Wednesday, May 28, 2014

Pamukcuklar~

@ 9:29 AM 0 comments
Sonunda buralarada bahar gelip, havalar guzellestigi icin hemen hemen her gun parka gidip yuruyus yapmaya basladim. 
Tabi bunda annemin gelmesininde etkisi buyuk. Zira kendisi hergun yurumezse bacaklarinin agridigini soyluyor. Yani istesemde istemesemde oyle yada boyle her gun disari cikiyorum.

Bu sayede parktaki en ufak degisikligi gozleme firsati buluyorum. 
Mesela gecenlerde cimenlerin uzerinde biten pamukcuk  (yada adi herneyse) otlari/ciceklerini cim bicme makinesi dalip dumduz etmeden gorme sansim oldu. 
Aslinda alt tarafi yabanil bir ot iste...
Ki ben zaten cayiri cimeni, otu bocegi bile sevmem ama parkin baharla gelen degisimine gun be gun taniklik etmek cok keyifli
Boyle boylu boyunca pamuk pamuk uzanmasina bayiliyorum.
Cok mecbur kalmagidim surece o cimlerin, agaclarin arasinda hayatta yurumem ayri mesele. 
Hic benlik degil.
Kasinti tutar bir kere beni. 
Sonra bocek falan isirir eder diye korkarim.

Sehir cocuguyum neticede, tabiatla iliskim uzaktan bakmanin otesine gecemez, gecmesinde zaten.
O yuzden ortadaki yuruyus yolundan yesillere bakmak en guzeli.
Parkin pek cok farkli yerinden pek cok fotograf cektim.
Chicago'yu bilenler yada gelecekler icin, tamamini Lincoln Park'tan Gold Coast'la Lake view arasindaki 7-8 km'lik mesafeyi yururken cektim.
Telefonla cektigim icin tabiki cok super olmadi. 
Ama kabul edin hic fena sayilmaz. Ayrica goz dinlendirmek icin birebir.

Helede benim gibi yasaminin son 10-15 yilini sevmedigi 3-5 akraba, her konuda fikri olan ve herseye karisan insanlardan nefret ederek geciren bir gerizekaliyi bile dinlendirebildigini, bana bile iyi geldigini gozonunde bulunduracak olursak...

Hic birinin uzerinde her hangi bir degisiklik yapmadim. 

Monday, May 19, 2014

Agaclar cicek acti~

@ 10:31 AM 0 comments
Cok bekletti ama bahar sonunda geldi.
3 gun ust uste 10 derecenin ustunu gormek guzeldi.
Hatta daha da sicak gunler bile oldu ama kisa surdu.

Havanin guzelliginden istifade parka attim kendimi.
Bu blog'ta sanirim on yuz milyon kere Lincoln park'tan bahsettigim icin her defasinda gormemis olmanizin daha mutemel oldugu kisimlari eklmeye calisiyorum.
Chicago'yu bilenler icin fotograflar golf sahasi yakinlarindan.
Dogal habitatinda tozlasabilsinler diye ufak bir citle kapattiklari koruma alani.
Daha sonra parkin cesitli yerlerine dagitilacakmis bu bitkiler.
Sakuralar
Sakuralar yat klubune cok yakistilar
Keske hep boyle kalsalar.

Bakalim ne kadar dayanacaklar. 

Wednesday, May 7, 2014

Ritual Tea Company~

@ 11:09 PM 0 comments
Hic ugramasamda bir blogum oldugunu sonunda hatirladim ve dondum.
Tarihin en uzun arasini verdim sanirim. 

Bu arada ne alisverisler yapildi, gezildi tozuldu, neler neler yasandi da zavallilar birakin blogu bir garip instagram postu bile olamadilar.
Tabi hep guzel seyler olmadi. Aslinda cogu gunler guzel gecmedi ama gecti gitti artik. Lafini etmeye degmez.

O arada buralara bahar geldi. Henuz fotograflarini cekemedim ama geldi yani :)
Yinede arada bir sogumaya devam ediyor. 
Oyle gunlerde isinmak icin caya, kahveye abaniyoruz. Zira ben kisliklari kaldirdim. 
Bundan boyle hava cok sogusa bile ust uste giyinicez ve evde takilicaz. 
Hem yazlik hem kisliklar ayni anda dolaplar almiyor. Hey heylerim tepemdeyken, kafam o dagintiyi goturmuyor.

Bu vesileyle son donemde hayatimda onemli bir yer kaplayan usudugumuz gunlerde ictigimiz guzel caylardan bahsetmeye karar verdim.
Acikca soylemek gerekirse ben siyah caydan baskasina cay demem yada demezdim. Tam bir tiryaki olarak, evvelden "kacak cay" diye tabir edilen, daha yogun aromali ve demli cay severdim. Buraya geldikten sonrada earl grey, English breakfast falan ictim ama hic bir vakit Kilis'ten komsumuzun getirdigi kacak caylarin tadini alamadim.

Gel gelelim demli, siyah cayi ne kadar sevsemde sadece gun icerisinde icebiliyorum. Aksam 7-8 gibi 1 bardak bile icsem gece gozumu kirpmiyorum. Gun icerisinde zombi gibi dolasiyorum.

Bu durum beni meyva caylari aramaya mecbur etti.
Uzunca bir sure poset caylarla idare etmeye calistim ama yok, alisamadim. Ben eski usul yapraklarini gormedigi caya cay demem, icime sinmez.

O surecte  Ritual Tea Company'nin caylarini kesfettim.
Hem lezzet hem koku olarak hepsi cok guzel ama favorim sari olani. 
O yuzden ondan baslayacagim.
Soothe Limonlu tatlari sevenlerin eminim favorisi olacaktir. Ben bayildigim icin hemen her aksam dokup dokup iciyorum.
Icinde limon kabugu, limon otu, hibiskus cicegi,feslegen, stevia yapragi, limon yagi, ve dogal aromalar varmis. 

Hissedilen tatlar limon kabugu, hibiskus cicegi ve feslegen.
Bu markanin bu urununu bulamasanizda icindekiler bulunabilir. Limon severler deneyebilir.

Unwind iyi bir uyku cekmek icin birebir. Beni bile uyutuyor daha ne olsun. Bunca yillik Cin Ali'yim ben boyle uyku cayi gormedim :)

Icinde papatya, kusburnu, carkifelek cicegi, portakal kabugu, melisa otu, cyani petals (turkcesini bulamadim), aynisefa cicegi yapraklari (bitkinin degil cicegin yapraklari, yani tac yaprak dedigimiz renkli yapraklar)

Clarity yesil cay sevmeyenlere yesil cay icirmek icin yapilmis. 
Yesil cayi limon otuyla karistirmislar ve daha tahammul edilir bir hal almis. 
Metabolizmaya yesil cayin faydalari malum, icmek lazim ama icemiyorum diyorsaniz, deneyin.

Bu caylarin hic biri kaynatilmamali
Sicak suda bir suzgu icinde 5-6 dakika bekletip, sonra cikarilmali
Mukunse 1 bardaktan fazla demlenmemeli cunku bu sekilde iclerindeki antioksidanlardan tam randiman almak mumkun. 
Malesef bunlari bende her zaman yapamiyorum. Ozellikle 1 bardak demlemek konusunda genellikle sinifta kaliyorum ama yinede uyarmak, ideal olani not dusmek istedim.




Thursday, April 10, 2014

Kagittan keyifler~

@ 11:39 AM 0 comments
Cok yemek yemeyen bir insan olmama ragmen sofrada oturmayi cok severim.
Ozenle hazirlanmis guzel bir sofranin yerini baska hic bir seye degismem. 
Baktikca keyfe gelirim desem yeridir :)

Sukurler olsun hayatimda sofra adabini bilen, yemek kulturu olan bir adam var ve o da benimle ayni duygulari paylasiyor. Haftasonlari birlikte sofra hazirlayip, mutlu oluyoruz.

Zannediyorum mutfak esyalari almayi da bu yuzden seviyorum.
Tabak canak almak guzel ama bir yere kadar.
Oldukca pahali bir zevk olmasi bir yana, onca esyayi dolaplara sigdirmakta mesele.

Son donemde pecete turu kullan-at urunlere daha cok dadandim ama bugun pecetelerden bahsetmeyecegim. 

Konumuz en son aldigim karton muffin kaplari. 

Muffin kabi diyorum ama iclerinde daha hic muffin yapmadim. 
Kahvalti sofrasinda recel kabi, gun sofrasi yada informal aksam yemegi sofralarinda salata soslarini koymak gibi pek cok amac icin kullanilabilir aslinda ama o zaman kullandiktan sonra atmak lazim. Kagit sonucta yikamaya dayanamaz diye dusunuyorum.
Simdiye kadar hep cerezlik olarak kullandim. 
Aksam bir seyler seyrederken icine cayin yanina ceviz, kuru uzum gibi saglikli atistirmaliklar koyuyorum.

Kucuk olduklari icin hem posiyon kontrolu sagliyor, hemde sirinlikleri ruhumu senlendiriyor.
Matruska bebekleri oldum olasi cok severim. Haliyle gorunce affetmedim. 
 Simdiye kadar da en cok bunlari kullandim.
Puantiye, chevron, cizgili, duz.
Canlarim benim modaya da uymuslar :)
Pembe konseptli sofra kurarsam kullanacagim bunlari.
Ekoseler, ve bisiklette olmazsa olmazlarimiz :)

Tanesi $3.99'dan 3 paket aldim.
Uzunca bir sure kullanacagimi dusunuyorum.



Monday, April 7, 2014

Bazen gunes acar~

@ 10:43 AM 2 comments
Bahar sonunda buralara da geliyor. 
Gecenlerde hava 10 dereceye kadar cikti. 
Hemen sokaga attik kendimizi.
Iyi oldu kafamiz dagildi.
Bu aralar zaten epey canim SIKKIN.
Hem psikolojik hem fizyolojik bazi problemlerim var.
Sebebini sormayin, taa basindan anlatmam lazim.

Canim instagram paylasimi yapmak istemiyor. 
Hizli paylasimlar kafami yoruyor bu aralar.
Blog biraz daha yavas, daha derinlemesine geliyor.
Her ikisi de ayri bir ihtiyaca cevap veriyor.
Bu ara buna ihtiyacim var sanki.
Bol bol post yazmam bundan mutevellit.
Son 6 aydir, umup umup bulamamanin mutsuzlugunu yasiyorum.
Mesela San Francisco'ya tasinma isinde de ayni sey oldu.
Ben zaten Chicago'da yeni ev almisim.
Onun icini yaptiriyorum, ugrasip didiniyorum.
Tam o sirada bir tasinma isi cikti.
Basta tadini cikaramadim evimin desemde yeni duruma adapte ettim kendimi.
Bu fikre kendimi alistirdim. Hatta orada ev bakmaya basladim. Tasima sirketiyle anlastim. Tam arabalari satisa koymadan bir kac gun once bir seyler oldu ve bir sureligine rafa kalkti.
Tamamende ortadan kalkmadi yani. 
Sadece ertelendi.
Ve yine arafta kaldim.
 Iyi mi oldu kotu mu oldu onu bile bilemiyorum. 

al sana hayal kirikligi!
hemde yok yere!
yani aklimda olmayan bir seyin once aklima girip sonra olamayisi.
Hey Yarabbim!
Sabrimi deniyor kanimca
Suanda da yine benzer bir vaziyetteyim.
Konu tasinma degil belki ama bu seferde baska bir sekilde alis-um-bulama
ucgenine takildim
Gecen seferde ayni tepkiyi vermistim. 
Hayirlisi olsun!

Fazla zorlamadan hayata devam etmek en iyisi
"Mevlam ne eylerse guzel eyler" derdi rahmetli dedem. 
Ben de aynen oyle demeye basladim bu aralar.
Bulutlar cok guzeller
Yaz gelsin artik lutfen

*** 
Fotograflarin hepsini her zamanki gibi ben cektim
Uzerlerinde hic bir degisiklik yapmadim.

Chicago'yu bilenler icin, tamami Edgewater taraflarindan
oyle SIKILmistim.
Taa Edgewater'a kadar yurudum.
Iyi geldi. 
Bana gore dunyanin en guzel sahillerinden biri Chicago sahili.
Bunu dunya'da bir cok yer gormus biri olarak soyluyorum.
Bu kadar uzun, ucsuz bucaksiz devam eden, uzerinde yuruyus pakuru, cok sayida park tenis kortlari, hatta golf sahasi bile olan bir sahil yolunu baska hic bir yerde gormedim.
Bu binada tuvaletler var.
Di$ do$emesini sevdim.



Follow me~

 

KaLinka Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review