Aslinda bu postu yazali coook uzun zaman oldu ama araya Ramazan girince Turkiye'de pek cok kisinin ac oldugu bir zamanda yayinlamak istemedim. Artik Ramazan ayi bittigine gore bol bol sofra ve yeme-icme postu yayinlamayi dusunuyorum.
Instigramdan takip edenler bilir. Sevgilim ve ben ikimizde disarida yemegi, degisik tatlar kesfetmeyi epey seviyoruz.
O yuzden bazen evde bozulan, bayatlayan yiyecekler oluyor. Eskiden daha cok olurdu. Artik yeni yeni bozulmazdan hemen once yakalayabilmeye basladim.
Sebzelerin tipine bir bakip, disariya cikasim varsa bile cikmaktan vazgecebiliyorum.
Yine oyle gunlerden birinde buz dolabinda disarida biraksam coktan dallanip budaklanip kendinden gecmis olacak bir kac patatesle bol miktarda renkli biber ve cok sayida mango vardi.
Aslinda dograyip deep-freez' e atmakta iyi bir yontem ama ne olursa olsun tazesi gibi olmadigini bildigimden hemen pisirmeyi tercih ettim.
Sebzeleri kocaman kocaman parcalara bolup 2 kasik zeytin yagi ve yarim cay bardagi suyla derin bir tencerede kapagini kapatarak, orta ateste ara ara karistirarak cok hafif diri birakarak pisirdim.
Wok tavada cok daha guzel olacagini dusunuyorum.
Uzerine de az sarimsakli yogurt, miss!
Sonra mangolara baktim. Ne yapsam etsem karar veremedim.
Bir kismi ile smoothy yaptim.
Kalan 3-4 tane mangoyu pilav yapmaya karar verdim ama internette istedigim gibi kolay ve az malzemeli bir pilav tarifi bulamadim.
Sonunda kafama gore takilmaya karar verdim.
Mangolari kup kup dograyip bir kenara aldim.
2 kasik yagda 1 cay bardagi pirinci cevirip uzerine 1,5 cay bardagi su ekledim.
Sonra mangolari ekleyip karistirdim.
1 tutam tuz ve 1 tatli kasigi seker koyup karistirdim.
Kisik ateste suyunu cekene kadar pisirdim.
Kus uzumlu pilav, yada cigerli ic pilav sevenlerin bunu da sevecegini dusunuyorum.
Bir daha ki denememi evde yumusayan seftalilerle yapmayi planliyorum.
Tahminim, ayni yontemle yapilan seftalili pilavinda guzel olacagi yonunde.
Sofrayi kurdugum anlarda cok ac oldugum icin dayanamadim. Birazda bir kac gun once marine edilmis halde Trader Joe'dan aldigim etleri de pisirdim ama ac gozluluk yapmisim. Hic pisirmesemde olurmus.
Tabi tum bu pisirdiklerim kacik alt komsumuzun evde sabah aksam hoplayip ziplayip gurultu yaptigimizi ve artik bizi polise sikayet edecegini uzun uzun anlatip, azarlamasi hatta yer yer kendini kaybedip bagrinmasiyla soguyup buz gibi oldu. Hakkimizdaki iddialarinin hic bir sekilde mumkun olmadigini, soyledigi saatlerde evde bile olmadigimizi ne kadar anlatmaya calistiysak kar etmedi.
Adam gittikten sonra epey tadimiz ve istahimiz kacmisti.
Smoothy'lerimizi icip, geri kalan herseyin uzerini kapatip, polise gitmeye en azindan kapimiza gelip bize bagirdigi icin sikayet etmeye karar verdik.
Once adimizi ve adresimizi alip beklememizi istediler.
Sonra iceride telefon caldi ve 3-5 kisilik bir grup polisden geldigini tahmin ettigimiz bir gulme sesi yukseldi.
Saniyorum, arayan bizim alt komsumuzdu cunku adresimizi alan polis, elinde baska bir kagitla "..." adresti degil mi dedi. Bizde bir agizdan "evet" dedik.
Biraz beklettikten sonra bizi kilitli 2 farkli kapiyi astiktan sonra girilen baska bir odaya aldilar.
O odada digerine nazaran daha yaslica bir polis bizi karsiladi. Yasadiklarimizi anlatmamizi istedi, anlattik.
O da birini sikayet etmenin kolay, para yada daha baska cezalara carptirmanin cok kolay olmadigini soyledi. Birinin evinden gurultu geldigi soylediginde ilk yaptiklari ve en onemsedikleri seyin oraya vardiklarinda kendi duyduklari sesler oldugunu soyledi.
Yinede illede gurultu yapicaksak, evin icinde yapmamiz gereken insaat vs. olursa falan bunu makul saatlerde, en kotu ihtimalle yasal saatlerde yapmamizi onerdi.
Yasal saatler sabah 8 ile aksam 9 arasi, makul saatlerde saat 10-11 aksam 7-8 civari olabilirmis.
Soyledigi mantikli, zira sirf yasal diye insanlarin uyuma ihtimallerinin yuksek oldugu saatlerde tepelerinde tar tar camasir makinesi, elektrik supurgesi gibi gurultulu aletleri calistirmanin manasi yok.
Ben adamin beni evde yalnizken gelmesiyle alakali kaygilarimdan bahsettim.
Kapiyi acmamami ve sessiz olmami onerdi.
Klasik metot yani ormanda ayi gorunce agaca cikamiyorsan olu taklidi yap :)
En son eve 1-2 saat ugramamamizi onerdi (!)
Sanirim adamla konusmaya geliceklerdi. Ki bence bu bile biz polis merkezindeyken calan telefonun kimden geldigini ve gulme sesinin kimden geldigini acikliyordu.
Aynen polis amcanin onerdigi gibi eve gitmedik.
Hala canimiz bir sey yemek istemedigi icin bir yerlere yemege gitmek yerine kafamiz dagilsin diye sinemaya gittik.
O saatlerde gosterilen tek film olan, Will Smith'in ogluyla birlikte oynadigi After Earth (Dunya'dan sonra diye Turkceye cevrilmis olabilecegini dusunuyorum) bize gore son derece sacma sapan bir filme gittik.
Dondumuzde aksam neredeyse 10 olmustu. Sonunda yemeklerimizi isitip yedik.
Cok ac oldugumuzdan midir nedir pek guzel gitti.
Ki normalde mikrodalgada isitilmis yemegi sevmem. Benim icin tazenin yerini tutamaz hic bir zaman.
Olayli bir aksamin ardindan bir aksam yemegini de boylelikle halletmis olduk.