Tuesday, December 17, 2013

Amerika vizesi~

@ 5:04 PM 0 comments
Untitled photo (Flickr Studio edit)
Bir yazi dizisine baslayip ilk haftadan geciktim ya, aferin bana!
 Son gunlerde pek guzel yagan kar ve karda yurume istegim, noel sezonu nedeniyle sIKLasan arkadas toplantilari vs. nedeniyle bol bol sosyallesme ve icimdeki okuma askinin depresip, evde oldugum saatleri okuyarak gecirmemden oldu bu gecikme ama harika fotograflar cektim. En kisa zamanda yazilari gelicek.

Neyse, efendim bugunku konumuzun Serap Savur arkadasimin son yazimin altina yorum birakmasiyla, Amerika vizesi olmasina karar verdim. Yani demem o ki, ozellikle bu konuda merak ettiklerinizi dile getirin, bende ona gore bir rota belirleyeyim. Zira konu Amerika olunca bende hatira cok. Nereden baslasam bilemedigimden oylece yaziyorum ama birilerine faydasi olan bir sey yazabilmek daha hos bir duygu.

Kabul etmeliyim ki, Amerika vizesi, alinmasi en zor vizelerden bir tanesi ama imkansiz degil. Kendi icinde bir matematigi olan, sirasinda sebepsiz yere reddildiginizi dusunuyorsaniz itiraz edebileceginiz, nispeten adil sartlar altinda degertlendirildiginiz bir vize.

Benim pasaportumda turist, yatirimci, ogrenci gibi farkli sebeplerle alinmis 5 tane Amerika vizesi var. En cok ilkinde zorlandim. Sonrakiler nispeten kolay oldu. Yatirimci vizesini neden verdiklerini hala kendim bile bilmiyorum :) Bu hadise hala benim icin bir muamma :)

Ne diyordum, ha adil bir vize.
Amerikan hukumeti sizi vize gorusmesine cagirdiginda sizden tek bir seyi kanitlamanizi istiyor yasalara uyacaginizi

Nedir yasalara uymak?
Sizin ulkenize zamaninda geri doneceginizi, kacak calismayacaginizi, ve Amerika'da kaldiginiz surece suc islememenizdir.
 onlarca vize kagitlari, bankada para gosterme vs. bunun icin.
Ben 11 Eylul'den sonra Amerika'ya gelisimde vizede sorun yasamamin sebebi de buydu. O zamanlar kanitlamamiz daha zordu. Simdi isler nispeten daha kolay.

Amerikan konsoloslugunun sizden istedigi belgerler haricinde benim sahsi gozlemim ve deneyimim sonucu etkili oldugunu dusundugum faktorler:

1)Bankada yuklu bir miktar paraniz olmasi
2)Turkiye'de tasinmaz mal varliginizin (ev, arazi, vs) olmasi
3)Ogrenci vizesi disindaki bir vize alacaksaniz, bir isinizin olmasi ve dondugunuzde isinize devam edeceginizi kanitlamaniz. (maas dekontu, is yerinizden alacaginiz bir kagit gibi seyler mesela)
4)Ogrenci vizesi alicaksaniz, kagitlarinizi (I-20 kagidini) bagimsiz dil kurslari yerine College yada en azindan Community College'larin dil kursundan yapmaniz (diger turlu de olur ama boylesi daha garantili)
5)Pasaportunuzda Avrupa vizesi ve giris-cikis olmasi
6)Erkekseniz askere gitmemis olmaniz
7)Vize gorusmesine Istanbul'daki konsolosluk yerine, Ankara'daki elcilige gitmeniz. (etkili degil diyor bazilari, mantiken etkili olmamasi gerektigine de katiliyorum ama ben etkili oldugunu dusunuyorum)

Tum bunlari dogru yapip yinede alamayabilirsiniz. Bunun da farkli sebepleri olabilir. Mesela pasaportunuzda Turki cumhuriyetlere giris-cikis varsa, Ortadogunun bazi ulkelerine gitmis olmak, Ingiltere ve Israil vize basvurularina 2 tane red cevabi almis olmak, yada o ulkelerde kacak kalmak gibi sebepler ilk aklima gelenler.

Herhangi bir sebeple red cevabi alabilirsiniz, bu olagan bir durum. Kagitlarinizi yenileyip, hatalarinizi duzeltip, denemeye devam ederseniz en sonunda muaffak olabilirsiniz. Benim 8 kez red cevabi alip 9. da 10 yillik vize alan arkadasim bile var. Suan Florida'da da, geldikten sonra kacak kaldi, uluslararasi ehliyet alip o haliyle araba bile aldi. :)

Son olarak, buraya kadar yazdiklarimin hepsinin benim kisisel goruslerim oldugunu, farkli kisilerin farkli fikir ve tecrubeleri olabilecegini de belirtmek isterim. Yani bana gelipte soylediklerin dogru cikmadi demeyin. Ben vize veren gorevli degilim sonucta. Sadece pek cok kez vize almis biriyim o kadar.

Bu konuda soru ve gorusleriniz varsa bilmek isterim. Cevap verebilecegim bir soruysa her zaman yardimci olmak isterim. Cekinmeyin, sorun lutlen.













Monday, December 16, 2013

vitray sergisi~

@ 11:08 PM 0 comments
d6379581-c392-40c5-8f4a-9cca1ee5d08d
Hep soyluyorum ya, Chicago'nun en sevdigim taraflarindan biri ummadiginiz bir yerde ummadiginiz guzelliklerle karsilasabilmenizdir.

Gecen hafta Naivy Pier' e gittik. Pek cok eseri son derece basarili buldugum vitray sergisi vardi.
Gezip dolasirken blogumun sevgili okurlari ve tabiki kendim icin fotografladim.
9d7460c5-c68c-41c3-9844-b0e0b4df8334
Hepsi degilse de bazi resimler guzel cikti.
Untitled photo (Flickr Studio edit)
Ben yinede mumkun oldugunca tamamini paylasmaya calisacagim.
Untitled photo (Flickr Studio edit)Untitled photo (Flickr Studio edit)
2979c5db-a543-4241-85ce-2baaf2da9af205836b27-444b-4e3f-978d-9844f7fa522680f8ce20-8fce-43ac-b490-e7ec78bd2a10
f6e80878-4467-4b46-a792-a9ede1b5ead9bc532757-de0c-4108-9da1-758db072d6e5
096cff29-904f-41e7-9654-b56b1ad13937
d917fce3-d39d-423e-ace7-2ea3d30e6c1d
e23777b5-197f-416a-a8ee-6fbce5f96dc7
093d472c-7f2b-4d30-922a-6abec32869cc
Untitled photo (Flickr Studio edit)
fd7f104c-408a-4f5a-b66c-2d5f9897d877
Pek cok esere baktigimda Michelangelo'nun Sistine Chapel'inden cok fazla etkilendigi hissine kapilsamda begendim. Ozellikle icinde insan figuru olmayan manzaralar ev icin cok uygun bence. Bir gun uygun bir eve tasindigimda bende evime boyle bir sey istiyorum.



Pride and Prejudice {Gurur ve Onyargi}~

@ 1:31 AM 0 comments
Her izlediginizde ayri tat aldiginiz filmler, her okudugunuzda farkli bir tarafini kesfettiginiz kitaplar vardir ya, benim icin o kitap ve film Pride and Prejudice.
Tutuculugum burada bile belli oluyor. :)
Her halde 50 kere falan okumus ve bir o kadar da izlemisimdir. Hatta fan fiction'larinin bile tamamini okumusumdur diyebilirim.
Hayata ve iliskilere bakisimda cok onemli etkileri olmustur. Karakterlerle aramda baglar kurup, yasadigim deneyime gore kendimi onlardan benzettigim de olmustur. 

 Bu defa okudugumda bana askin onyargilarla ayni yerde olamayacagini anlatti.
Robby'le iliskimizin neden iyi gittigini ve bugune kadar hayatima girenlerin neden kalamadigini daha iyi anladim.
Sahip oldugumuz aska  ve bir birimizi bulmus olmamiza bir kez daha sukrettim.

Mr Darcy'nin askinin kalbini kazanabilmek ve hatasini telafi edebilmek icin cabalarini Robby'e
ve
Mr Darcy'nin gorgu kurallarini onemseyen hallerini de kendime benzettim.

Kitap bence Romantik donem edebiyat eserlerini en muhtesem orneklerinden. Sevmedigini soyleyenler, ya bildigin yontulmamis odundur yada okudugunu anlamamistir.

Bosuna klasiklesmemis. Gerek ana hikayesiyle gerek yan hikayelerle bugunun iliskilerini bile pek cok acidan aciklayabilen zamansiz bir hikaye. Karakterlerin her biri cok boyutlu bir anlatimla gercek insanlara donusturulmus. Oyle ki sanki o insanlar tarihin bir doneminde yasamislar gibi hissediyorum. Ki bu; bazi cok satanlar listelerinde SIKlikla rastlayabilecegimiz (bence cala kalem yazilmis) tarihi kurgu kitaplarda bile hissedemedigim bir duygudur.  

Yani sira, yazildigi donemin sartlari icerisinde kadinin toplumdski statusu, erkegin kadina verdigi deger, ve siradan Ingiliz halkinin yasantisina dairde cok sey ogreniyoruz. 

Onlarca sadelestirilmis versiyonu olsa da, kitabin Jane Austen'in yazdigi orjinal halini hic bir seye degismem. Ceviriler arasinda hangisi en basarili bilmiyorum ama Ingilizce biliyorsaniz, kesinlikle Ingilizcesini ve orjinalini okumanizi tavsiye ederim. Zira kesinlikle farkli bir enerji geciyor insana.
pride-and-prejudice2
Filmlerin en sevdigim versiyonu 2005'te  yapilan Keira Knightley'nin Elizabeth'i canlandirdigi
versiyonu. Tahmin edebileceginiz gibi bu durumda  Keira Knightley'e bayiliyor olmamin etkisi azimsanamayacak kadar buyuk. O kadar ki; hatunu baska bir role yakistiramaz oldum. 
Muzikler, manzaralar ve kiyafetler eh iste, daha iyi olabilirdi.  
Oyuncularin cok dogal ve inandirici oynamasi yinede filmi izletecek kadar guzel.

Bu sefer tek hatam kitabi okurken filmi izlemem oldu. 
Filmi izledikten sonra, aksam kitabi elime aldim ve o an kafamda film yavas cekimde oynamaya basladi. Basta hosuma gitse de sonradan sinir bozucu bir hal aldi. 
Bir daha ayni hatayi yapmamaya calisacagim. En azindan 1 hafta ara verip oyle okuyacagim kitabi.
keep-calm-and-find-mr-darcy-6
Bazilari "sakin ol ve Bay Darcy'i bul" deseler de bence siz sakin olun ve kendi Bay Darcy'nizi bulun :) 



Monday, December 9, 2013

Amerika'da hayat~

@ 5:19 PM 1 comments
e176a502-3472-424a-803f-aed9f95e5531
Fotograf Navy Pier'deki vitray sergisinden 

Bir sure once 20'li yaslarinin basindaki bir yakinimin Work and Travel'la Amerika'ya gelip, asgari ucretle bir otelde 3 ay calisip, hemen hemen tum birikimiyle bir akilli telefon aldiktan sonra, telefonunu referans gostererek (ben bunu aldiysam herseyi alirim mantigiyla sanirim. ki; telefon bu ulkedeki en ucuz 3-4 seyden biridir) donmezden bir kac gun once "Amerika' da hayat aslinda hic de zor degil" dedigini duydugumda cok sasirmistim. Sonra tanigim baska bir kac kisiye de sordum ve garip bir sekilde Amerika disa kapali bir ulke olmadigi halde, hala hakkinda insanlarin cok sey bilmedigini farkettim. Kisa donemli gelip kalanlarinda rahatlikla yaniltabilecek kadar iyi reklam yapan bir ulke oldugunu kendi gozlerimle gordum.

Eski blogumda Amerika'daki hayatimi anlattigim yazilar hep cok ilgiyle okunurdu. Simdide oyle olur mu bilmiyorum ama Amerika ve buradaki hayatla alakali bir yazi yazmayi, hatta belki yazi dizisi haline getirip okul, is, ev vs. den bahsetmeyi dusunuyorum.

Yazdiklarim hem benim icin bir terapi olucak -belki anlattikca zihnimde gerilere attigim hatiralari cikarip temizler yerine koyarim diye dusunuyorum- hemde buraya geleceklere belki bir faydasi olucak.
Once yakinimin fikrini soruya cevirerek baslamak isterim

Amerika'da hayat cok zor degil mi? 

Cevabi biliyorsunuzdur aslinda ama ben yine de soyleyeyim. 

ZOR!!!cok zor!!! 

Hemde o kadar ki, her sarttan gelen insan icin zor. 

Cebinizde paraniz olsa ayri zor, olmasa ayri zor. 
Genc olsaniz ayri, yasli olsaniz ayri zor. 
Evli olsaniz ayri, bekar olsaniz ayri zor.
Okuyana, calisana, calismayana herkese ayri zor.

Bu ulke herkesi farkli sekillerde sinayan ve sinarken ogreten, ogrenmeyince tekrar tekrar ayni seylerle sinayan sert bir ogretmen gibi. 

Bu kadar sinavdan neyi kazanacagiz diye sorabilirsiniz. Ben hala bazen soruyorum.
Sanirim, kendimizi kazaniyoruz yani bizi biz yapan degerleri kazaniyoruz. 

Baskada hic bir sey kazanmiyoruz aslinda. Mesela daha cok para kazanmiyoruz. Bu ulke zengin olmak icin gelinecek bir ulke degil zaten. Ben dunyanin neresinde olursam olayim en az suan kazandigim kadar para kazanacaktim ve suan sahip olduklarima sahip olacaktim. Cunku bunu isteyecek kadar vizyona ve calisma azmine sahiptim. 

iste tam bu nokta da kritik bir soru geliyor aklima:

Bu vizyon ve calisma azmini nasil kazandim?

Tabiki lisedeki sinifin ezik, tuhaf cocugu olarak boyle dogdugumu, tabiatimda super yetenekler oldugunu, olgunlugumla her daim goz doldurdugumu iddia etmeyecegim. Bunu hem kendim icin hemde suan baska bir sinifta eziklenen cocugun bu satirlari okuma ihtimali nedeniyle yapmayacagim. 

Amerika'da gecen 10 yilda canim cikti. Coook cok zor gunler gecirdim. Erken yasta cok tecrube edindim. Hatalar yaptim, bedellerini de fazlasiyla odedim. Zaman zaman basarisiz oldugum, umudumu kaybettigim anlarda cok oldu. Ama sonunda ben BEN oldum. 

Tum bunlari burada degil memleketimde yasasaydim, kuskusuz ben simdiki ben olamazdim. Cunku hata yaptigimda elimi tutan biri olabilecegi gibi beni daha dibe iten ve dogru yaptigimda abartip egomu asiri yukselten yada basarimi assagilayarak moralimi bozan cok bilen (!) ve cok konusan teyzeler hep olacaklardi. Bu ulkede olmanin bana katkisi, bana mutlak ozgurluk ortamini saglamasidir. Yaptigim dogru ve yanlislarin sonuclarina tam manasiyla katlanmamin katkisi buyuktur. 

Onun disinda iyi okullarda okudum, bilgimi ve gorgumu okul disinda da surekli arttirmaya calistim (seyahat etmek, muzelere gitmek vs.) dogru insanlarla arkadaslik ettim, ve bu arkadasliklari gerektidigi kadar ve gerektigi duzeyde surdurdum. Daha sonra tum bunlardan detayli bir sekilde bahsedecegim. 

Okurken tum yazdiklarimin blogumdaki tum diger her sey gibi benim kisisel goruslerim, ve deneyimlerim oldugunu da unutmayin.

Olaylar arasindan butunluk kuramazsaniz, cekinmeyin sorun. Cunku unuttugum, eksik biraktigim bir sey olabilir. Yada sormak istediginiz, deginmemi istediginiz bir konu olursa ona da acigim. Ricalarinizi kirmayacagimdan emin olabilirsiniz.




















Saturday, December 7, 2013

La Mer skin care products~

@ 7:18 PM 0 comments
LamerBir urun hakkinda kotu seyler yazmak aslinda hic huyum degildir. Cunku bana yaramamis bile olsa baskasina yarayabilir diye dusunurum hep ama bu sefer ilk defa yazmaya karar verdim. Hatta bir kara liste yapacagim. Bu sayede almamam ve denememem gereken urunleri not almis olacagim.

Neyseki, hakkinda kotu deneyimlerimi yazdigim markalarin beni dava edebilecegi bir ulkede yasamiyorum. Rahat rahat kotuleyebilirim. :)

Efendim, ben uzun zamandir nemlendirici olarak Dermalogica'nin Active Moist'ini kullaniyorum, gayette memnunum. Ama iste seytan durtuyor, nefsim degisiklik istiyor, daha iyisini herkes hakeder diyor, ve yeni urunler denemekten kendimi alamiyorum.

Gecen gun Nordstromda gezerken LaMer standindaki kizin yogun ilgisine takildim. Kizin anlattigina gore, bu kremi bir muhendis agabeyimiz calisirken yuzunu gozunu yakinca, yaralarini tedavi etmek icin ciktigi yolda tam 13 yil uzerinde calistiktan sonra "muhtesem formul" u kesfetmis. Daha sonra farkli yogunluklarda farkli formlarda kremlerini uretip kendi markasini yaratmis, ve kozmetik sektorune atilmis.

Abimiz keske muhendis kalsaymis!
Bosuna demiyorum ben, herkes isini yapmali diye.

Parmaklarda isitilarak kullanilmasi gereken cok yogun orjinal kremi 1 kez denedim. Direk surulebilen nispeten civik formullu soft kremi 2 kere kullandim.

Toplamda 3 kez kullandim ve 3 ayri yerde 3 tane agrili sivilce cikti yuzumde.

Hadi ilki tesaduftu, 2. si 3. su ne?

Allah'tan tam boyunu almamistim. Sadece verilen deneme boylarini kullanmistim. Zira her bir kremi 200-250 dolar arasi.

Yani kizlar demem o ki, bu markayi gorurseniz denemeden almayin. Kulaga cok hos gelen "muhtesem formul" gibi laflarla pazarlasalarda o muhtesemlik sizi bozabilir.
Aman dikkat edin!

If you are not reading this blog and this post by coincidence, you know that I mostly talk about products I liked in this blog. Because I always believe that something didn't work for me may work for someone else. But first time ever I will write about my bad experiences about a product.

I have used Dermalogica Active Moist as a moistriser for a long time and I was so happy with it. Recently, when I run out of my last bottle I decided to try someting different.

When I went to Nordstrom very sweet sales lady in LaMer told real good things about their products, talked about their "magic formula" , how an engineer who burned his face with chemicals found this "magic formula", all in one, etc... and everything. It sound awasome and she gave me a testers.

I used it for 3 days and now I am hoping that an engineer who found this cream should have stayed as an engineer. He shouldn't start work on this field becuase it is definitely what he is NOT good on.

First of all, I didn't like to texture. Yes, I didn't like to texture of all of them. They are either too thick or too thin. But i both case it desn't feels like my face moist enough.

it is sooo expensive. $200-250 a bottle is waaay more expensive than most of of the moistrisers in the market.

Most impostantly, 3 days of using these moistrisers gave me 3 big hurting acne and they stayed on my face about 2 weeks.

So no more new products!
I will stick with active moist!










Follow me~

 

KaLinka Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review