30 days to a more powerful vocabulary~

Yurt di$inda ya$ayanlar bilir. Bir ulkenin icinde ya$asaniz, orada egitim alsaniz, orali biriyle bile evlenseniz, dil belli bir zamandan sonra ya hic geli$miyor, yada cok yava$ geli$iyor.
 O her gun bir $eyler ogrenilen gunler cabuk geciyor. Genellikle cok kullandigimiz kelimelerle kisirla$an bir dil dongusune hapsoluyoruz.
Aslinda sanirim bu durum ana dilimiz icin bile gecerli. 

Burada i$ kendimize ve birlikte oldugumuz, SIK goru$tugumuz ki$ilere du$uyor. Cok sukur, bu konuda $ansliyim, surekli bir $eyler ogrenebilecegim, ogrendiklerimi isti$are edebilecegim biri var hayatimda. Yani sira, bende kelime kitaplarini elimden du$urmemeye cali$iyorum. Cunku bunlar diger kitaplarda pek rastlanmayan kelimeler. Rastlasam bile hikayeye yedirilmi$ oldugundan cumlenin geneli$inden anliyorum. Dolayisiyla donup sozluge bakmaya u$eniyorum.
Zaten son zamanlarda a$iri yogunluktan kitap okumaya istedigim zamani ayiramiyorum. Bir $ekilde hep bir $eyler cikiyor ve konsantre olamadan birakmak zorunda kaliyorum. Sahilde elime kitabimi alip kaykilip yattigim gunleri iple cekiyorum.
$imdilik kelime kitaplarimla mutluyum. Boyle dar zamanlar icin her hangi bir konsantrasyonda gerektirmedigi icin randevu arasi beklemeleri icin alternatif bir aktivite oluyor.

Uzerine bir seyler yazmak, donup donup bakmak istedigim kitaplari kindle'dan almiyorum. Onun yerine bazen Mass Media dedikleri versiyonunu tercih ediyorum. Kagit ve baski kalitesinin du$uklugu sayesinde nispeten hesapli bir secenek.

Son gunlerde 30 gun icinde her gun 15 dakikamizi ayirarak daha kuvvetli bir kelime bilgisine sahip olacagimizi vaad eden kitabi bitirdim. 

Kitap kelimeleri konulara gore bolumlere ayirmi$. Her bolumde 10-15 kelime var. Kelimeleri listelemi$, anlamlarini yazmi$, orneklemi$ ve son olarak egzersizlerle peki$tirmeyi amaclami$.

Klasik, hatta demode ve son derece SIKIci bir yontem ama ne yazik ki belirli bir duzeyin uzerindeki kelimeleri ogretmenin fazla bir yontemi yok galiba. Zira ayni durumu benzer seviyelerdeki ba$ka kitaplarda da ya$adim. 

Gunde 15 dakikada olmasa da epey bir $eyler ogrendim ama kullanacak degilde daha ziyade kar$ila$tigimda anlayacak kadar. Fena degil ama yeterli de degil. Tekrar okudugumda cok daha fazlasini ogrenecegimden eminim.

Farkli konularda cok sayida kelime ogrenmek isteyenler icin ucuz ve iyi bir kaynak, tavsiye ederim.

Dermalogica~ total eye care

Kabul etmesem, istemesemde ya$laniyorum. 

26 ya$ima girmeme haftalar kala gozlerimin altinda epey canimi SIKan 2 cizgi var. Aslinda uzun zamandir varlar ama kanimca son donemde daha derinle$tiler. Makyaj yaparken kullandigim kapatici cizgilerin kenarlarinda birikmesiyle daha belirgin ve beni daha illet eder bir haldeler. 

Daha once La Roche Posey'nin gozalti kremini kullanip hic bir fayda gormemi$tim. O yuzden birazdan gecmi$ten gelen kaygilarla $imdiye kadar denedigim hic bir urunu beni yaniltmami$ cilt bakimi konusunda bir bakima guvenli limanim olan dermalogica'yi denemeye karar verdim. 

Bugune kadar denemeyi$imin sebebi fiyatiydi.15 ml ve 45 dolar yani oldukca pahali cunku o kadarda az kullanilmiyor. Yani aylarca kullanirim diyip kendimizi kandirmanin alemi yok. En fazla 2 aya biter, daha fazla kullanilmasi mumkun degil. Gerci sonradan farkettim ki La Roche Posey'le arasinda a$iri fazla bir fark yokmu$. On yargimin tuzagini du$mu$um.

Dermalogica'nin diger gozalti kremlerindense total eye care'i tercih etmemin sebebi ise diger urunun daha ya$lilara onerilmesiydi. Cok fazla bir $ey bilmedigim icin satici kizin yonlendirmesine uydum. Kremin onceligi goz altindaki koyu halkalari yok etmek, diger amaciysa kiri$iklari gidermekmi$. Guncel problemim 2 cizgi olsa da koyu halkalar gercektende daha belirgindi.  

iyi ki de kizin tavsiyesine uymu$um, $imdiden sonuctan memnun kaldim. Gerci daha sonra Age serisindeki ba$ka bir gozalti kremini de cok iyi diye duydum. Belki daha sonra onu da alip gunduz koruma faktorleri nedeniyle bunu gece multivitamin olmasi nedeniyle digerini kombo yapsam diyorum ama bakalim kismet... 

kullanmaya ba$layali 1-2 hafta oldu. Hatta ali$-veri$imden burada bahsetmi$tim. O gunden beri sabah aksam kesinlikle suruyorum. Sabah surdukten en az yarim saat sonra makyaj yapiyorum ki goz altlarim iyice emsin, kapaticiyla kari$ip felegini $a$masin.
Sonucsa gayet ba$arili! Gercekten i$e yariyor. Hem koyu halkalar azaldi hemde cizgilerin derinligi. Bunu makyaj yaptiktan sonra cizgilerin kenarlarinda daha az kapaticinin birikmesinden anliyorum. 

Bakalim, bir kac ay sonra cizgilerin durumunu tekrar yazarim.

Hepimizin cizgisiz, gencecik, ta$ bebek gibi bir yuzumuzun olmasi dilegiyle iyi hafta sonlari...

Honeywell humidifier~

Sanirim henuz hic bahsetmedim; iyiyimdir ho$umdur ama biraz"CIK" titiz bir insanimdir. Sadece ev i$i, tertip, ve duzen gibi konularda degil, hayata kar$i da titizimdir. Her $eyden bir optimum fayda bekleme halinde ya$arim. Her zaman boyle degildim. 17-18 ya$indan sonra oldu. 22-23 gibi tepe noktasina cikti. O gun bugundur tepede. Arada sirada temizlik ve evi toplamaktan kaytarsamda bir keyifi, ya$amin her hangi bir anindaki guzelligi ertelemiyorum. Sanki o ani kacirsam bir daha firsat olmayacakmi$ gibi geliyor.

Mesela, aciktigim anda canim ne cekiyorsa onu yemeye cali$iyorum. Sonra yerim deyip ertelemiyorum.  Doyunca birakiyorum. Kalmasin deyip yemiyorum. Sofra adabini bilmeyenleri, yemek yerken canimi SIKanlari hayatimdan cikardim. Ohh! Pek guzel oldu. Keyfim yerine geldi. 

Neyse, konudan fazla uzakla$miyim. Her $eyden optimum fayda demi$tim ya; gecen ki$ birden bire uykularimdan  optimum fayda goremez oldum. Hatta uyuyamamaya, uyusam bile huzursuz uyumaya ba$ladim. Aklima bir suru $ey geldi ama ne yapsam fayda etmedi. Bir gun cama$irlari kurutmak icin eve serdigimde uyandim. 

Hava a$iri soguk oldugu ve yagi$siz oldugu, dahasi golden cok uzakta oturuyoruz. Nem orani du$uk oldugu icin olabilir diye du$undum. Robby'e anlattim o da mantikli buldu. 

O gece islak havlulari kaloriferin, sandalyelerin uzerine serdik. Az cok etkiledi ama yetmedi. Bir de evde daginti yapti. O kadar daginiklikta uyumak ayri bir dert. 1-2 gun sonra Target'a ugrayip nemlendici alet aldik. 

Iddia ediyorum, mutfak robotundan sonra 2. en gerekli kucuk ev aleti. 

Nasil guzel uyumu$um, mi$il mi$il, bebek gibi. 

Cidden hic abartmiyorum. Anlatilmaz ya$anir! O derece!

Bu en basit olanlarindan bir tanesi. Astim-bronsit hastalarina, ve bebekli evlere onerilenler cok daha komplike ama cok $ukur sapasaglamiz, bize bu yetti. 

Su haznesini geceden dolduruyoruz. 2 tane ayari var biri yuksek digeri alcak, biz hep yuksekte kullandik. Gece boyu yetti. Suyu bitince kendi kendine kapandi.

Diger iyi tarafiysa cok sessiz cali$masi. Cunku ben TV falan acikken uyuyamam hem i$igi hem sesinden cok rahatsiz olurum. O yuzden film izlerken uyuyakaldim diyenleri hic anlamam. 

Tabi bu kadarla kalmadik. Abartmazsak catlariz. :)

Aletin yani sira bir de su kabi olayina girdik.

Biz burada kalorifer icin su kabi aradik taradik bizim kalorifere uygun olanini bulamadik. 

En sonunda aluminyum pisirme kaplarini denedik. Yalniz normal marketlerde satilan aluminyum kaplar egilip bukulurken kirildi. 1 dolar store'daki en adi olani (5 tanesi $1) daha cok i$e yaradi. Cok daha ince  oldugu icin hem suyu daha hizli buharla$tirdi hem de kaloriferle e$it geni$likte bukerken kirilmadi. 

Herkese tavsiye ederim. Ya$am kalitesini inanilmaz yukseltiyor.

Paskalya tatili~

Gectigimiz hafta sonu Paskalya tatiliydi.

Okullar uzun hafta sonunu bahar tatiline donu$turup 9 gun tatil yaptilar. Ozellikle maaslari odeyemeyen bazi $irketler, devlet kurumlari, bazi bankalarda cali$anlarina hafta boyu izin verip uretimi minimumda tutmu$lar (Kriz gecti, bitti laflarinin hikaye oldugunu buradanda anlayabiliyoruz).

Maalesef her zamanki gibi Robby'nin cali$tigi $irket (cuma haric) ful kadro cali$maya devam etti. Ki zaten devam etmese bile uzun izinleri sadece calisanlar kullanabiliyor. Ust duzey yoneticiler illaki i$e gidiyor. Tabiki bende bu i$e cok sinir oluyorum. 

Robby Per$embe ev alma i$lemleri icin izin aldi. Cuma zaten resmi tatildi. Bu i$ler olmasaydi, $ehir di$ina cikabilirdik. Oylesi daha iyi olurdu, ama olmadi. Ne yazik ki, bu ulkede mesafeler cok uzak oldugu icin 2-3 gunlugune bir yere gitmek olmuyor. Yani olur niye olmasinda tadi olmuyor. Yoruldugumuza degmiyor.

Cuma gununu kendimize ayirdik. Zira son zamanlarda Robby'nin i$ yuku cok fazla, erken gidip gec cikiyor ve yorgun geldigi icin o saatten sonra pek bir $ey yapamiyoruz. Haliyle hafta sonlari ve resmi tatiller iyiden iyiye onem kazaniyor. Hava muhaleferi nedeniyle her istedigimizi olmasada pek cok istedigimizi yaptik. Chicago'da gezdik, gol kiyisinda oturduk, arkadaslarimizla bulu$tuk, yeni yerler, lezzetler kesfettik. Bir gune cok $ey sigdirmaya cali$tik.

Cumartesi sorumluluklar kapimizi caldi :( Epeydir Robby'nin annesine gitmemi$tik. Yakin oturuyor aslinda, topu topu 1-2 saat araba mesafesinde ama ben SIKILIyorum boyle muhabbetlerden. Aslinda kadinin bana ters bir $ey dedigi, canimi SIKtigi yok ama yine de sIKILiyorum. Televizyon ve film izleme, dedikodu, bir de tikinmayla geciyor butun vaktimiz.  Cok SIKIci, cok durgun.... Iyiden iyiye daraldigim bir anda Robby'de benimle ayni duygulari payla$iyor olucak ki hadi ali$-veri$e gidelim dedi. Paskalya'da aslinda pek cok yer kapali, acik olan yerler cok erken kapaniyor ama olsun, evde oturup SIKILmaktansa az sayidaki magazayi gezmeyi tercih ettim.

Iyiki de cikmi$iz. Almak istedigim nispeten pahali seyleri Wisconsin'in du$uk vergileriyle almi$ oldum.

Uzun zamandir bu model bir ayakkabi istiyordum. Genellikle, Cole Haan'in ayakkabilarini cok kaliteli ama bir o kadarda rahatsiz bulurum. $imdilik bu defa beni yaniltacak gibi gozukuyor.

 Baharda kisa pacali klasik kesim pantolonlarin altina yaki$acagini dusunuyorum.

Boyle bu tarz kar$idan bakinca cirkin gozuken renklerdeki cantalar kiyafetin onune gecmedigi ve her $eye uydugu icin cok seviyorum. Kaliteli canta arayi$imda Marc Jacobs ilk duraklarim arasindaydi. Cunku ba$ka pek cok urununu cok uzun sure ve rahat giydim. Hatta $uan giydigim kabanimda Marc Jacobs. Coook seviyorum. Benim icin hepsi zamansiz parcalar, moda olsun olmasin her turlu giyerim.
Pek cok kaliteli cantayi elememin nedeni darasinin cok agir olmasi, ve uzerinde markasinin cok kocaman yazmasiydi. Mesela, Coach cantalari hep bu sebeplerden eliyorum. Gorunur marka olayi Turkiye'de nasil bir imaj yaratiyor bilmiyorum ama burda biraz zenci, yada latin amerikali, acikcasi biraz varo$ gozukuyor. O yuzden cok dikkat etmek zorunda kaliyorum. Diger begendiklerim arasinda Rebecca Minkoff'un markasi gorunur yerde yazmiyordu ama cogunun saplari zincir haliyle cok agirdi.  Bir de ben onun icini doldurucaktim, iyiden iyiye omuz koparan, gavur olusu tabir ettigimiz cinsten olucakti. Mecburen $imdilik vazgectim.
Bu canta neyseki oldukca hafif, markasida uzerinde minicik yaziyor. Yazin rahat rahat kullanirim.


Son 6-7 senedir her sene bir  gune$ gozlugu almaya cali$iyorum. Anneme gore hepsi birbirine benziyor. Buyuk, ve ekseriyetle koyu kahverengi cerceveli. Sanki cerceve buyuk olunca gozume hic bir yerden gune$ girmiycek, daha iyi koruyacak gibi geliyor. Yalniz bu defa bir yorum kattim. Acikli koyulu kahverengi buyuk cerceveli gozluk aldim. :)

Sade ve kaliteli beyaz ve siyah t-shirt bulmam umdugumdan zor oldu. Buldugum beyazlar ya tam kar beyaz degildi, ya uzerinde bir isaret, yazi falan vardi. Bu bebekler tam istedigim gibi oldu.
Yazin ceket-short-fular uclemesinin tamamlayicisi olucaklar.
 Tek kotu tarafi "V" yakali olmasi, ben "0" yaka istiyordum ama zaten fularla gozukmeyecek.

Fotografimi cekecek birini bulursam, yazin uzerimdeki hallerini de eklerim yada en azindan aynada cekip instigramlarim. Yaparim yani bir $eyler ;)

Dolunay kehanetleri~

 

Fotografin konuyla alakasi yok. Yilba$inda Navy Pier'de yapilan havai fi$ek gosterisinden.

Astrolojiye cok fazla inanmam. Hayatimi yildizlar da dahil kendim di$inda hic bir $eye gore duzenlemem. Hatta etki altinda kalirim, on yargili olurum diye onemli bir kararlar alirken bilhassa okumamaya/dinlememeye cali$irim. Cunku astrologlarin soylediklerini hep aklimin bir tarafinda kaliyor. Geriye donup baktigimda cok yanilmadiklarini, aksine pek kereler dogru tahminler yaptiklarini farkediyorum. Bu durum daha da etki altinda kalmama sebep oluyor.

Gectigimiz dolunay icin dikkatli olun, i$leriniz aksayabilir etc. tarzinda olumsuz kehanetler okumu$tum. Zira bu dolunay normal dolunaylardan degilmi$. Ba$ka gezegenler ilerliyormu$, bazilari geriliyormu$, falan filan. Yani vaziyet pek fenaymis. Okudum ama ne olucaksa olur, dolunay ugruna bir degi$iklik yapmadim, yapamazdim da zaten . O gun haftalar onceden planlanladigimiz ev alma i$lemlerimizin final gunuydu. Burada ev alma islemi Turkiye'deki gibi degil.
Gercek bir burokratik i$kence!
iki tarafin avukatlari ve emlakcilari geliyor. Her kagidi tek tek inceliyorlar, etc. yani Turkiye'deki gibi at imzayi, al parayi, hayrini gor deyip islem bitirilmiyor.

Gun icerisinde iyiydim. Huzursuzluk gece ba$ladi. Hic bir sorunum, derdim, tasam, kasavetim olmadigi halde uzun sure bir turlu uykuya dalamadim. Sonrasinda da boluk borcuk, cok huzursuz uyudum. Sabah resmen yorgun uyandim ama dolunay etkisi bu kadarciksa olsun. Cani sagolsun...

Meger bu daha bir ba$langicmis.  Gidecegimiz yere gec kalmamizla ugursuzluk devam etti. Olabilir, okullar bahar tatilinde, insanlar Chicago'ya gelicekler. Haliyle Chicago'da da trafik olucak.

Evi almadan hemen once son bir kez daha apartman geziliyor. Burada amac bizim gorup almaya karar verdigimiz zamanla aldigimiz zaman zarfinda (yakla$ik 1 ay) her hangi bir degisiklik yapilmi$ mi gormek, yapilmi$sa vazgecebiliyor yada bunun icin ekstra ucret talep edebiliyoruz. Biz ve bizim emlakci, karsi taraf ve emlakcisi bulu$tuk, evi bir daha gezdik. Bir sorun yoktu. Apartmanin lobisinde oturup diger kisim icin tapuya hep beraber gidecegimizden avukatlari bekliyorduk. O esnada bir adam portatif bir merdivenin en ust basamagina cikmi$ camlari siliyordu. Bir kac dakika icinde gozumun onunde paldir kuldur du$tu ve kalkamadi. Hemen 911'i aradik. Adamin $uuru acikti, konu$uyordu ama cok agrim var diyordu. Allah'tan ambulans cabuk geldi. Sonrasinda ne oldu bilmiyorum. Umarim durumu iyidir.

O arada avukatlar geldi. Tekrar tekrar park etmekle ugra$mamak icin taksiyle gittik. O taksici zaten ayri bir alemdi. Nerden baksan 70'inde bir amca, mubarek mahallenin muhtari! Amcam etrafdaki butun dairelerin fiyatlarindan, apartman aidatindan, kimlerin, hangi muhim insanlarin ya$adigindan haberdar.
Tapu dairesinin kapisinda taksiden tam indik. O sirada bir kap kac olayi oldu ama ne kapkac! Ciglik kiyamet! Ki burasi Istanbul gibi degil, bu tarz olaylar cok nadir yasanir. 10 yildir burdayim ilk defa bir kapkac olayi gordum. Ko$arak bir adam bir kizin cantasini almaya calisti. O sirada kiz dustu. Sanirim kizin erkek arkadasiydi, yada arkadasi bilmiyorum, adamin pe$inden ko$tu falan ama tabiki yakalayamadi. Adeta canli performans action movie izledik.

Merdivenden du$en adam, kap-kacci bundan sonrasi hayir olsa bari deyip, devam ettik.

Tapudaki i$ en fazla 1-2 saat surmesi gereken burokratik bir i$lemdi. Gelen kagitlari avukatlar inceleyip bir sorun varsa degi$tirticekler, yoksa onay vericekler. Imzalari aticaz gidicez.
Tami tamina 5 saat ugra$tik. Canimiz cikti. Sanirim, olasi her tur puruz bizim ba$imiza geldi. 

Neyseki, o kadarla kaldi. Gunun kalanini guzel gecirdik. Bir dolunayi daha bu kadarla kapattik. Otekilere Allah kerim...