Tuesday, June 17, 2014

Lake Geneva {2}

@ 10:58 AM 0 comments
Hic bir sey guneslenip, kitap okumak kadar dinlendirmiyor. 
Dolayisiyla guzel havalarda benim mekanim her daim sahildir.

Birazdan cikip yine sahile gidecegim. 
Gitmeden blogumun sevgili okurlariyla, suan gittigim gol degil ama en az onun kadar guzel baska bir golu ve etrafindaki guzel ev manzaralarini paylasmak istedim.

Lake Geneva hakkinda yazdigim yazi ve baska guzel fotograflari gormek isterseniz buraya bakabilirsiniz.
Iyi seyirler... 

Tuesday, June 10, 2014

Biz burada devrim yapiyoruz Sinyorita #EceTemelkuran ~

@ 1:56 PM 0 comments
Ece Temelkuran'in Venezuella devrimini anlatan bir kitap yazdigini ogrendigimde etrafimda ne cok Venezualla'liyla beraber yasadigimi, buna ragmen, aslinda bildiklerimin boluk borcuk oldugunu farkettim. 

Sadece birlikte calistigim, okudugum arkadaslarim degil,  cok  sevdigim, beni bilim askina dusuren eski tez hocam bile Venezuella'liydi ve ben sadece orada sartlarin cok degistigini(!) biliyordum.  
Neyin degistigini az cok bilsemde, Chavez'in degistirdigini iyi biliyordum.

Amazon'da $6'a gorunce hemen almamda bu saydiklarim etkili oldu. 
Bir roman yada eski gazete yazilarindan derleme bir kitap degil, ciddi ciddi yazilmis bir politik kitap olmasi itibariyle "sahil kitaplari" listeme eklemedim. 
Elime kalemimi, kahvemi aldim ve okumaya basladim.
Daha dogrusu Ece yine bize geldi ve anlatmaya basladi. Ben hikayeyi onun o samimi bir arkadas, yada belki (yasi itibariyle) abla  sesinden dinledim. 
Yalniz bu sefer kalkmak bilmeyen bir misafir gibiydi. :)
Sikayet etmedim. Halimden cok memnundum.

Planim gunluk 40-50 sayfa okumak suretiyle 1 haftada tamamlamakti ama oyle olmadi. 
Haziran ayina yakismayan soguk hava ve yagmurunda etkisiyle sabah oturdum ve bazi bolumleri iyi ozumsemek icin 2 kere okumama ragmen aksam 3 sularinda coktan bitirmis, ve size bu satirlari yazmaya baslamistim.

Bu kitapta cok genel anlamda, Chavez'i iktidara getiren ve orada tutan sebepleri, kulturel ve inanc kodlarini, farkli kesimlerin korkularini hissediyoruz.
Kendi ulkemizde Ergenekon'dan, Gezi'ye farkli fikirleri savunan gruplarin birbirine yaklasip, ayrisarak, muhalifler ve yandaslar olarak keskin cizgilerle ikiye bolunmesinin, baskana asik olanlar ve nefret edenler zitlasmasinin Venezuella versiyonunu okuyoruz.

Kitap 2005'de yazildigi icin kantarin topuzu henuz kacmadan once, en basinda islerin aslinda ne kadar guzel oldugunu goruyoruz.
Ama ayni zamanda taa o zamandan orta sinifin yok edilis surecini adim adim izliyoruz.
ve "surec" sozunun onlar icin neden onemli oldugunu, sadece yasam alanlari ve tarzlarinin degil,  sozcuklerin bile muhalifler ve yandaslar olarak ikiye bolunebilecegini ogreniyoruz.

Venezuella devrimini merak edin yada etmeyin, politikaya ilginiz varsa muhakkak okuyun.
Size cok sey katacagina inaniyorum. Yalniz unutmayin, bu kitap 2005'de yazildi. O gunden bugune dunya'da da onlarda da cok sey degisti. Tipki bizim ulkemizde oldugu gibi...



Lake Geneva~

@ 10:40 AM 0 comments
2 hafta once annemin gelisinin serefine onu Chicago'nun yakinlarindaki sayfiye yerlerinden Lake Geneva'ya gittik.

Yakin derken 1,5 saat otede oldugunu belirtmek isterim.
Zira Amerikalilarin "yakin" anlayisi bazen bize pek uymayabiliyor.
Yeni gelen herkes gibi bizimde ilk dikkatimizi ceken iskele binasi oldu.
Onunde havuzu icinde hediyelik esya dukkanlariyla tam bir sahil kasabasi iskelesi.
Kalabaligi asip, yat turu icin biletlerimizi aldik. 
Gunesin konumununda destegiyle, beklerken fotograf cektim.
Bu plaji eski Suadiye plajina benzettim.
Isin garibi hayatimda tek bir kez bile Suadiye'ye gitmedim. Zaten orada plajin oldugu yillari gormek icin cok gencim.
Kart postallarin, eski resimlerin, Turk filmlerin etkisi olsa gerek
Derken tura ciktik.  
Rehber kiz golun etrafindaki guzel evleri bir bir anlatmaya basladi.
Selfridge'den Wrigley'e, McCormick'e akliniza kim gelirse meger Chicago'nun tum zenginleri burada yasarmista bilmezmisiz.
1800'lerin sonundaki buyuk Chicago yanginindan sonra, Chicago'ya yeterince yakin ama Chicago'da olmadigi icin zengin amcalar 2. bir ev yaptirmak icin  burayi tercih etmisler. 
Sonra yeni zenginlerde bu gelenege katilmis. Derken bu zamana gelmisiz. 
Burasi icin bir nevi Chicago'nun South Hampton'u diyebiliriz sanirim.
Bu durumda tabiki ulasim kolayliginin yani sira suyun temizligi gibi muhim bir faktorde rol oynamis.
Zira golu besleyen nehirlerin tamami yer alti nehri.
Cesmeden akan su golden geliyormus.
Tadina baktim cok yumusak, ve lezzetliydi.

Yakinlarda bir ev alip icine de hamam yaptirmali aslinda.
$oyle kurnali falan...
Hos olur. Belki o sayede $u memlekette doyasiya yikanmanin, citilenmenin tadini cikarabilirim.
Ahhh en ozlediklerimden...
Zengin olunca yapilacaklar listeme yeni bir madde daha eklemis oldum :)
Michigan golunden cok cok daha kucuk olmasi nedeniyle su sicakliginin cook daha yuksek olacagini dusunuyordum ama suya elimi degdirmemle yanildigimi gordum
Bu da suyun yer altindan geliryor olmasindan olsa gerek.
Tabi bu buzzzz gibi su buradaki insanlarin umru degil.
Adamlar aliskin! 
kah su kayagi, kah kano, jet ski cupur cupur oynuyorlar.
Cok fotograf oldugu icin sayfanin acilmasinin zor olabilecegini dusundugumden farkli postlara boldum.
Sayfanin sonuna geldiginizde "aaa bu kadarcik mi?" demeyin.
Devami gelecek...
simdi sizi mavilikler, yesilliklerle basbasa birakiyorum.

Monday, June 9, 2014

Yeni spor ayakkabilarla yuruyuse yeni motivasyon~

@ 11:38 AM 1 comments
En son 2 sene once spor ayakkabi aldigimdan bu post'ta bahsetmis, eskitecegim, atacagim, yenisini alacagim diye naralar atmisim.
Eskitmem bu zamani buldu ama tabiri caizse ayagimda paralandi. Ayakkabinin hakkini verdim cidden. Hemen hemen her gun yuksek tempoda yurumeye alistim. 
Yeni spor ayakkabilarini hakettim.
Aradigim spor ayakkabi hafif, tabani kalin, hava geciren ayagimi terletmeyen ve topuk yastigi olmayan bir ayakkabiydi. 

Eskittigim New Balance'lar tum bu ozelliklere sahipti. Zaten bir koseye atilip hic giyilmeden beklemek yerine, ayagimda paralanmasinin sebebi de cok memnun kalmamdi.
Bunlari bulamasaydim yine New Balance alicaktim. 
Yine de yeni markalar denemeyi sevdigim icin bir sure daha aramaya devam ettim. Iyiki oyle yapmisim. Bir degil iki tane buldum.

Mor - neon pembeli olani Sketchers son donemde cok iyi bahsedildigi icin denedim. Gercekten de ayagima giyince cok rahat ettim. Tam almaya karar vermistim ki; gozume hakkinda hic bir bilgim olmayan Fila ilisti. Denedim, baktim o da rahat hadi onu da aldim.

Bir alis-veris gununu de boyle bitirmis oldum.
Bakalim bunlari ne zaman eskitip atacagim 










Genes Vitamin E Swiss Creme~

@ 9:36 AM 0 comments
Hani bizim evde hic krem yok, kremsizlikten kiriliyoruz ya, o yuzden gecenlerde market alis-verisine gittigimizde Sam's'te krem baktim.

Son donemde prensip olarak hediye yada cok iyi bir indirim olmadigi taktirde drug store markalarina pek bakmiyorum. Cunku cogu zaman istedigim performansi alamiyorum ve gereksiz yer isgal ediyor.
Ayrica zaten bedava degil, sadece nispeten uygun fiyatli.

Bu kremi digerlerinden ayiran ve dikkatimi ceken ozellik tabiki her zamanki gibi ambalaji oldu. :)
Zaten hep bu ambalajlar yakti beni
E tip kremlere benzeyen hali hosuma gitti. 
Ve uzerinde kocaman kuru ve hassas ciltler icin yaziyordu. Iste o kuru ve hassas ciltli kisi benim :)
Adeta beni cagiriyor!
Sonra icerigini okuyunca tamamdir dedim.
Dogal yaglarin karisimiyla yapilmis olmasi cok hosuma gitti.
Helede Lush gibi bazi markalar sirf dogal olduklari icin deli gibi pahali oldugunu dusunecek olursak...

Tabiki tipki Lush gibi bununda az cok kimyasallari vardir icinde ama olsun.
Sonucta bende zaten yuzume surmeyi dusunmuyorum.
Daha ziyade sahilden geldikten sonra gunesten cayir cayir yanan vucuduma surecegim.
Yapisinin bu ise cok uygun oldugu kanaatindeyim.
Zira ne body butter kadar kivamli ne de body lotion kadar civik, tam ortasi bildiginiz anam babam kremi kivaminda.
Zaten body butter kadar agirda degil. Yazmaya baslamadan once ellerime surmustum. Suan tamamen emmis durumda. Muthis nemlendiriyor. 
Hafif bir yaglilik hissi versede rahatsiz edecek kadar degil. 
O kadar dogal yagin oldugu kremin nasil bu kadar az yagli olmasi da ayrica sasirdigim bir konu.
Bir de kokusu var ki... oyy oyy oyy!
Dogal icerikli kremlerde arayipta bulamadigim turden.
Ellerimi hala kokluyorum.
The Body Shop'un kremleri gibi cok baskin tek bir kokudan ziyade, pek cok kokunun karisimi gibi.
Isin ilginc tarafi, kutuyu acip ilk kokladigimda burnuma oyle cok ahim sahim bir koku gelmemisti. Rahatsiz edici degildi, yine de guzeldi ama ellerime surdugumde daha bir guzellesti.
Sanki guzelligini gostermek icin ellerimle bulusmayi beliyordu.
Degisik iste, bunlar hep ilginc seyler :P

16 oz. 'luk Sam's boyunu -muhtelemelen battal boydur- $8'a aldim. Ebay'de ve Amazon'da da cesitli fiyatlarla vardi. 

Ilgilenirseniz yada denk gelirseniz aklinizda bulunsun.



Follow me~

 

KaLinka Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review