Bir sonraki duragimiz Honduras'a bagli Roatan Orta Amerika'da Karayip denizine kiyisi olan bir minik adacik.
Indigimiz gibi her zaman oldugu gibi limandayiz.
Burada da araba kiralama, taksi tutup bir yerlere gitmek icin pusuya yatmis turcu amcalar var ama yalnizca fikir vermesi acisindan haritalarini fotografliyor ve ayriliyoruz.
Gemiden ayrilmadan once oyle uyarilar aldik ki; kararliyiz limandan fazla uzaklasmayacagiz.
Bu benim icin yeni bir konseptti acikcasi.
Turistlere (en azindan Amerikali turistlere) gemiden inmeden once, baslarina gelebilecek muhtemel durumlara karsi uyarilar yapiliyor. Roatan'da cok dikkatli olmamiz, disari ciktigimiz taktirde eger yalnizsak basimiza her turlu kotulugun gelebilecegi, kimseden yiyecek icecek hic bir sey almamiz, hic bir seyi koklamamiz vs. soylendi. Bu uyarilari bazi ulkelerde yaptiklarini ciddiye almamiz gerektigi de eklendi. Boylece Turkiye'ye gelen turistlerin neden disarida pek takilmadiklarini ve para harcamadiklarini anlamis oldum.
Disari cikmayinca, vaktimizi Cruise gemilerinin yolculari icin yaptiklari Mohagany Beach'te gecirdik.
Limandan teleferikle sahile gectik.
Daha sonrasinda yuruyecegimiz her yere kus bakisi goz attik.
Denizin icinde pufur pufur guneslenmek isteyenler icin yapilan tenteli deniz yataklarini gorduk.
Bir Roatan haritasi daha gorduk. Guvenli bir yer olsa nerede ne yapilirmis ogrendik.
Deniz bisikleti severim ama o kadar uzun sure karaya ayak basmayinca insan yurumek istiyor.
O yuzden es gectim.
Jamaican English dedikleri bu olsa gerek.
Gerek ama Roatan'da ne isi var?
Acikan ama gemiye donmek istemeyenler icin restorant da vardi.
Gerci bombostu ama olsun.
Dolastik dolastik sonunda sahile ulastik.
Tipki Avrupa plajlari gibi igne atsan yere dusmez tarzi bir plajdi.
Saniyorum cok yosunlu oldugu icin kum dokmusler.
Her halinden kul yapisi oldugu belliydi.
Insanlarin daha az oldugu kisimda, iskelenin uzerinde karsilastigim goruntude fikrimi pekistirdi.
Sahilde dolasip sarki soyleyen yerliler.
Gurultuculerdi ama eglendirdiler bizi.
Iskelede ben :)
Kuru kafali $alimla ada atmosferine nasilda uyumluyum.
Iskele kavrami Amerika'da pek yaygin olmadigi icin denize iskeleden girmeyi ozlemistim.
Iyi geldi.
Iskleleden girince deniz cok daha keyifliydi. Boyle bicir bicir yosunlar oynasmiyordu.
Datca'nin denizinde dibe bakinca nasil taslar baliklar falan goruruz ya, ayni oyleydi.
Geminin kalkmasina 1 saat kala denizden sonunda cikabildik ve biraz yuruduk.
Teleferikten gordugumuz seyleri yerden de gormus olduk.
Teleferigimize binip geri donduk.
Yesilliklere hayran olduk.
Kendi kuruyup giden ulkeme uzulmeden edemedim tabiki ama yapacak bir sey yok.
Agac dusmani bir ulkenin cocuguyum.
Gemideki her kara gunu gibi Roatan gunu de cok yogun gecti.
Kamaramiz Roatan icin sansli bir noktadaydi. Zira uzaklasirken biraz once yuzdugumuz kiyiyi pencereyi goruyordu.
Adadan ayrilirken her zaman oldugu gibi geminin en tepesine cikip son bir bakis attik.
Sonra yemek salonuna indik.
Tum gun gezdigimiz icin acikmistik.
Yemek salonunun penceresinden metruk bir gemi gordum.
Zoomlayip baktim.
Yarisi sulara gomulmus bile.
Bir gemi neden terkedilsin?
Cevabini bilmedigim sorular 181862543. olarak kaldi.
Gun batimina karsi aksam yemegimizi yerken muhtesem ada manzarasi esliginde tam yol Meksika'ya ilerledik.