Bir solukta okudugum, daha ilk sayfadan beni kendine kilitleyen, muthis surukleyici, aksyonun hic bitmedigi bir roman.
Sonunu tahmin edebilirsiniz ama aradaki olaylari asla!
Kahramanimiz dugunune bir hafta kala mecburi bir is icin Paris'e gitmek zorunda kalir. Paris'te basina gelenler hayatini tamamen degistirir. Bu gune kadarki kararlarini, nisanlisiyla olan iliskisini ve tum yasantisini sorgulamasina sebep olur.
Uzun yillar tek basina seyahat etmis, tek basina yurt disinda yasamis biri olarak hikayeyi son derece inandirici buldum. Yazar insanlarin evlerinden uzaklastiginda ne gibi salaklar yapabilecegini cok iyi anlamis ve bunu romana cok iyi yansitmis.
Mekanlar cok gercek anlatimi karsisinda resmen buyulendim.
Ana karakterin iliskisini sorgulayan halleri muthis bir psikoanalizdi.
Gecmiste ayni sorulari kendimde sordugum, benzer seylere kizdigim icin karakterle aramda bag kurmakta hic zorlanmadim.
Belki tek abartili buldugum taraf Fransiz erkeginin cok asiri idealize edilmis olmasi oldu. Mubarek hepsinin gobegi baklavali, saclar baslar daginik ama seksi serseri modeli, dudaklar o bicim!
Yok artik!
Hic Fransiz gormesek inanicaz!
Neyse, yazarin bir Fransiza asik ve evli oldugunu varsayarak, bu hayranligini hos goruyorum.
Daha detayli hikayeyi ve kitabin kendisini indirmek icin buraya bakabilirsiniz.
0 comments:
Post a Comment