Thursday, April 3, 2014

St Patrick's day~

@ 2:33 PM 0 comments
Mart ayinin ilk haftasiydi sanirim. St Patrick's day kutlamalari vardi.
Detaylarini cok iyi bilmiyorum ama Irlandalilarin bir seysi. 
Ayy o gunden nefret ettim. Ben zaten bunlarin hic bir ozel gununden ne bagimsizlik bayramindan, ne sehitler gununden hic hazetmiyorum.
Ozel gunlerde tiksirana kadar iciyor, saciyor, batiriyorlar.
Yanlis anlasilmasin, alkolden nefret etmiyorum.
Amerikalilarin ozel gunlerde alkolle iliskisinden nefret ediyorum.
Her seferinde rezilligini cikarip, sehri pisletiyorlar.

Bu gibi igrencliklerine alismayacagim, entegre olmayacagim!
Onlar bana alissin!
Efendi olsunlar! 

Neyse, hasta yatagimdan yaptigim nefret soylemlerimden sonra, tiksincliklerden ayikladigim hos goruntuleri paylasabilirim.
St Patrick's day nedeniyle Chicago nehrini sabah 10 gibi yesile boyuyorlar.
Yesil sebzeler ve bitkisel organik boyalarla yapiyorlarmis. 
Neyseki, dogaya bir zararlari yok
nehrin ortasinda kanocular
nehrin fotografini cekmek icin kaldirimi kapayanlara kibar(!) bir not dusmusler 
Gordugunuz gibi mart ayindayiz ama yerde bir karis kar :/

Hic bitmeyen insaat isleri...
ve o insaatta gezen sarhoslar
du$se olecekler haberleri yok
St Patrick's day'in simgelerinden 4 yaprakli yonca
bu fotografa bakip, o kadar da pis degilmis demeyin. 
Bunu zor sectim.
Pis ve kalabalikti.
Eve dondugumde mikrop almisimdir belki diye dus aldim. Citiledim adeta kendimi.
Oyle de germaphobic bir tipim yani  



sevgililer gunu ve sonrasi alis-verisleri~

@ 10:13 AM 1 comments
Efendim, uzun zaman once sevgililer gununden hemen sonra tjmax'den sevgililer gunune ozel hazirlanmis kalpli kalpli, kirmizili pembeli ciciler almistim. 
Tabi bunu okuyanlarin hemen tjmax'e gitseler bile bulamayacaklarinin bende farkindayim. Amacim ozencik yapmak degil. Amerika'da bulunan sevgili okurlarimdan hala ozel gun sonrasi indirimlerden haberleri olmayanlara sesleniyorum; Noel, sevgililer gunu, st Patrick's gunu gibi gulerden sonra o gune ozgu hazirlanmis seyleri %50-%75 indirimle alabilirsiniz. Mesela yakinda Paskalya'dan sonra ben tavsanli, yumurtali, pastel bahar renklerindeki cicilere bakmayi dusunuyorum. 
Zaten bu tarz gunler benim icin sadece bu bakimdan bir anlam ifade ediyor acikcasi. 
Zira Hristiyan degilim Noel yada Paskalya, %1 bile Irlandali degilim St Patricks gunu kutlayayim.
Bir tek sevgililer gununu severim. O da ki$in ortasinda buz gibi kapkaranlik havada yapacak hic bir halt yokken heyacanlanma, giyinip kusanip, guzel bir yemek yapma firsati verdigi icin. 
Baska bir sebebi yok yani.
Maksat kutlama, $enlik olsun bana :)
Her mutfagin ihtiyaci battal boy el bezi mi denir, yoksa mutfak havlusu mu bilemedim. Her neyse iste ondan aldim. Firinin koluna asiyorum. Nasil tatli duruyor anlatamam. 
Ayrica Ikea'nin el bezlerinden de daha kolay utuleniyor.

Ikili paketler halinde tanesini dorder dolardan aldim. Sagolsun Illinois'in yuksek vergilerleriyle 4,5 falan oldu. 
Normal havlu ama normal boydan kucuk.
Bu da ayri bir tatli, sevimli canim benim :)
table runner dedikleri, masanin ortasinda ince uzun duran seylerden benim hic yoktu. O yuzden ihtiyacti aslinda. Yakinda annem gelecek, misafir falan olur evde adaba uygun sofra kurmak istesem runner yok. Fiyati da uygunken aldim. $5 civariydi ama vergilerle $6'ya yakin olmustur.
Kalpli ev patiklerim. Suanda da ayagimda onlar var. Rahat, sicak, sirin daha bne olsun ayol :)
$8 civariydi. 
Bu da sevgililer gunu cicegim. 
Evde taze cicek bulundurmayi zaten severim. 
Sevgilimden gelince daha bir ozel oldu. 
Gullerini kurutup banyomu susluyorum. Balonlarini inse bile atmiyorum. Bakip bakip mutlu oluyorum. 

Bu arada aldigim seylerin fiyatlarini yazmaya ozen gosteriyorum. Cunku Amerika'yla alakali cok yanlis bir algi olusmus durumda. $oyleki; burada hayatin cok ucuz oldugu ve para kazanmaninda cok kolay oldugunu zannedenler var. Oysaki tam tersi. 
Bunlari bir yazida uzun uzun anlattim. Okumak isterseniz buradan buyrun.


Amerika'da para-pul, is-guc, alim gucu durumlari~

@ 10:10 AM 4 comments
Amerika disaridan cogu kisiye bedava, cok ucuz bir ulke gibi gozukuyor, is bulmakta cok kolay, universite okumakta
ohhhoooo! disco disco dans!
Her an bir parti ortaminda yasiyoruz!
Her sey bedava!
Yehuuuuu!

***

Unutun bunu
gercekte 
TAM TERSI!
Bir kere baya sIKIci bir ulke ama bu gunku konumuz bu degil.
Bugun para konusucagiz.

Genel anlamda cok pahali bir ulke ve is bulmakta, para kazanmakta baya zor.
Ucuz olan seyler var tabi ama hayati seyler degil. Mesela elektronik, yada kozmetik nispeten makul ama ayaginda corabi olmayan, yiyecek yemegi olmayan, basini sokacak dami olmayan biri ne yapsin kometigi?

Ev, yiyecek gibi temel ihtiyaclar son 4-5 yilda hizla pahalilandi.
Oncesinde de zaten kit kanaat yasiyorduk. Simdi iyiden iyiye zorlaniyoruz. 
Istatistiklere gore Amerikalilarin %90indan fazlasi aydan aya yasiyor ve kenarda kotu gunler icin tek kurusu yok. Kendisine destek olacak kimse de yok. Cunku herkes fakir. 
Es kaza mortgage'la falan bir ev almayi basarabilenler omurleri boyunca odeyecekleri bir borcun altinda ezilerek, adeta muebbete mahkum oluyorlar.
Ki bu iyi seneryo!
Bir de surekli artan kiralarin kolesi olma durumu var. 
Sec begen al durumu yani

Ve bu oranlar sadece Amerikalilar arasinda yapilan arastirmalarla varilan sonuclar.
Yabancilarin durumuna hic girmiyorum bile.

Eyaletten eyalete degismekle birlikte genel anlamda krizle birlikte kuculen pastayla irkcilikta yeniden hortlamis durumda.
Ha tabi, siradan bir is yapiyorsaniz, bulasikcilik, garsonluk yaparken Amerikalilarin istemeyecegi isleri yaparken bunu cok hissetmeyebilirsiniz.
Ne zamanki muhendis, doktor yada avukatlik gibi onemli bir is yapmaya basliyorsunuz.
Pastadan alacaginiz pay buyuyor, ve kiskanliklar, assagilamalar, ayrimciliklar basliyor.
Inceden inceye sinirlerinizi yipratmak icin ugrasanlar cok oluyor.
Tabi ben agizlarinin  payini veriyorum ayri mevzu.

Beni "ya sev ya terk et" fasismiyle susturamazlar!
Durduramazlar!
Ben adamin canina okurum!
O kadar net soyluyorum, yapiyorum da :)
10 sene once Amerika'ya gelen kavruk cocuk yok karsilarinda!

Neyse ne diyordum

Arastirma icin bazen okullara data toplamaya gidiyorum. Ogretmenlerle konustugumda, okulda hemen hemen her hafta 1-2 ogrencinin bayildigini ve aksam ne yediklerini sorduklarinda cogu zaman  noodle yada corba gibi cevaplar verdiklerini soyluyorlar.
Bir cok ogrenci okulda $2-3 verilen ogle yemegi disinda hic bir sey yiyemiyor. O da tabiki yetmiyor.
Bu gercekten cok utanc verici bir durum.

15 yasina gelen bir cocuk calismadigi taktirde cogu zaman harclik alamiyor. Cunku ailesinin ona verecek parasi yok.

Benimde icinde bulundugum universite mezunu calisan orta sinifinsa yasam kalitesi git gide dusuyor.
Profesyonel bir isten ortalama $2500-$3000 arasi maas alirsiniz. 
Ortalama $1800-$2000 arasi kira ve elektrik, su gibi giderleri verirsiniz.
Kalan paradan arabanin masraflarini, yemegi icmeyi nasil ayarlayacaginizi dusunun artik.

Araba da olmayi versin! diyen cok bilmisleri duyar gibiyim.
Hayir arkadaslar arabasiz ise gitme sansiniz yok!
Cunku burada New York haric hic bir sehirde dogru duzgun toplu tasima sistemi yok!
Yani mecbursunuz arabaya.

Pek cok arkadasim yillardir tatile cikamadiklarini soyluyorlar.
Hasta olmak gibi bir sansimiz hic birimizin yok!

Cunku bu ulkede gercek bir saglik, sosyal guvenlik sistemi yok!

Ben sahsim adina pek fena sayilmayacak bir hayat yasiyorum diyebilirim.
Ama nasil?
17 yasindan itibaren deli gibi ders calisarak
 Oyle boyle degil, gencligimin en guzel yillarinda afedersiniz totom sandalyeye yapisti.
Herkes yan gelip yatarken, ben derslere ek olarak staj, proje, is kovaladim.
Haliyle suanda aranilan bir meslege sahip, ihtiyac duyulan biri olmanin rahatligini yasiyorum.
Krizin en yaman gunlerinde is bulmanin keyfini yasadim.
Tabi kriz olmasa hemen bulurdum.
Kriz oldugu icin  3 ay sonra buldum.

Yinede ben bile doktora giderken gercekten ihtiyacim var mi diye epey dusunuyorum. 
  Disciye bayadir gitmiyorum. Zaten korkuyorum acikcasi. Hem sandalyesinden hemde odeyecegim hesaptan :)

Disaridan bakildiginda hayatimiz cok rahat cok guzel gozukuyor sanirim ama isin ic yuzu hic oyle degil.
Turkiye'ye her geldigimde yada Turkiye'den misafirim her geldiginde bir insanlarda bir kaziklama istegi goruyorum. Uzuluyorum tabi, bu kisilerden soguyorum.
Kendilerince bu para bizim icin hic bir anlam ifade etmiyor diye dusunerek,  yaptiklari fenaligi akla uygun hale getirmeye calisiyorlar.
Saniyorlar ki, bu para bizi etkilemeyecek. 
Hayir arkadaslar, $5-$10'da bizim icin onemli bir para.
Cunku pek cogumuz icin o para cok zor kazaniliyor. 

Tum bunlara ragmen niye mi burada yasiyoruz?
Onunda sebepleri var, bir gun onlari da yazacagim.

Tabiki bunlarin hepsi benim kisisel deneyim ve gozlemlerim, eklemek isteyen, katilmayan varsa o gorusleri de bilmek isterim. 
 Yorumlar kismina yazarsaniz memnun olurum.

Monday, March 31, 2014

Eos lipbalmlar~

@ 3:19 PM 2 comments
Egri oturalim dogru konusalim.
Eos lip balm'larla yildizim hic barismadi. 

Ambalajini cok begensem de, benim dudaklarimi istedigim sekilde hic bir zaman nemlendiremedi.

Peki ne oldu da bir degil, iki degil tam 4 tane birden aldim?
Bir tane de evde vardi etti sana be$.

Cevap cok basit
Sam's'den 4'lu pakette aldim. Tanesi vergiler dahil $4,5 aldim.
En kotu ihtimal ese dosta veririm diye teselli buldum.
Gelelim hangisinin nasil olduguna 

Mavi olan naneli ve bana gore en iyi nemlendiren o. 
Blistex'e benziyor. Favori lip balm'ima benzedigi icin zaten kazanan kafadan o gibi bir sey.

Yesil hanimelili-balli ve en naif en hafif kokulu olan. Nemlilik hissi 15-20 dakika icinde gecse de en  kendine ozgu, hos kokulu olan bu diyebilirim. 

Pembesi cilekli, hatta baya agir bir cilek kokusu. Benim burnum cok iyi koku almamasina ragmen cilek kokusunda bogulmak uzreydim.

Kirmizi 2. en sevdigim ve evde de bir tane daha var.
Yaz meyvalari aromali, adi gibi tam yaza uygun
Suan elimde de 1 tane oldugu icin tahminim bunu anneme veririm. O da kime isterse ona verir. Isterse kendisi kullanir. 

Eos lip balmlarin genel anlamda en sevdigim tarafi petrolium ve paraben icermemesi, %95 organik olmasi sanirim. Bu devirde bu kadar dogal olan urun bulmak zor. 

Nemlendirmesi acisindan en iyisi olmasa da organik olmasi acisindan sanirim piyasadaki en iyi lipbalm

Ahhh! Bir de ambalaji var tabi beni benden alan kalbimi calan. 
Neyse o konuya hic girmeyelim






















Saturday, March 29, 2014

Lincoln Park, hayvanat bahcesi ve yaza ozlem~

@ 1:44 PM 0 comments
Neredeyse Nisan geldi ve biz hala donuyoruz. 
Cok sukur kar yagmiyor artik. 
Yagsa da gece yagiyor ve oglene kadar eriyor.
Gunduz genellikle yagmur yagiyor.
Cok karli bir ki$tan, yagisli, bereketli bir bahara gecis yaptik diyebilirim sanirim.
Kara kI$In son demlerini yasarken hayvanat bahcesine gittik.
Kardan yilmis zavalli kaplan
Deli divane kafesinde donup duruyordu zavalli


Kutup ayilari gecen ki$in en mutlu hayvaniydi sanirim.
Kendini memleketinde hissetmistir canim benim.
Biz gezerken de ayni boyle yagiyordu.
Kocaman kocaman parcalar halinde
Zavalli develer ve bahtsiz ben
Colde kutup ayisi gormesemde, kutupta col devesi gordum.
Ayni hesaba geldi :P
ayy soguk soguktan espri anlayisimda bozuldu ayol!
Bildiginiz gibi hayvanat bahcesi parkin bir parcasi, hayvanciklari gormemiz bitince parkta dolasmaya devam ettik.
Parkta kayak yapan bir amca vardi.
Biraz tuhaf geldi bana ama o mutluysa sorun yok.
Adam da hakli kayak ekipmani dedigin sey, essek yuku ile para verip aldigin ve senede iki kere kullandigin bir olu yatirim.
Ben mesela benimkini sadece 1 kere kullandim aldigimdan beri. Yazik gunah verilen paraya.
Karli hafta sonlarinda parkta takilinca en azindan biraz daha tadini cikarmis oluyor.
Bu yolun goruntusunu yaz-kis seviyorum
Cok fotografik bir hali var.
Asiklar yolu gibi
Park ve gokdelen kontrastini seviyorum.
Kari da seviyorum ama yaz gelsin artik. 
Cok yoruldum kistan ve cok ozledim yazi.

Follow me~

 

KaLinka Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review