club

Gecen gun Sam's Club'dan mutfak ali$-veri$i yaptik. Sut, yogurt, yumurta, etc. standart $eyler ilginc bir $ey almadik. Bana ilginc gelen Sam's Club'in kendisi ve uygulamalari oldu. Onlardan bahsetmek istiyorum. 

Bu market benim varligini bildigim, gittigim ama hic ali$-veri$ yapmadigim bir yerdi. Cunku her hangi bir $ey alabilmeniz icin uyelik gerekiyordu. 
Peki nasil uye olucaz?
Cok basit! Kapitalist bir ulkeden beklenecegi uzere uyelik karti almamiz gerekiyor. Ba$ka bir deyi$le $80 bayilmaniz gerekiyor. 
Biz bayildik mi?
tabiki hayir
5 cocugum, 1restoranim olsa tamamda, 2 ki$i icin cok gereksiz. 

Robby'nin annesi boyle $eylere cok merakli, hatun almi$. Ek karti da bize verdigi icin oradan ali$-veri$ yapmaya ba$ladik.

Amerika'da normalde paketler zaten Avrupa'dakinden biraz daha buyuktur ama Sam's'dekiler Amerika'nin normal paketlerinden bile buyuk. Her$ey kocaman, cok fazla, cok agir...

Mesela, yumurta normalde kaclik pakette olur? 24 yada en fazla 36lik

Sam's'de 96'lik pakette

Normalde 6'lik paketler halinde satilan meyveli yogurtlar, Sam's boyu 24'luk.

Et, tavuk, jambon, hatta splenda bile, akla ne gelirse her $ey yani...

Haliyle bir kere gidince bir daha en az 1 ay gitmeye gerek olmuyor. Allah'tan son kullanma tarihleri de oldukca ileri, bu sayede bozulma riski de ortadan kalkiyor. 

Buraya kadar her $ey guzel. Her $ey kocaman oldugu icin fiyatlarda ucuzdur (?) acaba?
Genellikle daha uygun tabiki ama uyelikle bastan bir miktar zaten aliyorlar ama bana tum marketleri dola$ip en ucuzu aramak sacma geldiginden Sam's'deysem oradan aliveriyorum. Cunku en ucuzu bulucaz diye marketleri dola$irkende benzin harciyoruz. Total gene ayni oluyor. Ustune ustluk bir suru zaman olduruyoruz.

Ba$ka ilginc buldugum tarafida torba vermemeleri. O zaman satiyorlardir degil mi?
hayir! satmiyorlar, resmen koca markette torba diye bir kavram yok.  
Reyonlara koyduklari urunlerin bo$ kutularini kasalarin etrafina koyuyorlar. Bizde onlarin iclerine doldurak, arabaya ve eve ta$iyoruz.
Zaten en cokta o ho$uma gitti. israf, ve cevreye zarar sifir. Keske baska marketlerde bu uygulamaya katilsa, ne guzel olurdu.

Bir de Sam's deyince aklima gelen bir anim var onuda payla$mak isterim :)

Ayiptir soylemesi ben iyiyimdir ho$umdur ama biraz"CIK" sinirli bir insanimdir. Aslinda sadece sinirli degil, duygusal demeliyim cunku ben her duyguyu yogun ya$Iyorum haliyle ofkelenincede deliye donuyorum.

Gene boyle ofkeli bir gunumde $uan hatirlayamadigim bir mevzudan Robby'le feci sekilde kavga ettik. Bu olay oldugunda cumartesiydi ve pazar gunu hala bari$mami$tik. Yalan degil, bu sure zarfinda usteledigi de oldu, ama cogunlukla beni sakinle$tirmek icin ugra$ti.
Ne mumkun, ben coktan kopurmu$, kuplere binmistim.
Hatta bir noktada oyle yukselmi$timki, yeter artik ben anneme gidiyorum dedim yani oyle demedim tam olarak da ben Finlandiya'ya gidicem, ailemi ozledim dedim. O zamanlar bunu soylemem etkili oluyordunu du$unuyordum. Fakat her 2-3 haftada bir soylemeye ba$layinca ciddiyetini kaybetti. :)

Pazar gunu, markete gidiyorum gelir misin dedi? tripli bir $ekilde tabiki hayir dedim.

Evde bekliyorum, ilk defa markete bensiz gitti ya, acaba neyi eksik alicak, bir $eyi eksik alsin, zaten cinlerim tepemde, hirlamak icin bekliyorum yani.

Saniyorumki, indirimdeki urunleri, kendi sevdiklerini alip, kalanini almayip, beni daha da delirticek.

Geldi ve inanamadim. Benim butun triplerime ragmen, biraz uzgun biraz yorgun ama gayet sakin bir $ekilde $unu aldim bunu aldim. Bir yandan bana gosterdi, bir yandan dolaba yerle$tirdi. Her $ey ama her $ey tamdi. $ok oldum!
Hali, olgun tavri, soguk kanliligi ho$uma gitti, ama kizginligimi dindirmeye  yetse bile, kirginligim devam ediyordu.

Bir an cok acikmi$ hissettim. Aldiklariyla bir $eyler hazirlamaya ba$ladim. O arada o banyoya gitmi$, cama$irlari ayirmi$. Bunlardan ba$ka yikanacak bir $eyin var mi diye sorunca ben 2. $oku ya$adim.

Bu nasil bir sorumluluk bilincidir. Nasil bir ileti$im becerisidir.
Adam resmen ne olursa olsun, ben sorumluluklarimi yerine getiririm. Senle kelimelerle degilse, davrani$larimla ileti$im kurarim dedi yada bilmiyorum, bana oyle geldi.

Daha da ariza cikar(a)madim.
Aklimdan bu $arki gecmeye ba$ladi, sonra da bu. O an tam manasiyla sakinle$tim. Normalde durulsamda unutmam ve muhakkak o mevzuyu isitir onune getiririm.
Bu sefer cidden sakinle$tim, hatta $uan tamamen unuttum bile.
Benim icin cok ilginc bir durumdu (hala oyle).

Gelelim Sam's Club'la bu olayin baglantisina; o gun gittigi market Sam's'ti ve torba olmadigini, bo$ kutularin kullanildigini o gun ogrendim.


Follow me~

 

KaLinka Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review