Wednesday, September 17, 2014

Botanik park {meyve/sebze bahcesi ve daha fazlasi}~

@ 11:29 AM 0 comments
Yeryuzunde kac cesit elma, armut, yada marul olabilecegini tezahur edemeyen bir sehir cocugu olarak meyve/sebze bahcesinde gorduklerim bana cok ilginc geldi.
Imkan olsa tatlarina da bakmak isterdim ama tabiki boyle bir durum olamaz.
Siz hayatiniz da hic kirmizi marul gordunuz mu?
Ben valigindan bile habersizdim.
Hangi sebze ne zaman toplanirmis onu da ogrendik.
Ari kovanlari da olmazsa olmaz

Bir gun bahcem olsa boyle hem goze hem mideye hitap eden bir duzenleme yapmak isterdim.
Su siselerimizi tekrar tekrar doldurmaliymisiz.
1 yeni pet sise su yapmak icin 3 sise su kullaniliyormus.
Illinois nipeten corak bir yer oldugundan midir nedir, parkin en kucuk kismi meyve/sebze bahcesiydi.
Hemencecik bitti ve sus bitkileri kismina donuverdik.
Bir bakima iyi oldu. 
Tamam ilginc falan ama bir yere kadar.
Fazlasi beni cok SIKIyor.

Boyle yesillikler icerisinde bir gunu tamamladik. Her hafta hatta ayda bir bile gitmem tabiki ama sehire 15 dakika uzaklikta boyle bir yere sahip olmak gercekten hos.

Diger botanik park yazilarina bakmak isterseniz buraya ve buraya bakabilirsiniz.


Tuesday, September 16, 2014

Glutensiz Humuslu Kurabiye~

@ 2:25 PM 0 comments
1-2 ay once evde humus yapmaya calisirken kivami tutturamayip, yag, tahin, nohut ekle derken tutturuncaya kadar koca bir kazan humus yapmis olmustum. 

O gun tabiki bitiremedik. Kalani buzluga koydum ama cozulunce yuzune bakan olmadi. 
Yiyecekleri atmayi sevmedigim icin bugun deneysel bir takim projelerle humusu kurtarmaya calistim. 
Bence basardim.
Agizda dagilan, tatli ihtiyacini aninda kesen ve en guzeli glutensiz kurabiyelerim oldu.
Tarif  vermek konusunda cok becerikli degilim. Bir kere miktarlar konusunda kendim bile her seferinde degisiklik yapiyorum ama kivamdan yola cikarak anlatmaya calisacagim.
 Illa aynisini yapacaksiniz diye de bir kural yok tabiki, ben fikir vermis olayim siz kendi damak tadiniza gore degisiklikler yapip istediginiz gibi modifiye edin.

Malzemeler

1 kase humus
2 cay bardagi pudra sekeri (azaltabilir/arttirabilirsiniz)
1 yumurta 
1-1,5 cay bardagi yulaf (ben glutensiz yulaf kullandim) 
1/2 cay bardagi kara bugday unu (sart degil, yulafi arttirabilir yada normal un kullanabilirsiniz)
1 cay kasigi yeni bahar (sart degil. ben sevdigim icin ekledim)
1 tutam tarcin (bu da sart degil, sevmiyorsaniz eklemesenizde olur)
Kabartma tozu

Humuslu kurabiye nasil yapilir?

yulaf haric malzemelerin hepsini bir kaba koyup karistiriyoruz. 
Kek hamurundan daha yogun, normal kurabiye hamurundan daha civik kasiga gelen bir hamur elde edinceye kadar karabugday unu, normal un yada yulaf eklemeye devam ediyoruz.
Sonra kasikla alip tepsiye 1 kurabiyelik bolumler halinde paylastiriyoruz.
350 derecede (Turkiye icin 175) 15-20 dakika pisiriyoruz. 
Kurabiyeye benzer bir hal alinca hazir olmustur :)

Herseyi kuralina gore yapmayi sevmeyen, degisik lezzetlere acik biriyseniz, bence bir deneyin. Seveceginizi dusunuyorum.









Friday, September 12, 2014

Plaj cantasi~

@ 4:27 PM 1 comments
Yillar once blog alemi dutlukken, "cantamin icindekiler" konulu tagler vardi. Yeniler bilmezler, o yuzden biraz bahsetmek isterim. 

Ayni simdi bazen instagram'da yaptigimiz gibi bir birimize tag gonderiyorduk. 
Mesela falanca blog cantamin icinde bunlar var diyip fotosunu cekiyor. Ardindan 3-5 bloga $u $u kisileri tagliyorum diyordu.
Onlarda yapiyor ve baskasini tagliyordu.
Blog aleminde sosyallesmek icin iyi bir aktiviteydi. 
O sayede bir suru blog kesfetmistim.

Milletin cantasindan neler cikiyor aklim $a$iyordu. 
Hersey icin tedbir aliniyor, cantada hersey var. Bir abakus eksik, o derece. 

Ben her zaman cuzdan, telefon ve kitap uclusunden baska bir sey tasimadigim icin o taglere hic katilmadim.
Ama benimde cantami doldurdugum gun geldi.

Tabiki normal bir canta degil, plaj cantasi ve tabiki o da normalden kucuk. 

Insanlarin plaja neden bu kadar cok sey goturdugunu de anlamiyorum zaten. Bu kadari bana yetiyor, artiyor bile.
Harajuku Lover cantalar bir ara modaydi, o zaman aldim. Keske gene moda olsa. 
Eskidigi icin plaj cantasi yaptim.

Neurogena'nin clear face 55 faktorlu gunes koruyucusunu butun yaz kullandim ve memnun kaldim. Memnun derken idare eder. Gunes allerjimi cokda azaltmadi. Gene o igrenc semptomlari yasadim ama hic kullanmazken daha beterdi. Bununla en azindan az biraz tahammul edilir vaziyette.

Telefon bildigimiz Iphone 5, kismetse yakinda 6yi alacagim. Heyecanla bekliyorum.

Blistex'in 25 koruma faktorlu chopstickinden gercekten memnun kaldim. Isini 10 numara 5 yildiz yapiyor. Surdukten sonra uzun sure yenilememe gerek kalmaksizin nemlendiriyor.

 Fossil cuzdan uzun zamandir severek kullaniyorum. Kucuk ve hafif, 2 ayri gozuyle son derece kullanisli bir cuzdan. Sadece plajda degil normal hayatimda da bu cuzdani kullaniyorum. Cantayi kiyafetime gore degistiriyorum ama cuzdani asla. Yirtilip, atincaya kadar ayni cuzdani kullaniyorum. 

Yara bandi normalde tasimazdim ama her gerektiginde eczaneye ugrayip aldigim icin evde 8-9 paket yara bandi olmus. 2-3 tanesini anneme verdim. Kalani kaldi. 1 paketi cekmecede birakmak suretiyle kutularindan cikarip hepsini cantalarima dagittim. Boylece her cantamda muhakkak yara bandi oldigundan emin olabiliyorum.

Pembe kapli kindle aslinda bu sene sahilde hep print kitap okudum ama elimdeki print kitaplari bitirmekten baskabir amacim yoktu. Yinede normalde kindle tercih ediyorum. Hem kitaplari $2-3 daha ucuz hemde az yer kapliyor ve hafif.

Gozluk kabi icerisinde gozluk var tabiki. Bu arada ben sahilde kullanmak icin ozel gozluk almiyorum. Yenilerde duydumki insanlar sahil icin ozel gozluk aliyormus. Hani bazen kum yuzunden ciziliyor ya, ondanmis. Pek bana gore birsey degil acikcasi. Gozluklere ufak capli servet odedigimize katiliyorum ama o kadar gunesli bir yerde caminin kalitesine guvenemedigim bir seyi goze takmak hic akil kari degil. 

Kalemi aslinda print kitaplar icin tasiyorum. Altini cizmek istedigimde cizebileyim diye. Kindle'da boyle bir durum olmuyor, oklar yardimiyla ciziyoruz. 

 Pestemal evet pestemal kullaniyorum. Havluya alisamadim. Cok agir ve hantal geliyor. 
Bizim evdeki havlulari sadece esim kullaniyor. Ben evde de pestemal kullaniyorum. Eskiyince sahile vuruyorum.


Simdi bu postu yazdim ya ben "wayyy hatuna bak geziyor" diyenler cikacaktir. 
Ahhh keske...
Bu sene yaz cok gec geldi ve cok erken gitti.
Son 2-3 gundur oldugu gibi bugun de disarisi 8-9 derece, gunduz olmasina ragmen kapkaranlik ve yagmur yagiyor.
Kuru oksuruge daha fazla dayanamayarak isten erken ciktim. 
Yattim ve biraz kitap okudum ama gunduz uyumayi sevmedigim icin kalkip bu postu yaziyor ve camasir yikiyorum. 3-5 makine yikamisimdir.
Ama zannetmeyinki hic atraksyon yok. 
Bizim apartmanda eve camasir makinesi almak kesinlikle yasak. Cezasi $700
Ama ben tabiki bu camasirhane isinden feci sekilde SIKILdigim icin, her riski goze alarak aldim portatif makineyi, koydum banyoya.
Ikea'dan kurutma askisi da buldum. 
Yikiyorum, asiyorum. 
Camasir alemlerine akiyorum.
Vuhuuu macera dolu Amerika!
Bir yandan da aksam yemegine ne ayarlasam diye dusunuyorum. 
Oyle cilgin oyle deli!


Yani sevgili okur, hayat pek tatsiz tuzsuz. 
Tek tesellim onumuzdeki ay cikacagimiz Karayipler- Bermuda gezisi.




Wednesday, September 10, 2014

Pride, Prejudice and Jasmin Field~ Melissa Nathan

@ 3:33 PM 0 comments
Yapmis olmak icin yapilan isleri sevmedigim gibi yazmis olmak icin yazilan kitaplari da sevmiyorum.

Burada detayli bir sekilde anlattigim gibi bana gore tum zamanlarin en guzel ask hikayesi Gurur ve Onyargi'dir.

Kitabin kendisini, filmlerini, dizilerini kac kere izlesem SIKILmam. 
ki normalde film izlemekten cok SIKILirim.

Dolayisiyla fan fiction'larina da gayet acigim.
Gercek hikaye kadar guzel olmasa da yine de keyif verir, kendini okutur.
Sanat saheseri beklememek lazim ama arkadasim bu kadarda bastan sagma yazilmaz!

Kitabin hic bir seyini sevmedim.
Bana hic bir sey katmadigini dusunuyorum.
Hikayenin basitligi bir yana, bir kere bile sozluge bakmadim. 
Toplam 200 kelimeyle anlatmis tum hikayeyi, bakmama hic gerek olmadi.
Gundelik dile alismaya calisan,basit konusmalari anlamaya calisan biri olsam neyse.
Bundan sonra elime keyif garantili bir kitap almaliyim.
Buna gercekten ihtiyacim var.

Kitap olmasa da bu aralar keyif aldigim bir sey var aslinda.
Freeze dried meyvalara taktim. 
Oyle guzelki, her sabah kahvemle, her aksam cayla paketin dibini goruyorum. 
  
Elma, mango, cilek ne ararsan var.
Hepside cok guzel. 
Tavsiye ederim.



Thursday, September 4, 2014

Ali and Nino / Ali ve Nino ~ Kurban Said

@ 9:59 AM 0 comments
bir ask hikayesi...

ben demiyorum.
kitabin kapaginda oyle yaziyor. 

Bence bir ask hikayesi degil.
Yuzunu doguya donmus bir adamin batili bir kiza "sahip oldugu" bir hikaye.
O da kendince seviyor tabi ama her seyden  once gercekten sevmesine  kulturel kodlari izin vermiyor. 

Kadini mal gibi goren kulturlerde -ki buna Turk kulturu de dogusuyla batisiyla, kuzeyi guneyi, ortasiyla dahil- sevmek zor oluyor.  
Hep soylerim bizim erkegimiz sevmeyi bilmiyor. 

Erkegin kutsandigi, ustun goruldugu topraklarda erkekler isteklerini gerceklestirirken, tum simarikliklariyla bazi kadinlari peslerinden surukleyebiliyorlar. 

Bu dun de boyleydi, bugun de boyle.
Simdikiler daha beter ustelik, ayilik ayni, bayagilik ekstrasi.

Kiz icin uzuldum sahsen. 18 degil 20 yasinda Ali ile karsilasmis olsa suratina bile bakmazdi.

AMA

Kafkaslari, Azerbaycan, Iran ve 1. dunya savasi zamanindaki Turkiye'yi merak ediyorsaniz, farkli mezheplerin ve dinlerin birbirleriyle iliskilerine ilginiz varsa, kalin SIKIci politika kitaplari yerine bu kitabi okuyun. Cok sey ogreneceksiniz.

Yazarin adaletine hayran oldum. Ne bir tarafi cok ovmus ne de digerini cok yermis.
Tam ayarinda anlatmis. 
Muhtemelen kendisi Musluman oldugu* ve daha iyi bildigi icin Muslumanlarin bakis acisini daha cok anlatmis ama bunu diger gruplari assagilayarak yapmamis.

Okurken icimin buruldugu anlar cok oldu. 
Nasilda beklemisler,  nasil umud etmisler Turklerin savasi kazanmasini

Yazik olmus...








*bu konuda net bir bilgimiz yok. Cunku Kurban Said takma bir isim. Cok farkli kimliklerle yasamis. Kactigi icin Yahudi oldugunu soyleyenler var ama aksi goruslerde azimsanmayacak kadar cok. Ben liberal yada en azindan Avrupa kulturu almis bir Musluman oldugunu dusunuyorum.
Bunu yazarin diger kitabinda daha iyi anliyoruz. Ondan daha sonra bahsedecegim.





Follow me~

 

KaLinka Template by Ipietoon Blogger Template | Gadget Review