Thursday, July 21, 2016

haftalik snapler #4

@ 9:27 AM 0 comments
Hayat fasist site yonetimine ragmen mutlu olabilmektir bazen.
Balkonlarin kapatilmasinin nedeni guvenlik ve tedbir amacli, her hangi bir suc teskil etmiyor fakat cok demokratik(!) ve gelismis (!) bir ulkede yasadigimiz icin bunu nezaketle degil komsularin bir birini ihbar etmesi yontemiyle halletmeyi tercih ediyor cok sevgili site yonetimimiz.
Ve cok sevgili (!) Amerikali komsularimiz sevmiyorsaniz gidin! kimse size burada zorla tutmuyor! demeyi, biraz daha medeni olmaya tercih ediyor.
Ya sev ya terketci hasta zihniyet beynimi uyusturuyor.
Ama hayat devam ediyor ve biz kapimizi kapatip tum fasizan uygulamalara ragmen mutlu olmaya calisiyoruz. Guzel bir kahvaltinin mutlulukla bir alakasi kesinlikle var.
Avrupa kupasi macinda tuttugum takimin kazanmasi
Boncugun lahmacun askinin :)
-girmiyoruz genclerin arasina, sevmisler bir birlerini-
Yada yuzen ordek yavrularini izlemeninde oyle.
Fakat darbenin asla alakasi yok.
Okudugum pek cok darbe analizinden, iyi olanlarindan biri.
Goruslerin tumune katilmiyorum ama okumaya deger oldugu gorusundeyim.
Ne diyordum, hayat devam ediyor. Onemli bir takim paketler geliyor. 
Aksam yuruyuselerine devam

Hava sicak diye makyaj yapmiyorum yada az yapiyorum.
Flitre de mi kullanmayayim yani?
Aksami sahilde ettik. Iyi de ettik :)

Balkonumuz fasistler tarafindan kapatildiysa, biz de parka gideriz. 
Parkta piknik yapariz. Onu da engelleyemezler ya!
Bu arada, tam bunu dusunmustuk ki, New York Times'in cok degerli (!) kose yazarlarindan biri insanlarin sokaga cikip pokemon go oynayarak yuruyus yapmalarini, piknik yapip pokemon savaslarina katilmalarinin, o arada kaynasip sohbet etmelerinin ne kadar yanlis, ne kadar guvenligi tehdit edici olduguna dair bir yazisini okudum. Sonra da bu insanlar neden obez? Neden acaba?
Guvenligi saglayamayacaklarsa state taxlerimiz nereye gidiyor?
Polisi niye gorevde tutuyoruz?
 Alti ustu piknik yapan insanlari korumak ne kadar zor olabilir?
aklimda deli sorular...

Tuesday, July 12, 2016

the reluctant groom {Debbie Macomber}~

@ 10:08 AM 0 comments
Son donemde daha az kitap okumaya basladim ve bu durumdan hic memnun degilim. Ne kadar cok isim olursa olsun bir araya SIKIStirabilmek istiyorum. Kindle'im varken oyle yapiyordum ama print kitapla bunu yapmam pek mumkun olmuyor. Cunku kucuk canta seviyorum ve kitaplar cantaya sigmiyor yada cok agir geldigi icin tasimak istemiyorum. Guya elimdeki print kitaplari bitirip oyle kidle alacaktim ama print kitaplara hiz verecegime, okumayi tumden yavaslattim. Hic cool degil!!!Sanirim en kisa zamanda bir kindle edinmenin zamani geldi, geciyor.

Neyse, bugun bahsedecegim kitabi aslinda gecen sene Florida'ya ucarken okudum ama sitenin kutuphanesine indirmeden bahsetmek istiyorum.

Bu kitabin icerisinde iki kitap var. Ikiside iki ayri kitap olarak daha once basilmis ve sonradan ikili halde tekrar basilmis. ilkinin adi All things considered, digerinin Almost paradise

 Ikisi hakkinda kisisel gorusum ise ikisininde af buyurun bir birinden gereksiz oldugu yonnunde. Evet abartmiyorum. Hakikaten gereksiz. Insana bir halt ogretmeyecek, erkek egosunu, bir kadinin ne kadar iyi bir durumda olursa olsun erkege ihtiyaci(!) oldugunun altini cizen kitaplar. Ozellikle 2. kitabinn bir Kadin tarafindan yazilgina inanamadim. O zaman niye okudun derseniz, canim SIKILdigi icin okudum. Yoldaydim, yapacak ve okuyacak baska hic bir sey yoktu. Zaten koltuklarda minnacik, klostrofobik  bir ortamda fazlasiyla daralmisim.O sebepten okudum yani.

Peki hic mi olumlu tarafi yok?
Bu kitaplarin tek olumlu tarafi gunluk dildeki ingilizceyi cok iyi kullanmasi diyebilirim.Bana hic bir sey katmasa da gunluk dilde SIKINti yasayanlara faydasinin olacagi kanaatindeyim. 

Monday, July 11, 2016

Grenada 2015~

@ 10:40 AM 0 comments
Seyahat yazilarima kaldigimiz yerden -gecen Kasim ayinda yaptigimiz seyahatlerden- anlatmaya devam ediyorum.
Grenada Karayiplerdeki adalar arasinda gorece buyuk olanlardan bir tanesi.
Bagimsiz bir ulke ve kendine ozgu hic de kucuk sayilmayacak bir ekonomi.
Urettikleri arasinda baharatlar ilk sirada.  Taze meyva sebzecilikte oldukca gelismis.
Turistik yerlerde pek cok yeri baharat satiyor.
Satacak baharati olmayanlarda turist mekanlarinda meyva sebzeli kostumle fotograf cetirip para kazaniyor.
Fotograf kismi bana cok ilginc geldimedigi icin uzaktan zoomlamakla yetindim. 
Yemyesil bir ada
Bu bakimdan kafamdaki Karayiplerdeki tropical ada fikriyle en cok ortusen Grenada oldu diyebilirim. Her an yagmur yagabiliyor ama cok islatmiyor.

Her yerde olaganustu manzaralar var.
Basimi cevirdigim her yeri cekmek istedim.
Genellikle toz halini gordugumuz bahartlarin yetisirkenki halini gostermek icin muzenin bahcesine baharat bitkilerini dikmisler.
Biberiye-limon cimi-zencefil

Zerdecal ve aloe vera
Muz

ve ne oldugunu yada ne ise yaradgini
bilmedigim onlarca baska bitki
Nane-tapiyoka



Bu teyzelerde az once bahsettigim baharat saticilari
Ve alabildigine uzanan yesillikler
Buradan cikip baska daha buyuk bir baharatciya  gittik.
Yol boyunca muhtesem yesillikler esliginde tabiki.
Bakmalara doyamadim.
Rehberimiz orada hangi baharatin ne ise yaradigini da anlatti.
Vidyosunu izlemek isterseniz burada



Bu kadar yesil ve yagisli bir adanin selalesiz olmasi beklenemez tabiki
ama Hawaii'deki gibi yuzulebilir bir selale degil malesef
Hindistancevizi neyin nesi derseniz, sokakta satilan yemekleri cok seviorum. Bence bagisiklik sistemine faydasi buyuk 
Bu elemanda butun guzel selale fotolarimin maydanozu :)



 

Selaleden sonar eski bir hapisaneyi ziyarete gidiyoruz.
Gitmemizin sebebi hem tarihi onemi hemde manzarasinin muhtesemligi



Her gezinin sonunda oldugu gibi sahile gidiyoruz.
Deniz guzel, epey bir yuzduk
Muhtesem bir gun batimi
Gitme saati yaklasinca, kayiklara binip gemiye gidiyor. 

O gune dair daha fazlasini gormek isterseniz cektigim snap ve vidyolar


eger bulundugunuz ulkede yada platformda
 link calismiyorsa buradan tiklayarak youtube kanalima yonlenerek izleyebilirsiniz.

Follow me~

 

KaLinka Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review