Sunday, June 2, 2013

Eahh yeter be! olaylari~

@ 1:34 AM 0 comments
Son 2-3 gundur dogru duzgun bir uyku uyuyamiyorum. Gozumu Twitter, Instigram, Facebook ve pek cok haber kaynaklarindan ayiramiyorum. Bu ulkeye geldigimden beri belki de ilk defa "$imdi Istanbulda olmak vardi" dedim. Belki Turkiye'de olsam protestolara katilsam daha az yorulurdum. Boyle tarihi bir ani kacirdigim duygusundan ve en azindan endi$eden kurtulmu$ olurdum.

Bu arada bunlari du$unen biri olarak her olaya atlayan bir protesto sever oldugunun du$unulmesini istemem. Aksine ki$isel ve politik pek cok ve benim icin gecerli gerekcelerle cumhuriyet mitinglerine bile katilmadim. Mavi Marmara gemisine Israil askerlerinin saldirilara karsi yapilan mitinglere de katilmadim. Her zaman durun bakalim, i$in asli neymi$, kamera goruntusu, fotograf vs. kanitlar varmiymi$, amaclari neymi$ gemi ne derece yasalmi$, ne ta$iyormu$, vs. sorularini sordum. Yetmedi, Filistinli arkada$larimla konu$tum. Kendimce bir ara$tirma yaptim. Bu sorulari kar$i tarafi hakli cikarmak icin degil. Gercekten sorulmasi gerektigine inandigim icin sordum. Bana gore bu olayi ihtiyatli yakla$mak, olaylari sakin kafayla degerlendirmekti.
Benim bu hallerim zaman zaman tepkiyle, ofkeyle, nefret soylemleriyle yanit buldu. Tabiki bu durumda dahil oldugum etnisite, kulturel kimlik ve sosyal sinifinda etkisi oldu.
Ben yine de gaza gelmemeyi tercih ettim. Zira olaylar unutulunca ayni insanlara selam vermeye, onlarla ali$-veri$ yapmaya devam ediyordum. Her $ey ayni olmasada bir $ekilde oluyordu.

Boyle bir yapiya sahip olamama ragmen, ben bile gezi parki protestocularina yapilan polis mudahelesini ihtiyatla kar$ilayamiyorum. Durun bakalim diyemiyorum.
Ki zaten  tipki Gulse Birsel' in burada yazdigi gibi bu i$ coktan park olayindan gecti. Hukumetin ne bekledigini anlayamiyorum.
Insanlarin ya$am tarzlarina surekli ve sistematik olarak yapilan mudaheleye nasil bir tepki bekliyorlardi?
Daha 1 hafta once maca giden cocuklara biber gazli mudahele edildi. Hatay'da onlarca insan can verdi. Dogru durust bir cenaze, bir yas bile ilan edilmedi. Bunlar ilk aklima gelenler, daha neler neler, ne anti-demokratik uygulamalar var. Bu olanlar, bastirilmi$liklar elbet bir yerden patlak verecekti. Gezi Parki bardagi ta$iran son damla oldu.

Ya$anan huzursuzluklardan dolayi uzgunum ama insanlarin tepki vermesine seviniyorum. Belki biraz fazla karamsardim ama bunu Turk halkindan hic beklemezdim. Uyu$mu$, umursamaz bir halk olduk diyordum. Gosterdikleri sabirli tavri boyle algilami$tim. Yanli$ anlami$im. Olsun, yanildigim icin cok mutluyum. Mumkunse hep yanilayim. Seve ozur dilerim. Hic gocunmam. Onlar yeterki demokrasi icin dirensin.

Demokrasi demi$ken en son Ba$bakan demokrasinin aranacagi yer sandiktir dedi. Dogrudur ama protesto hakki demokrasinin ayrilmaz parcasidir. (Bu da oyle icimde kalmi$ti, yazayim istedim)

Gezi parkinin polisler mudahele etmeden onceki hali.

gezi parki

Unutmamaliyiz, bu noktaya gelinmesindeki bir sebepte polisin orantisiz guc kullanmasi.

Fotografi Facebook'tan aldim. Facebook demi$ken, tum sosyal payla$im aglarimdan pek cok ki$iyi sildim. Sadece blogger yada instigramer'lar degil, eski arkada$larda dahil olmak uzere pek cok ki$i. Suriye'de, Misir'da, Libya'da ya$ananlara gosterdigi hassasiyeti kendi ulkesi icin gostermeyenlerle i$im olmaz. Iyi oldu, temizlik oldu. 

Bir de Robby'le birlikte BBC ve United Nations'a dogrulugu teyid edilmi$ fotograf ve vidyolari aciklamalariyla birlikte gonderdik. Sabah Italyan televizyonlarindan birinde cali$an arkada$i varmi$ onu ariyacagini soyledi. En azindan ilgili ki$ileri bulmamiza yardim eder. Bu konuda uluslararasi medya destegi cok onemli, zira ulusal medyadan hic bir destek yok. Hatta yalan yanli$ haberlerle insanlari zan altinda biraktigi a$ikar.
Ba$bakanin, hukumet mensuplarininda haberleri televizyondan takip ettiklerini du$unuyorum. O yuzden boyle davrandiklarina inanmak istiyorum. Umuyorum yanli$ bilgilendirildikleri icin boyle davraniyorlardir. (Saflik duzeyinde iyi niyetli oldugumu soylerseniz alinmam)

Aklimdakiler ve yazilmasi gerekenler belki bundan cok daha fazlasiydi ama bugunluk bu kadar olsun.
Zaten pek cok anlik fikrimi yada katildigim goru$leri re-tweet ederek twitter'dan payla$iyorum. (burada) Bazi $eyleri o yuzden yazmadim, kendimi tekrar etmemek adina.

Daha sonra belki eklemelerle yada ayni konuda ba$ka yazilarla donerim. Bu aralar makyaj, yemek, giyim ku$am, gunluk hayat yazilari yazmayi yazsamda yayinlamayi du$unmuyorum. Eylemdekilere ihanet ediyormu$um gibi geliyor. Her $ey durulsun, tek derdimiz tiri viri $eyler olsun o zaman yazarim. $imdi degil.

Hakkimizda hayirlisi olsun. 


Friday, May 31, 2013

Orly Fancy Fuchsia~

@ 12:47 AM 0 comments
KI$In icimden oje surmek hic gelmiyor. Hatta giyinmekte gelmiyor. Cok gerekli olmadikca, onemli bir yemek yada bir gorusme vs. olmadikca hemen hemen hep ayni $eyleri yikayip yikayip giyiyorum.
Bir nevi kI$ uykusu hali...
Adeta icimdeki moda anlayi$imi kI$ uykusuna yatiriyorum :)

Bu sene havalarin gec isinmasi nedeniyle moda anlayi$im da gec uyandi. Oje surmeye gec ba$ladim.
Bir dondum pir dondum olsun istedigimden acili$i neonlarla yapayim istedim.
orly fancy fuchsia
Pek cok neon oje gibi bu da kurudugunda yari-mat oluyor.
Matligini koruyabilmesi icin top coat'suz kullanmak gerekiyor ama ben uzerine top coatla kullandim.
Hafif parlak ve hayli kalici oldu, iyide oldu.
orly fancy fuchsia
Almadan once internette swatchlarina baktigimda, hemen her swatch'un bir birinden farkli oldugunu farkettim. Bu  bana cok ilginc geldi.
O an anlayamami$tim ama surunce farkettimki farkli I$Iklar altinda farkli gozukuyor.
orly fancy fuchsia
Gun i$iginda hafif mor alt tonlu gozukurken, evde cektigim resimlerde daha ziyade turuncumsu gozukuyordu.
orly fancy fuchsia
Gune$ allerjim nedeniyle her yaz ba$inda oldugu gibi bu yaz ba$inda da solaryuma gitmeye ba$ladim. Son bir haftada 3 kez 10 dakikaligina solaryuma gittigimi goz onunde bulunduracak olursak bu kadar bronzluk cok fazla, elleri oldugundan daha bronz gosteriyor diyebiliriz. Kaldiki ojeler cikinca ellerimde eski haline dondu.
orly fancy fuchsia
Yapisi gayet guzel, surumu kolay, dalgalanma falan yapmadi.
2 katta rengini tam olarak istedigim opakligi elde ettim.
Hic bir soyulma olmaksizin 2-3 gun varligini korudu.
 Ki bula$ik makinesi olmayan, ve ellerini cok SIK yikayan biri oldugum icin benim tirnaklarima oje dayanmaz. Sabah sursem aksam 1-2 parmak kesin fire verir.
Orly fancy fucsia

Orly'nin 2011 bahar sezonu icin cikardigi Precious koleksiyonundan oldugu icin Turkiyede bulunamayabilir ama kesinlikle ebay'de var ve $7-8 civari oldugunu du$unecek olursak, almaya degecek bir oje.


Tuesday, May 28, 2013

Betsey Johnson Too Too Pretty~

@ 10:02 PM 0 comments
Hic bir zaman cok buyuk bir parfum koleksiyonum olmadi. Zaten hic bir zaman buyuk bir parfum meraklisida olmadim. Ben daha ziyade bir koku alip bitinceye kadar onu kullananlardan oldum. Ve bu koku her zaman benim aldigim, yada sectigim bir koku olmasa da olur. Mesela diyelim annem bir kokuyu kullanmiyor, hap$irtmadigi, burnumu ka$Indirmadigi surece o benim parfumumdur. Hatta en son Robby'le bile ayni $ey oldu. DKNY'in parfumunu begenmiyorum. Aldim, ama artik ho$uma gitmiyor demi$ti. Ben kullanmaya ba$ladim. Yazik israf olmasin :)

Ulta uyeligimiz nedeniyle Ulta her ay dergi gonderiyor. Derginin bazi sayfalari arasinda  koku ornegi kagitlari oluyor. Iste o ornekler beni nasil etkiliyor anlatamam. En son Marc Jacobs'in parfumunu de o $ekilde begenmi$tim. Bu sefer bunu da boyle begendim.  
betsey johnson too too pretty
Kokulari tarif etmek benim icin cok zor ama en basit haliyle $ekerli bir meyva kokusu diyebilirim.  Oldukca agir bir koku. $imdi yazda geldi. Terledikce kokular saca saca dolanirim. :)

Kesinlikle cok farkli yada kendine ozgu bir koku degil. Hatta hic bu $eylere ilgisi olmayan ben bile  Marc Jacobs'dan Oh, Lola'ya cok benzettim ama kesinlikle ayni degil, kaliciliklari falanda farkli zaten. Cok azda olsa bir takim farkliliklar var ve o farkliliklar bu kokuyu benim icin ozel ve guzel yapti. 
Sevmemde diger etkili olan faktorlerse;
her $eyden evvel eau de parfum
Cok cok kalici
Ambalaji da pek eglenceli :)
Seti ile birlikte alabilmek icin normal parfum fiyatindan sadece $5 fazla odedim
Roll-on'unu cantamda tasimak ve banyodan sonra losyonunu surmek cok ho$uma gidiyor. Zaten losyonunda parfumu kaliciligini arttirdigina inanmaya ba$ladim.
Allerji yapmadi. 
Migrenimi azdirmadi. 

Daha ne isterim bir parfumden, bu kadari yeterde artar bile :)

Bittikce alir miyim bilmiyorum ama bitine kadar severek kullanacagimdan eminim. 


Bu anlatimdan neye benzedigine dair hic bir fikir edinememi$ olabilirsiniz ama en azindan rastlarsaniz aklinizda bulunsun, deneyin.

Aksan meselesi~

@ 8:56 PM 0 comments
Untitled
fotografin konuyla alakasi yok. gecen sonbahar millenium park'tan

Gecenlerde her zamanki gibi youtube'dan Turk kizlarin yaptiklari Ingilizce ve cogunlukla Turkce makyaj vidyolarini izledim.
Hemen hemen hepsi ho$uma gitti. Bence cok guzel gayet anla$ilir anlatiyorlar. Goruntu kalitesi falanda hic fena degil. Seviyorum onlari :)
Bir $eyler izledikten sonra yorumlari merak ettim. Aslinda normalde cok nadir aklima gelir yorum birakmak, genellikle begendiysem begene basip kacan, kacak izleyicilerdenim.

Neyse, bazi yorumlar beni biraz $a$irtti. Gerci sonradanda kendi kendime dedim niye $a$iriyorum ki, ben bunlarla yillardir kar$ila$iyorum.
Olay $Oyle: Vidyolardan birinde kiz bir $eyin Turkcesini bilmiyor, bilmiyorum bunun adini diyor (ki o $eyin Turkce bir adi yok. Dahasi o urunden bir Amerikaliyada bahsetseniz hic bir $ey anlamaz, cunku o urun sadece ingiltere'de kullaniliyor. Cok ilgili oldugum bir konu oldugu icin cok iyi biliyorum. Bahsi gecen urunden Ingiltere di$inda hic bir yerde rastlamadim.) Neyse, kiz Ingilizcesini soyluyor. Bazi ele$tiriler gelmi$. Mesela; vidyoyu yapmadan once bakabilirdin anlamina demi$ bazilari (-dogru, bakabilirdi ama baksada bulamazdi, yada tuhaf bir ceviri olacagindan kimse neden bahsettigini anlamayacakti). Ben bu yorumlari normal buldum, cunku yorumu yazanda muhtemelen ne oldugunu bilmiyor, ve sonrasinda aciklayincada anlamadi. Gel gelelim oyle yorumlar vardi ki, makyajdan yada urunden cok kizin aksanini, telefuzunu yerden yere vuran. Ben zaten o noktaya takildim.
Bu yaziyi o vidyolarin ozelinde yada bahsi gecen ki$ileri savunmak, yada birilerilerini kotulemek icin yazmiyorum. Sadece orada okuduklarim bana kendi hayatimdan bazi deneyimleri hatirlatti. Bu konudan  bahsetmeme vesile oldu.

Bu ulkeye geldikten 2-3 sene sonra Turkiye'ye her tatile gittigimde "eee sen artik aksansiz konu$uyorsundur" laflariyla karsila$tim. Yada aksanli konu$tugum farkedilince "aaa sen hala aksanli mi konu$uyorsun?". ben tabi "hala derken?" modunda kala kaldim :S

Insanlarin aksanla ne alip veremedigi var hic anlamiyorum. Ustelik bu buyuk olcude anadilinin hangi dil olduguyla ili$kili bir durum. Ingilizceye daha yakin, ayni dil ailesinden gelen dilleri konu$anlar dogal olarak hem daha kolay ogreniyorlar hemde daha hafif bir aksanla konu$uyorlar. Digerleri de tabiri caizse nal topluyorlar.

Bence Turkler bu konuda ortada bir noktadalar. Ne Ruslar yada Cinliler kadar agir ne de bir Alman, yada Norvecli kadar hafif ( az olan aksana daha iyi ornek bulabilirdim ama $uan aklima gelmedi). Bireysel farkliliklara deginmiyorum bile, cunku o daha da derin bir mevzu. Ne zaman, kimden, kimlerle, en cok nerede geli$tirdigin ve ne kadar uzerinde cali$tigin, vs. sorulari devreye giriyor. Olayi karma$ikla$tiranda bu zaten.

Bir de $u var; hangi aksani yada hangi diyalekti konu$ucaz? 

Zira Ingilizcede o kadar cok diyalekt farkliliklari varki, hadi farkli ulkelerden gectim sadece Amerika'da bile onlarcasi var.

Kaldiki dil taklitle ogrenilen bir $ey. Amerika'da insan neyi taklit edecegini gercekten $a$iriyor. Bu durumu Amerika'lilarla yakin arkada$ oluncaya kadar bilmiyordum. Bazi Amerikalilar bazi bolgelerin konu$malarinin tamamini takip edemediklerini soyluyorlar ve bu bolgelerin sayisi oldukca fazla.
Haliyle boyle bir ortamda bir yabanci olarak insan kendine gore bir yol tutturup gidiyor.

Fakat gozlemledigim kadariyla, sanirim Londra'da konu$ulan Ingiliz aksanini taklit etmek daha kolay cunku daha standart, daha  net kurallar var ve bu durum taklit edilmeyi kolayla$tiriyor.
Ben bunu Ingiliz bir arkada$imla tatile cikinca farkettim. Daha dogrusu o farketti. "Bazi $eyleri ayni benim gibi soyluyorsun, neredeyse yabanci oldugunu bile unuttugum anlar oluyor" dedi bana. Ho$uma gitti tabiki. Ama Robby'e konu$mam hakkindaki du$uncelerini sordugumda, hic rahatsiz olmadigini, anla$ilir buldugunu, yine de aksanimin tum agirligiyla var oldugunu soyledi. Kendisi standart Amerikan Ingilizcesi denilen Midwest aksaniyla konu$uyor. Ornegini gormek isterseniz, CNN'in haber sunucularini dinleyin.

Peki aksanli konu$mak hayatimizi ne kadar etkiler?

Aksanin agirligina ve konu$urken dil bilgisi kurallarina ne kadar uydugunuza ve nerede konu$acaginiza gore degi$ir. Mesela ilkokul yada anaokulu ogretmeni olmak istiyorsaniz, aksan uzerine muhakkak ozel bir cali$ma yapmaniz gerekir. Ama doktor, muhendis, yada bankaci falan olucaksaniz, iyi ve temiz ingilizce konu$maniz yeterli (tamamen ki$isel deneyim ve goru$um).

Her $eye ragmen insanlarin incitmek istediginde ilk odaklandiklari noktalardan biri dil oluyor diyebilirim. Zira buraya geleli 10 yil kadar oldu. Universiteyi burada ve en iyi okullardan birinde okudum, iyi bir yerde cali$iyorum, yabanciyla evliyim, yani daha n'apiyim? hala sen konu$mayi bilmiyorsun, sen ne diyorsun ben anlamiyorum diyebiliyorlar. Tabiki burada amac sadece incitmek a$$agilamak. O beni anlamiyor (!) belki ama ben onu anliyorum. Bir yabanciyi kendinden daha ust duzeyde gormek incitici ve kabul edilmesi zor olsa gerek. Yine de haklarini yemiyim. Boyle $eyleri Amerikalilar cok nadir yapiyor. Bu aslinda daha ziyade yabancilarin bir birlerini a$$agilama yolu diyebiliriz.

Sanirim olaya bu zaten, rekabet cok olunca insanlar one gecmek icin bir birini yiyor. Tabiki karisindakinin sinirlerini yiprattiginda onune gecebiliyorsun, yada bazilari oyle oldugunu du$unuyor. $ahsen benim hic bir zaman ne bunlarla ugra$acak vaktim ne de enerjim oldu. Bu tipler genellikle beni sindiriyorlar. Kabuguma cekilip, kendime donuyorum. Bilmiyorum, belkide daha iyi oluyor. Sindirilmi$lik duygusuyla kendi i$ime bakiyorum.

Anlattiklarim tamamen ki$isel deneyimlere dayali, ki zaten bu konu kesin dogru yada yanli$ vardir diyemiyoruz. Eklemek istediginiz, itiraz ettiginiz, soylemek istedginiz herhangi bir $ey varsa bilmek isterim.


Saturday, May 25, 2013

Skin79 Intese Classic Balm~

@ 1:50 AM 0 comments
Skin79 bb kremler arasinda yuksek kapaticilik ve sebum kontolu ile akne olu$umunu engelleyeni ararken buldum intense classic balm'i. 

skin79 bb creamGercekten sadece skin79 bb kremlerden degil, simdiye kadar kullandigim butun bb kremlerden cok daha kapatici. Gonul rahatligiyla iyi bir fondoten kapaticiliginda oldugunu soyleyebilirim.
Bu kremi kullanmaya ba$ladigimdan beri hayatimdan fondoteni, pudrayi tamamen cikardim. 

Onemli bir yemege, toplantiya, vs. giderken bile fondoten kullanmiyorum. Gerek olmuyor.

Ve acikcasi hic oyle purusuz bir cilde falan sahip degilim. Herkes gibi benimde sivilce izlerim, donemsel sivilcelerim, gune$ lekelerim, renk e$itsizliklerim, vs. uzar gider bu liste... Dedigim gibi yuzumde hepicigi var yani ama hepicigini birden kapatiyor. 

Sivilce olu$umunu ne derece engelledigi tarti$ilir ama kesinlikle arttirmiyor. 
Ki ben zaten yuzume ne yaparsam yapayim, Biotin ve B vitamini kullanmadigim muddetce sivilce olu$umunun onune gecemiyorum.

Her ne kadar cok gune$li gunlerde makyajimin uzerine Neutrogena'nin spf 100 sprey gune$ kremi SIKsamda, nispeten bulutlu gunlerde spf 35 gune$ koruma faktorunun olmasi sayesinde spreysizde kullandigim oluyor.

Neredeyse kokusuz yada cok hafif bir kokusu var ama ne kokusu oldugunu anlayamadim. Sanirim krem kokusu diyebilirim. Surdukten sonra zaten o kokuyu almak mumkun degil. Ben ozellikle kapagini acip kokladigim icin farkedebildim.

Nemlendirme iddiasinda ama bu iddiasini gercekle$tirdigini pek goremedim. Yuzumun kuru olan yerleri hala ayni kurulukta, pek bir fark yok. Sadece Etude House'dan daha iyi nemlendiriyor ama dedigim gibi cok iyi yada istedigim duzeyde degil.

Gelelim kusuruna;
Belki de tek kusuru ama  maalesef oldukca onemli.
Her $eyden evvel fazla gri.
 $imdi tecrubeli bb krem kullanicilari diyebilir ki ne var bunda hepsi oyle. 
Ben Etude House Cotton Fit'i gordukten sonra bb krem dunyasinin bu sorunu hallettigini du$unmeye ba$lami$tim.
Neyseki, o grilik surdukten 5-10 dakika sonra geciyor. Cilde nispeten uyum sagliyor.
Ama onun di$inda da rengi cok koyu. 
Birakin beyaz tenli bir insani, kumral bir insan icin bile koyu. Ancak bugday tenliye olabilir, o da olursa...

Fakat tum bunlar benim icin bile a$ilamaz bir sorun olmadi. Neticede eskiden kapaticiyi 1-2 ton koyu kullanip, daha dogal ve iyi kapaticiliga ula$mayi hedefliyordum. Buna da  ayni kapatici mantigiyla baktim. Ilk kata bu bb kremi surup uzerine bir katta Etude House Cotton Fit surerek hallettim. Hem bu sayede Etude House'in olu$turdugu pudra adaciklari problemini de cozmu$ oldum. 

Uzun zamandir kullaniyorum. Yuzumde uzun sure kaldigi, ust uste defalarca tazeledigim gunlerde oldu, SIcaklarda deli gibi teredigim gunlerde, hic ka$indirmadi, hic kizartmadi. Herhangi bir allerjiye sebep olmadi. 

 Fiyat-kalite dengesinde orta halli bir noktada. Ne cok ucuz ne cok pahali.
 $oyle ki; 43 gr'lik bir urun $20 civari, bu benim icin gayet makul. 

Dolayisiyla gayet memnunum ve kapaticiligi yuksek, sebum kontrolu yapan bir bb kremin daha acik renklisini bulmadigim muddetce bittikce almaya devam edicem. 


Etude House Cotton Fit bb krem yazimi okumak isterseniz buraya, Maybelline'i okumak isterseniz buraya bakabilirsiniz. 

Follow me~

 

KaLinka Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review